Mastercard’ın Dünya Kadınlar Günü’ne özel yaptığı araştırma, Z Kuşağı’nın büyük bölümünün hedefinde girişimcilik olduğunu ortaya koydu.
Mastercard, 2025 Dünya Kadınlar Günü’ne özel, kadınların girişimcilik ruhunun nesillere göre nasıl şekillendiğini ve karşılaştıkları fırsatları inceleyen küresel bir araştırma yayımladı.
41 ülkede, 42 binden fazla kişiyle yapılan araştırmaya göre genç kadınlar, hayallerini gerçekleştirmek, finansal bağımsızlık elde etmek ve iş-yaşam arasında denge kurabilmek için girişimcilik yolunu tercih ediyor. Türkiye’de ise kadınların yüzde 60’ı kendini girişimci olarak tanımlarken, Z Kuşağı’ndaki kadınların girişimcilik isteği yüzde 88’e kadar yükseliyor.
Elde edilen veriler, yıllar içindeki değişimi gözler önüne seriyor.
Söz konusu araştırmadan detaylar şu şekilde:
Araştırmaya göre dünya genelinde her 10 kadından 3’ü (yüzde 30) ve her 10 erkekten neredeyse 4’ü (yüzde 37) kendini girişimci olarak görüyor. Türkiye’de ise kadınların yüzde 60’ı ve erkeklerin yüzde 74’ü girişimci kimliği benimsiyor.
Z Kuşağı’nda skala yükseliyor
Bu oran, özellikle genç nesillerde daha da yükseliyor. Z Kuşağı kadınlarının yüzde 71’i ve Milenyum kuşağındaki kadınların yüzde 65’i girişimcilik konusunda oldukça yüksek bir motivasyona sahipken, X Kuşağı (yüzde 45) ve Baby Boomers (yüzde 22) kadınları arasında bu oran çok daha düşük. Türkiye’de Z Kuşağı kadınları arasında girişimcilik isteği ise yüzde 88’e kadar çıkıyor.
Dünya genelinde Z Kuşağı kadınlarının kendi işlerini kurma motivasyonları arasında en önemli nedenler, daha fazla gelir elde etmek (yüzde 57), finansal bağımsızlık kazanmak (yüzde 54) ve iş-yaşam esnekliğine sahip olmak (yüzde 50) yer alıyor. Türkiye’de ise kadınların kendi işlerini kurmak istemelerindeki başlıca motivasyon ise hayallerini gerçekleştirmek (yüzde 62), daha iyi bir iş-yaşam dengesi (yüzde 46) ve daha esnek çalışma saatlerine sahip olmak (yüzde 40) olarak öne çıkıyor.
En büyük zorluk finansmana erişim
Dünya genelinde ve Türkiye’de kadın girişimciler, iş kurma yolundaki en büyük engel olarak finansmana erişimi gösteriyor. Aynı zamanda bu zorluk, erkekler için de benzer şekilde seyrediyor.
Türk kadınları, girişimcilik sürecinde karşılaştıkları başlıca engelleri finansal kaynak eksikliği (yüzde 40), fon yetersizliği (yüzde 39) ve deneyim eksikliği (yüzde 28) olarak sıralıyor. Bu engelleri aşmak ve iş kurma konusunda daha güvende hissetmek için ise en çok talep edilen destekler arasında daha fazla finansman seçeneği (yüzde 48), temel iş becerilerinde daha iyi eğitim (yüzde 33) ve teknoloji konusunda daha fazla eğitim (yüzde 29) yer alıyor.
Teknolojinin rolü kadınların dünyasında fark yaratıyor
Türkiye’deki işletme sahiplerinin teknoloji kullanımı ve destek ihtiyaçları incelendiğinde, kadın girişimcilerin teknolojiye olan ilgisi ve ihtiyaçları dikkat çekici bir şekilde öne çıkıyor.
Kadın işletme sahiplerinin, mentorluğu şirketlerinin büyümesine katkı sağlayacak önemli bir destek olarak görme oranı erkeklerden daha yüksek (yüzde 32’ye karşı yüzde 22). Ayrıca, kadınların yüzde 42’si veri ve teknoloji (örneğin, kodlama ve veri analizi) konusunda destek ararken, erkeklerde bu oran %26’da kalıyor. Kadınların yüzde 40’ı yapay zekâ araçlarını ve yazılımlarını kullanma yetkinliğini önemli bir beceri olarak kabul ederken, erkeklerde bu oran sadece yüzde 18. Kadınlar, erkeklere kıyasla işlerinde düzenli olarak yapay zekâ kullanma konusunda daha fazla eğilim gösteriyor (yüzde 78’e karşı yüzde 60).
Buna ek olarak, kadınların yüzde 80’i kararsız kaldıklarında yapay zekâya danışırken, erkeklerde bu oran yüzde 68’e düşüyor. Kadınlar ayrıca, bir siber saldırı durumu konusunda erkeklerden daha fazla endişe taşıyor (yüzde 52’ye karşı yüzde 30). Bu veriler, kadınların teknolojiye olan güçlü ilgisi ve dijital becerilerinin iş dünyasında daha büyük bir fark yaratabileceğini gösteriyor.