Medyadaki cam tavanlar

Maalesef kadınların medyada görünürlükleri hâlâ oldukça düşük. Dergilerde, gazetelerde, web sitelerinde ve dijital platformlarda kadınların temsil oranları genellikle erkeklerin oranlarına göre geri planda kalıyor.

Medyadaki cam tavanlar - Esra Bezircioğlu

2025 yılının iş dünyasında kadınlar açısından; dijital dönüşüm, yeşil dönüşüm ve toplumsal dönüşümün yılı olacağını öngörüyoruz. KAGİDER olarak geleceğe yön verecek bu üç alanda çalışmalarımızı yoğunlaştıracağız ve üçlü dönüşüm hareketine odaklanacağız. Burada toplumsal dönüşümün bel kemiğini oluşturan konu, fırsat eşitliği. Fırsat eşitliği, iş dünyasından aile yaşamına kadar kadının bulunduğu her alanda önemli bir konu olarak karşımıza çıkıyor. Bugüne kadar gerçekleştirilen pek çok çalışma olsa da gidilecek daha uzun bir yol var.

Toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda medyanın önemi tartışılmaz bir noktada. Zira medya, toplumsal algıyı ve dönüşümü şekillendiren güçlü bir araç. Bu nedenle medya, kadın temsili ve cinsiyet eşitliği konusunda büyük bir rol oynuyor. Farkındalık yaratma, stereotiplerin yıkılması, cinsiyet rolleri ve algıların etkilenmesi, dayanışma ve politikaların şekillenmesinde, destek hareketlerinin oluşumunda kritik görevler üstleniyor.

Günümüzde medyada kadınların görünürlüğünün geçmişe göre daha iyi bir noktada olduğunu düşünüyoruz. Özellikle izleyicisi yüksek dizilerin buna özen göstermesi gerekiyor ve bazılarının bu konuda olumlu adımlar attığına da şahit oluyoruz. Ancak bu yeterli değil; potansiyel gücü elinde bulunduran medyanın iç yapısında da halen iş dünyasında olduğu gibi fırsat eşitliği mekanizmasının işlememesi oldukça üzücü. Maalesef kadınların medyada görünürlükleri hâlâ oldukça düşük. Dergilerde, gazetelerde, web sitelerinde ve dijital platformlarda kadınların temsil oranları genellikle erkeklerin oranlarına göre geri planda kalıyor.

İlham veren kadın karakterlere ihtiyacımız var

Buradan açık bir çağrı yapmak istiyoruz: Toplumsal cinsiyet eşitliği çalışmalarımız kapsamında, kadın girişimciliğinin teşvik edilmesini sağlayacak sosyal sorumluluk taşıyan mesajlar üretme noktasında yapımcı ve yönetmenlere destek olmak isteriz. Sadece kadınlar değil, tüm toplum bu dizileri izliyor ve rol model alıyor. O halde neden güzel olanı daha da büyütmeyelim? Kadınlara, ama aslında tüm topluma rol model olacak cesur ve ilham veren kadın karakterlere ihtiyacımız var.

Ayrıca medya sektöründe toplumsal cinsiyet eşitliği açısından dikkat çekici bir tablo ortaya çıkıyor. Maalesef medyada da kadın çalışanlar görünmez bariyerlere, cam tavanlara takılıyorlar. Özellikle pandemi dönemiyle birlikte iş dünyasında kadınlar, yönetici pozisyonlarına erişmekte daha da zorlanmaya başladılar. TÜİK’in 2021 tarihli Toplumsal Cinsiyet İstatistikleri raporuna göre, gazetelerde çalışan erkek sayısı 7 bin 811, kadın sayısı ise 3 bin 545 olup, erkeklerin sayısı kadınların neredeyse iki katı kadar. Dergilerde bu fark biraz azalsa da erkekler hâlâ daha fazla temsil ediliyor. (9 bin 318 erkek, 7 bin 555 kadın). Ancak asıl çarpıcı fark, yöneticilik pozisyonlarında ortaya çıkıyor. Gazetelerde 483 erkek genel yayın yönetmenine karşılık yalnızca 106 kadın bulunuyor; yani erkekler bu pozisyonda dört kat daha fazla yer alıyor. Dergilerde de benzer bir tablo görülüyor erkekler üç kat daha fazla temsil ediliyor.

Bu veriler, kadınların sektörde erkeklere kıyasla daha az yer aldığını ve özellikle karar alma mekanizmalarına yaklaştıkça bu oranın daha da düştüğünü gösteriyor. Kadınların medya sektöründe hem görünürlüğünü hem de yönetici pozisyonlarına erişimini artırmak, toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması için kritik bir gereklilik.

Çözüm önerileri

Bu problemlerin çözümü için bütünlüklü bir dönüşüm, cinsiyet eşitliği ve kadın temsili konusunda daha fazla fırsat eşitliğini önceliklendiren politika ve uygulama gerekiyor. Medya kuruluşları, kadınların yönetici pozisyonlarda ve karar alma süreçlerinde daha fazla yer almalarını sağlamak için eşitlikçi politikalar geliştirmeli ve uygulayabilmeliler.

Ayrıca kadın gazeteciler ve medya profesyonelleri için destek programları ve eğitim fırsatları sunulabilir.
Bunlara ek olarak Türkiye’de ve dünyada başarılarıyla ilham veren birçok kadın yönetici ve girişimci var. Bu isimlerin medyada daha fazla yer alması, kadınların istihdamdaki görünürlüğünü artırarak kadın girişimciliğini teşvik edecek ve ekonomik hayatta birbirinden değerli hikâyelerle buluşmalarını sağlayacaktır. KAGİDER olarak, kamu, özel sektör, medya ve sivil toplum kuruluşlarıyla işbirliği içinde dönüşüme etki etmeye devam ediyoruz.

İlgili İçerikler