Unilever’den 2039’da net sıfır emisyon hedefi

Unilever Türkiye, dün gerçekleştirdiği basın toplantısında global ve yerel ölçekteki sürdürülebilirlik faaliyetlerini ve yeni dönem hedeflerini aktardı. Toplantıda, tüketicilerle aktif olarak beş kategoride 20 marka ile buluşan Unilever Türkiye’nin pazar hacmi ve organizasyonuyla 190 ülkede faaliyet gösteren şirketin en büyük 20 ülkesinden biri olduğunun altı çizildi.

Global hedefinin 2039’da net sıfır emisyona ulaşmak olduğunu paylaşan şirket, “sürdürülebilirlik yolculuğunun üçüncü çağı” olarak nitelediği yeni dönemde daha odaklı, hızlı ve sistematik olmayı amaçlıyor. Şirketin global yol haritası kapsamında çalışmalarına devam eden Unilever Türkiye’nin son yıllarda sürdürülebilirlik alanında yürüttüğü başlıca faaliyetlerden bazıları şöyle:

• 2015 baz yılına göre bugün operasyonlarda yüzde 78 sera gazı azaltımı sağlandı. Bu yolculukta hayata geçirilen önemli ilkler arasında üç elektrikli tırla başlatılan elektromobilite dönüşümü, Konya fabrikasında açılan güneş enerjisi tesisi ve Algida filosuna katılan, sene sonuna kadar sayısı 80’e çıkarılması planlanan elektrikli dağıtım kamyonetleri bulunuyor.
• Domates, sarımsak, soğan, patates, mantar, havuç gibi sebzelerde yüzde 100 sürdürülebilir tedarik sağlandı. Türkiye’nin sürdürülebilir tarımsal hammadde skoru yüzde 50 oranında.
• Dondurma üretiminde kakao ve şekerde yüzde 100 sürdürülebilir tedarik oranına ulaşıldı. Süt tedarikinde bu oran yüzde 61 seviyesinde.
• 2024’te Knorr markasıyla ilk onarıcı tarım projesi hayata geçirildi. Proje kapsamında toprağı zenginleştirmek, fazla su tüketimi ve gereksiz kimyasal ilaç kullanımının önüne geçmek için İzmir ve Antep’teki tarlalara onarıcı tarım teknolojileriyle nane ekimi gerçekleştirildi.
• Dönüştürülmüş plastik (PCR) altyapısına yatırım amacıyla geridönüşüm tesisi Burkasan’a yatırım yapıldı. Unilever’in 2016 yılında dünya genelinde iki adet PCR tedarikçisi varken bugün bu sayı 60’a ulaşmış durumda.
• Unilever’e ait bazı ürünlerin ambalajlarında PCR kullanımı yüzde 25’lere ulaştı.
• Ar-Ge’si Türkiye’de tamamlanan Knorr çorba ambalajları sınır ötesine yayıldı.
• Omo’nun yeniden dolum makineleri yaygınlaştırıldı. Bugün dört mağazada bulunan makinelerden dolumda yüzde 30’a varan maliyet avantajı sağlanıyor.
• ÇEVKO işbirliğiyle 2024 yılında da 18 bin ton plastik toplandı. Bu rakam şirket tarafından piyasaya sürülen plastiklerin yaklaşık yüzde 60’ına denk iken, sözkonusu oranın 2025’e yüzde 100’e çıkarılması hedefleniyor.