Hayatınızı sizin yerinize yaşayacak bir kuklanız yoksa, sorunlarınızla yüzleşseniz iyi olur.
Bir anlığına arkanıza yaslanıp düşünün. Bugün, istemediğiniz halde kaç kişiyle muhatap oldunuz? Kaç e-posta yazıp, kaç toplantıya girdiniz? Üstelik mesainizin bitmesine daha saatler var. Hafta sonundan bu yana yıllar geçmiş gibi değil mi? Oysa henüz haftanın yalnızca ortasına kadar gelebildiniz. Belki bir ara bir sigara molasına çıkar, sisteme kendinizce 10 dakikalığına çelme takarsınız. Sonra geri dönüp yaşamaya devam edersiniz o istemediğiniz hayatı.
Hem unutmayın ki bu, yalnızca mesai saatlerinde yüzleşmek zorunda olduğunuz bir dert değil. Hayatınız boyunca, istemediğiniz sohbetlere girdiniz ve girmeye devam edeceksiniz. İstemediğiniz insanlarla, istemediğiniz konular hakkında bazen saatlerce konuşmak zorunda kalacaksınız. Komik bulmadığınız şakalara gülecek, kabul etmediğiniz fikirleri -sırf daha fazla konuşmak zorunda kalmamak için- kabul etmiş gibi yapacaksınız.
Keşke tüm bunları sizin yerinize yapan birileri olsaydı, değil mi? Bir kukla örneğin. Sizin yerinize konuşup, boş sohbetleri sizin yerinize sırtlansaydı. Hayatınızın derdini tasasını sizin yerinize yüklenseydi. Sizden beklenen her ne varsa, hepsini o yerine getirseydi. Tıpkı Brezilya menşeli Halitus tarafından yayınlanan 90 saniyelik reklam filmindeki vantrilok kuklası gibi bir kukla yani. Çok güzel olabilirdi, eğer kuklalar konuşabilseydi ve derdiniz gerçekten de insanlar olsaydı. Oysa biliyoruz ki, görünürdeki dertlerin altında çok başka dertlerin izleri gizli. Yeter ki bulmaya cesaretiniz olsun.
Kullanıcı adını ya da e-posta adresini gir. Sana bir e-posta göndereceğiz. Oradaki bağlantıya tıklayarak parolanı sıfırlayabilirsin.
Here you'll find all collections you've created before.