40 yıllık tecrübesiyle markalara 360 derece hizmetler sunmayı sürdüren Zon Project Management’ın geçmişten bugüne değişimini, “purpose” destekli iletişimin artılarını, tamamı kadınlardan oluşan bir yönetim kurulu ile çalışmanın avantajlarını şirketin CEO’su Oylum Tala ile konuştuk.
40 yıl önce etkinlik ve toplantı organizasyonuyla başladığımız bu yolculukta, değişimin nabzını her zaman yakalamaya çalıştık. Bugün geldiğimiz noktada pazarlama iletişiminden proje yönetimine kadar, 360 derece hizmet sunan bir ajans haline geldik. Dönüşüm bizim işimizin bir parçası oldu. Eskiden geleneksel yöntemler ve yüz yüze iletişim ön plandayken, şimdi dijitalleşme ve teknolojik yenilikler sektörümüzü yeniden şekillendiriyor. Artık projelerimizi daha hızlı, daha etkili ve çok daha yaratıcı bir şekilde hayata geçirebiliyoruz. Müşterilerimizin beklentileri de değişti; artık kişiselleştirilmiş ve anında çözümler talep ediyorlar. Biz de bu değişime ayak uydurarak, inovatif yaklaşımlarımızla fark yaratmaya devam ediyoruz.
Aslında bu, bizim için organik olarak gelişen bir durum oldu. Başarıya giden yolda yeteneğe, özveriye ve çeşitliliğe inanan bir yapımız var. Bu vizyonumuz, güçlü kadın liderlerin ön plana çıkmasını doğal olarak sağladı. Kadın liderlerin sahip olduğu empati yeteneği, işbirliğine olan inanç ve iletişimdeki hassasiyetleri, müşterilerimizle çok daha derin bağlar kurmamıza ve projelerimize benzersiz bir dokunuş katmamıza yardımcı oluyor.
Bir markanın amacı, projelerimizin kalbinde yer alıyor. “Purpose” odaklı yaklaşım, sadece bir kampanya yürütmek değil, markanın tüm varlığını şekillendiren bir felsefeyi benimsemek anlamına geliyor. Bu tür projelerde ekibimizin motivasyonu ve yaratıcılığı tavan yapıyor çünkü artık sadece bir ürün veya hizmet değil, gerçekten anlamlı bir değer yaratıyoruz.
Ancak bu değerin yaratılması sürecinde, fikirlerin sahada etkin ve uzun soluklu olması da büyük önem taşıyor. Ne kadar etkileyici fikirler ve sunumlar üretirsek üretelim, sahada sürdürülebilir bir iş planı ve çözüm odaklı yaklaşımlar geliştirmezsek, bu fikirler tüketicilere ulaşamaz. Örneğin, “Akbank Dönüşümde Gelecek Var” projemizle bir yılı aşkın süredir sürdürülebilir bir etki yaratıyoruz. Akbank Genel Müdürlük Binası’ndan çıkan mobilyaları, ileri dönüşümle Hatay’daki ilköğretim okullarında kullanılacak masa, dolap gibi ekipmanlara dönüştürüyoruz. Bu, mobilyaların toplanmasından, yeni ürünlere dönüştürülüp okullara teslimine kadar kapsamlı bir saha operasyonunu içeriyor.
Operasyonlardan elde edilen verileri, marka amaçlarına uygun bir şekilde dönüştürerek, sağlam bir iş planı oluşturuyoruz. Bu çalışmalar sadece sonuçları etkilemekle kalmıyor, aynı zamanda fonksiyonel iletişimin de bir parçası haline geliyor.
Artık tüketiciler sadece ürün veya hizmet satın almakla yetinmiyor, unutulmaz deneyimler arıyorlar. Biz de “deneyim ekonomisi”ni işimizin merkezine koyduk. Her projemizde insanların gözlerini fal taşı gibi açacak, sosyal medyada paylaşmadan duramayacakları “wow” anları yaratmayı hedefliyoruz. Dijital çağın büyüsünü fiziksel deneyimlerle harmanlayarak, adeta birer “deneyim mimarı” gibi çalışıyoruz.
Ancak bu sihirli anları yaratmak göründüğü kadar kolay değil. Her projenin arkasında detaylı SWOT analizleri, titizlikle hazırlanmış risk yönetimi planları ve yenilikçi çözümler yer alıyor.
Geçen yıl gerçekleştirdiğimiz Yumoş Sokak ve bu yıl hayata geçirdiğimiz Yumoş Sakura Deneyim Tüneli projeleri, bu vizyonumuzun en güzel örnekleri.
Zon Project Management olarak misyonumuz, sadece fikirleri hayata geçirmek değil, aynı zamanda kreatif çözümlerle müşterilerimize benzersiz deneyimler yaşatmak. Bu projeler, markaların hikâyelerini etkileyici bir şekilde müşterilerle buluşturuyor ve onları unutulmaz bir yolculuğa çıkarıyor. Bizler, her anın değerli olduğu bir dünyada, sınırları zorlayarak ve yenilikçi düşünerek, büyüleyici deneyimler sunmaya devam edeceğiz.
Biz, sıradışı fikirlerin rahatlık alanının dışında yeşerdiğine inanıyoruz. Her yeni fikir, sahada mükemmel bir şekilde hayata geçirilmeyi bekleyen bir tohum gibidir. Bu yüzden, farklı disiplinlerden gelen yetenekli isimlerin yer aldığı geniş network’ümüzü, yaratıcı süreçlerimizi zenginleştiren bir güç olarak görüyoruz. Her proje için düzenlediğimiz beyin fırtınalarıyla, sıradanlıktan uzak, taze ve etkili çözümler üretiyoruz. Yeni bir fikirle yola çıktığımız her seferinde, veri odaklı bir yaklaşımla hareket ederek, başarıyı ölçülebilir sonuçlarla taçlandırıyoruz. Unutmayın ki fark yaratmak, anlık bir eylem değil, sürekli beslenen bir süreçtir. Günümüzde tüketicilerle güçlü bağlar kuran markalar, fark yaratarak hem duygusal hem de duyusal bir etkileşim sunabilenler oluyor. Biz, kalplere giden yolun zihinlerde iz bırakmaktan geçtiğini biliyoruz. Bu yüzden sınırları zorlayan, ezber bozan fikirlerle markalar ve tüketiciler arasında unutulmaz köprüler kurmaya devam edeceğiz.
Kullanıcı adını ya da e-posta adresini gir. Sana bir e-posta göndereceğiz. Oradaki bağlantıya tıklayarak parolanı sıfırlayabilirsin.
Here you'll find all collections you've created before.