Klasikler buluştuğunda

Empresyonist tablolara McDonald’s dokunuşu.

Klasikler buluştuğunda

Klasiklerden söz açılınca aklınıza neler geliyor? Belki Mona Lisa, Beatles şarkıları ya da birkaç Kafka romanı… Birçoğumuzun bu kategoriye McDonald’s’ı dahil etmeyeceğine şüphe yok. Öte yandan markanın yeni kampanyasının amacı tam da bunu başarmak.

Empresyonist ressamlar Édouard Manet ve Pierre-Auguste Renoir’ın ünlü eserlerine McDonald’s’ın meşhur sarı kemerini ekleyerek onları birer reklam afişine dönüştüren “Meant to be classic” (Klasik olmak üzere yaratıldı) kampanyası, McDonald’s’ın birçok insanın günlük yaşamının parçası haline gelerek gerçek bir klasiğe dönüşmüş olduğu mesajını taşıyor.

Manet’nin Paris’te bir gece kulübünü betimleyen A Bar at the Folies-Bergère eserinde barın arkasındaki kadının karşısındakine McNugget sunarken; kış bahçesinde dinlenen bir kadın ve adamı resmeden In the Conservatory’de kadınla konuşmak için eğilen adamı elinde bir McDonald’s bardağı tutarken; son olarak Renoir’nın plajda iki kadını tasvir eden Figures on the Beach eserinde kadınlardan birini sepet yerine bir McDonald’s poşeti taşırken resmeden kampanya, DDB Athens imzası taşıyor.

Meant to be classic, McDonald’s’ın sanat eserlerine reklam amaçlı ilk müdahalesi değil. Marka 2019’da Van Gogh ve Mona Lisa’nın omuzlarında domuz pastırması ile resmedildiği bir kampanya yürütmüş; Nord DDB imzalı ilanlar, Big Mac Bacon’ı “Domuz pastırmalı bir klasik” sloganıyla tanıtmıştı.

Parolanı mı unuttun?

Kullanıcı adını ya da e-posta adresini gir. Sana bir e-posta göndereceğiz. Oradaki bağlantıya tıklayarak parolanı sıfırlayabilirsin.

Your password reset link appears to be invalid or expired.

Giriş

Gizlilik Politikası

Add to Collection

No Collections

Here you'll find all collections you've created before.