‘Stratejisi tartışılamaz’

Son dönemde ekranlarda, basında ya da web’de dikkatini çeken, beğendiği bir kampanyayı bizim için değerlendirmesini istediğimiz BCOM Brand Communication Kreatif Direktör’ü Bozkurt Bayer, Artema’nın Engin Günaydın’lı reklamını yorumladı.

“Artema’nın Engin Günaydın’lı kampanyası, Steve Martin’li Pembe Panter’i izlediğim zaman hissettiğim duyguları yaşattırdı. Steve Martin her ne kadar çağdaş Amerikan komedisinin en önemli oyuncularından biri olsa da Peter Sellers’ın efsanevi Komiser Clouseau’sunun yakınından bile geçemedi.

“Günaydın’ın ustaların oynadığı rolleri yeniden canlandırmak zorunda kalması talihi mi, talihsizliği mi bilemedim.”

Şener Şen’in içten, sevimli bir oyunculukla sergilediği ‘Aç-kapa, Artema‘ları Türkiye reklam tarihinin dönüm noktalarından biri olarak sayılabilir. 1988 yılında Türk reklamcılığının dünya reklamcılığıyla yeni yeni tanıştığı bir dönemde; sağlam stratejisi, basit ve net anlatımıyla markanın duruşunu ortaya koyan ve bugünlere kadar getiren bir işti. Artema, sağlam ve bozulmaz marka imajıyla beyinlerimizdeki; Şener Şen‘in sıcacık, içten oyunculuğuyla da kalbimizdeki yerini de almıştı.

Engin Günaydın‘ın bu aralar ustaların oynadığı rolleri yeniden canlandırmak zorunda kalması talihi mi talihsizliği mi bilemedim. Tony Shalhoub’un canlandırdığı ve müthiş bir oyunculuk sergilediği Monk karakterini Galip Derviş karakteriyle uyarlandığı dizi ve Artema’nın hafızalardan hiç silinmeyen Şener Şen’li reklamı. İkisinin de altından kalkmak çok zor.

“Artema kampanyasının stratejik doğruluğu tartışılamaz.”

Artema kampanyasının stratejik doğruluğu tartışılamaz. Reklamın mesajı net ve anlaşılır. Ayrıca teaserda Engin Günaydın’ın önce smokinle, devam filminde Hababam Sınıfı’nda Body Ekrem’in giydiği kırmızı eşofmanı ve ter bandını giyerek, Şener Şen’e göndermeler yapılması da eğlenceli. Keşke gerçekten o oynasaymış ama sanırım TTNET anlaşması bunu mümkün kılmıyor.

Tüketici Şener Şen’li reklamı ne kadar hatırlıyor bilmiyorum. 25-30 yaşındakiler için bütün eski ‘aç kapa’lar hiçbir şey ifade etmiyor olabilir. Markanın da hedef kitlesi büyük ihtimalle zaten bu yaş grubu. Dolayısıyla yeni bir karakterle markayı tanıtmanın hiçbir zararı yok. Aslında soru, bir ünlüler bolluğu yaşadığımız reklam kuşaklarında popüler kültürün parçası olan bir kişinin daha olması herhangi bir şeyi değiştirir mi? Büyük ihtimalle “aa, bu ünlü de bu reklamda oynamış” gibi bir tepki alacaktır. Zaten bütün markalar bütçesine göre çok-ünlü, ünlü, yarı-ünlü peşinde koşmuyor mu?”

Selin Babacan