Yorum yeni liderleriyle göreve hazır

Genel Müdür Özlem Öğüt Çital ve ECD Can Faga yeni görevlerini değerlendirdi.

Yorum yeni liderleriyle göreve hazır

Ekim ayının son günlerinde Publicis Yorum’da yaşanan üst düzey yenilenmenin başrolünde yer alan iki isim, Genel Müdür Özlem Öğüt Çital ve ECD Can Faga, önümüzdeki dönemde Yorum’un rotasına ilişkin ipuçlarını MediaCat’le paylaştı.

15 yıldır devam eden Yorum maceranızda yeni bir sayfa açıldı. 15 yıl heyecanı ve motivasyonu kaybetmek için yeterli bir süre. Nedir sizi hâlâ iştahlı kılan?

Özlem Öğüt Çital: 15 yıldır çok sevdiğim bir işi çok sevdiğim insanlarla yapıyorum. Bir insan başka ne isteyebilir? 2000 senesinde Turkcell için Yorum Ajans beni çağırdığında, yepyeni bir dünyaydı GSM. Büyük bir heyecanla başladım Yorum Ajans’taki serüvenime.

Mesleğe adım attığım yıllar henüz medyanın ajansın içinde olduğu dönemler. Bir kelimenin saatlerce tartışılabilecek kadar önemli olduğunu, ev kadınları için tertemiz bir çamaşırın tahmin edebileceğimin çok ötesinde anlamlar taşıyabileceğini, çok sevdiğiniz bir işi yaptığınızda uykuyla aranıza nasıl gönüllü bir mesafe koyduğunuzu ve işini severek yapan iyi insanlarla birlikte çalıştığınızda ne kadar fark yaratabileceğinizi gördüğüm yıllar…

15 yıl, 30’dan fazla yerli ve uluslararası marka, kendine has bambaşka dinamiği olan sektörler ve birçok kıymetli insan ile tanışma fırsatı yarattı. Her biriyle ayrı bir macera, ayrı bir heyecan…

Publicis Yorum, köklü değerleri ve özgün davranış biçimleri olan bir kurum. Müşterilerimizle ilişkilerimizde de, ekip arkadaşlarımıza bakış açımızda da; insani değerler, samimiyet ve yakınlık olmazsa olmazımız. Doğal olarak da bu değerlere inanan ve sahip çıkan, işine son derece tutkuyla bağlı, neredeyse amatör bir ruhla ve hep daha fazlasını yapmak isteyen insanlardan oluşan bir yaratıcı ajans burası.

Sürekli kendini yenileyen, bilmediklerimizin hep bildiklerimizden fazla olduğu, son derece keyifli bir iş bu. En büyük şansım, bugüne kadar birlikte çalıştığım ekibimin, yöneticilerimin ve müşterilerimin, hepsinin bana yaptığım işin önemli ve ne kadar keyifli olduğunu sonuna kadar hissettirmesi. Sanırım 15 yıldır beni canlı ve iştahlı tutan en büyük motivasyon bu.

Genel Müdür Özlem Öğüt’le birlikte Publicis Yorum’un rotası ve ilk hedefi ne olacak?

ÖÖÇ: Pazarlama dünyası önemli bir değişimden geçiyor, dijital platformlarla dünyaya paralel yaşayan genç nüfusumuzun hevesleri yenileniyor, kendi köklerimizden gelen kimliğimizle dünyadan esen rüzgarlar hiçbir zaman olmadığı kadar karışıyor, yer yer harmanlanıyor.

Çokuluslu markalar için olduğu kadar yerli markalar da bu değişime ve yenilenmeye ayak uydurmalı, onu yönetebilmeli ve toplumda yerini bulmalı.

Bizler de bu süreçlerin en önemli ortakları olarak, ajansın çalışma ve yaratma sistemlerini bu gözle değerlendiriyoruz, klasik “reklamcı” profilinin dışında ekiplerimizi nasıl çeşitlendirebileceğimize bakıyoruz, isleyiş süreçlerimizi herkesin içindeki yaratıcıyı nasıl daha fazla uyandırırız diye bakmaya odaklıyoruz.

Geliştirmeyi hedeflediğimiz yönlerimiz var; bu çağın gerektirdiği mecra bağımsız fikir düşünme anlayışı konusunda ajanslar ilerledi ama henüz olmamız gereken yere varmış değiliz Türk reklam sektörü olarak. Bu konu önceliğimiz elbette; farklı kökenlerden gelen yaratıcı değerleri uyumlu ve birlikte çalıştırabilmek, Türkiye’nin yükselen ve değişen trendlerini daha iyi anlayabilmek ve bunları markaların hizmetine daha anlamlı sunabilmek, bugünün dijital teknolojisini tüketicinin hayatına daha rahat dokunmaları için markaların faydasına daha etkili sunabilmek gibi ajansın 21’inci yüzyılın gereklerine daha iyi adapte etmek üzere konularımız da var.

Bizim için 2015 aynı zamanda yatırım senesi oldu. Bomonti’de yeni binamıza geçtik, Healthcare, Shopper Marketing gibi farklı alanlara da yöneldik. 2016’da büyüyerek bu yatırımların karşılığını almayı hedefliyoruz.

Yorum kendine has, ekol bir marka. Siz bu köklü yapıda yaratıcılık özelinde ne gibi bir farklılık yaratmayı amaçlıyorsunuz?

Can Faga: Geçmişine dönüp baktığınızda Publicis’in hizmet verdiği markalarla hep uzun soluklu birliktelikler yaşadığını görüyorsunuz. Artık her markanın her ajansla çalıştığı bir dönemde bunu sağlamak, bana sorarsanız müthiş bir başarı. Tabii ajansın logosunu beğendikleri için olmuyor bunlar. En ufak işte bile karşınıza dev bir stratejik yaklaşım çıkıyor. “Gel bir şaka yapalım”, “2 satır da cingıl yazalım” burada sökmüyor. Burada herkes markaların yarınını düşünüyor. Zaten bu yönüyle reklamverenlerin gözünde çoktan bir Lovemark olmuş Publicis. Sıra geldi reklamcıların Lovemark’ı olmaya. Yani yaratıcı tarafa.

Dükkanın vitrininin yıllar içinde biraz tozlandığı doğru. Önce Bomonti’deki yeni mekânla sonra da mecra bağımsız düşünen, iletişim trendlerini yakından takip eden hırslı beyinlerle bu vitrini parlatacağız. İyi fikir çıkınca çıkmayacağız, çalışmaya başlayacağız.

Neleri değiştireceksin, kimleri getireceksin gibi sorularla çok karşılaşıyorum. Ben ilk etapta Publicis’te beklendiği kadar büyük bir değişim yapmayı düşünmüyorum. Değişimi önce buradaki ekip yapacak. Bir ajansta “eh işte” dediğin kreatifin başka bir ajansta ya da başka bir direktörle parladığını çok gördüm. Hepimiz gördük. Buradaki ekibe bu şansı vermek gerektiğine inanıyorum. Çok kısa bir süre içinde Publicis markası kadar büyük bir ışıltı yakalayacağımızdan hiç şüphem yok.

Parolanı mı unuttun?

Kullanıcı adını ya da e-posta adresini gir. Sana bir e-posta göndereceğiz. Oradaki bağlantıya tıklayarak parolanı sıfırlayabilirsin.

Your password reset link appears to be invalid or expired.

Giriş

Gizlilik Politikası

Add to Collection

No Collections

Here you'll find all collections you've created before.