Salt, performans sanatçısı Moni’nin 40 yıllık sanat pratiğini mercek altına alan kapsamlı bir yayına ve bu yayın kapsamında düzenlenecek özel bir söyleşiye ev sahipliği yapıyor.
Salt, performans sanatçısı Moni’nin 40 yıla yayılan üretim pratiğini kapsamlı bir kitapta bir araya getirdi. Sanatçının üretim süreci, etkilendiği dönemeçler ve Türkiye performans sanatındaki yeri, iki dilli (Türkçe ve İngilizce) bu yeni yayında detaylı biçimde ele alınıyor.
Garanti BBVA tarafından kurulan Salt’ın yeni yayını “Moni”, 1985’ten bu yana üretimlerine devam eden Salim Özgilik’in (Moni) sanatsal yolculuğunu merkezine alıyor.
Sanatçının provokatif, katılımcı ve ses getiren işlerini bir araya getiren kitap; Moni Salim Özgilik iş birliğiyle hazırlandı ve sanatçının ilk kitabı Moni ‘89 ile 2020’de Salt Araştırma’da erişime açılan arşivine dayanıyor.
Salt ekibinden Sezin Romi’nin yürüttüğü yayın projesi, “2019’dan bu yana sürdürülen araştırmayı yeni okumalarla zenginleştirerek performans sanatının tarihine ve farklı disiplinlerle ilişkisine referans olmayı” amaçlıyor.
Ali Cindoruk (KHORA) tarafından tasarlanan kitapta Aslıhan Demirtaş, Bora Gürdaş, Catherine Spencer, Sevi Bayraktar ve Suzana Marjanić’in yazıları yer alıyor.
Bu gönderiyi Instagram’da gör
Yayında Moni’nin resimden duvar resmine, enstalasyondan performans ve happening’e uzanan çok yönlü üretimi sanat tarihi bağlamında ele alınıyor.
Yazarlar, Moni’nin sanatına farklı açılardan yaklaşıyor:
Bora Gürdaş, Moni’nin Türkiye sanat tarihindeki konumunu derinlemesine inceliyor.
Aslıhan Demirtaş, sanatçının Ankara’daki kamusal alan performanslarını kentin dönüşümüyle ilişkilendiriyor.
Catherine Spencer, Moni’nin buluntu nesnelerle kurduğu üretimi Allan Kaprow ve Carolee Schneemann’la karşılaştırmalı olarak ele alıyor.
Sevi Bayraktar, sanatçının pratiğini Türkiye’de sanat ve siyaset ekseninde değerlendiriyor.
Suzana Marjanić ise Moni’nin 1980’ler ve 1990’lardaki işleriyle Hırvatistan performans sahnesi arasında paralellikler kuruyor.
1985’te Hacettepe Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği eğitimini yarıda bırakarak Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü’ne geçen Moni, adını ailesinden gelen ve “güçlü, neşeli, benzersiz” anlamlarını taşıyan lakabından alıyor.
Kendi sözleriyle “atık objeler, kıyıdaki düşünceler, kitapta kalan kavramlar”dan yola çıkan sanatçı, Beytepe Kampüsü’nden kamusal alanlara uzanan müdahaleci işleriyle dikkat çekti.
Ankara’daki performanslarıyla izleyiciyi katılımcıya dönüştüren Moni, buluntu malzemelerle ürettiği özgün işleriyle Allan Kaprow, John Cage, Joseph Beuys, Christo ve Jeanne-Claude gibi isimlerden ilham aldı. “Zamanının ötesinde” olarak tanımlanan işleri, sanatçıya hem ün hem de kendi deyişiyle “egemenlerle başını derde sokan” bir konum kazandırdı.
1992’de “cebindeki 500 dolar, üç kuruş İngilizcesi ve taşkın sanatçı ruhuyla” New York’a giden Moni, The City College of New York’ta sanat tarihi ve müzecilik eğitimi aldı.
Bu dönemde şarküteride çalıştı, Studio 225 ve Wisteria Art Space gibi mekânlarda sergiler açtı, Earthdance grubuyla performanslara katıldı.
Aynı zamanda üç sayı çıkarılabilmiş Yenirakı adlı Türkçe bir fanzinin kurucularından biri oldu; Domus, Milliyet Sanatve Hürriyet Gösteri dergilerinde yazılar yayımladı.
Moni, 2000’lerden itibaren sanatsal üretiminden uzaklaşsa da, Salt’ın “Sahnede 90’lar” sergisi (Salt Beyoğlu, 2022-2023; Kunstverein in Hamburg, 2024) ile yeniden gündeme geldi.
Bugün Kaş ve Los Angeles arasında yaşayan sanatçı, son iki yıldır tekrar üretmeye başladığını söylüyor:
“Heyecan dolu ve cesaret ürünü olarak nitelenen işlerimin gün yüzüne çıkması birçok insanı şaşırtıyor… Hâlâ hayatta olduğuma şaşıranlar, sanata yaptığım katkı için beni tebrik edenler var. Bu beni motive ediyor ve gelecek için daha fazlasını yapmaya teşvik ediyor.” — Moni Salim Özgilik
Yayının tanıtımı kapsamında 22 Ekim Çarşamba günü saat 19.00’da Salt Galata’da, Moni ile küratör, yazar ve eğitmen Vasıf Kortun bir söyleşi gerçekleştirecek.
Here you'll find all collections you've created before.