Donald Trump’ın ikinci başkanlık yemini öncesi kısa bir süre karanlığa gömülen TikTok, gündemi meşgul etmeye devam ediyor. Yaşananlar, TikTok’un bir sosyal medya platformundan fazlası olduğuna işaret ediyor.
2025’e girerken tüm dünyanın gündemindeki konulardan biri, 20 Ocak’ta gerçekleşecek yemin töreniydi. İlk başkanlık sürecindeki tavrı nedeniyle selefi tüm başkanlardan farklı bir portre çizen, Temsilciler Meclisi tarafından iki kez azledilmesine rağmen ikisinde de Senato tarafından aklanan Donald Trump’ın başkan olarak ikinci döneminin başlayacağı gündü bugün. İlk azil süreci, 2020 ABD Başkanlık Seçimleri’nde Joe Biden’a üstünlük sağlamak amacıyla Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski’ye, Biden ve oğlu Hunter Biden hakkında soruşturma açtırmak için baskı yaptığı, ikinci azil süreci ise 6 Ocak 2021 Kongre Baskını’nın ardındaki rolü nedeniyle gerçekleşmişti. ABD’nin 45’inci başkanı olan, 46’ncı başkanlığı Joe Biden’a kaptıran, 47’nci başkanlık için geri dönen Trump yeni dönem için nasıl işaretler verecek, merakla bekleniyordu. Cumhuriyetçi bir başkan olarak başkanlığı devrettiği ve devralacağı demokrat Joe Biden ile taban tabana zıt ideolojisi bir yana partisinin çizgisinden de uzaklaşmaya meyilli olması, parti mensuplarını bile şaşırtan çıkışlar yapması bu merakı artırıyordu.
Destekçileri ve muhalifleri tamamıyla bu güne odaklanmışken, geçmişten gelen bir konuyla ilgili bir gelişme, yemin törenine saatler kala Donald Trump’tan rol çaldı. Bu gelişme, TikTok’un App Store ve Google Play’den kaldırılmasıydı. Uzun bir yasal sürecin sonunda gerçekleşen bu gelişmeyi WIRED, ABD’nin internet tarihinde ilk kez büyük bir sosyal medya platformunu yasaklayarak Rusya ve Çin gibi ülkelere katıldığını söyleyerek duyurdu. Pakistan, Afganistan, Hindistan, Somali, Nepal gibi ülkelerde ulusal yasağa tabi olan TikTok için Avusturalya, Belçika, Kanada, Danimarka, Fransa, Litvanya, Hollanda, Yeni Zelanda, Norveç ve İngiltere’de de –ekserisi devlet kurumlarında çalışanlarla ilgili olmak üzere– daha önce çeşitli yasak kararları da alınmıştı. Zira kişisel ve kurumsal cihazlarda bulunan TikTok uygulamasının ulusal güvenliğe halel getirebileceği düşünülüyordu.
ABD’deki karar da benzer bir endişenin yansıması. The Verge, ABD’li yetkililerin, TikTok’un ABD’li kullanıcıların verilerini tehlikeye atabileceği endişesiyle harekete geçtiklerini, bu endişenin arkasında yatan nedeninse Çin Ulusal Güvenlik yasalarının şirketleri iç verileri devlete teslim etmeye zorlaması olduğunu belirtiyor. Çin’in kullanıcıların hangi içerikleri görecekleriyle ilgili kararlar alabileceği, bu şekilde gündelik hayat ve siyasi tercihlerde manipülasyon yapabileceği de düşünülüyor. Joe Biden’ın imzaladığı Protecting Americans From Foreign Adversary Controlled Applications App (PAFACA), yani Amerikalıları yabancı düşmanların kontrolündeki uygulamalardan koruma kanunu ise endişelerin somut bir hâl aldığı nokta.
Apple ve Google, yasağın yürürlüğe girmesinden birkaç saat önce TikTok’u mağazalarından kaldırırken; telefonunda TikTok yüklü olanların uygulamaya girebildiklerini fakat uygulamaya girdikten sonra bir bildirimle karşılaştıklarını da belirtmek gerek. TikTok’un yasak neticesinde geçici olarak erişilemez olduğunu belirten mesaj, Trump’ın görevi devralır almaz çözüm bulmaya meyilli olduğunu da aktarıyordu.
TikTok, 12 saatlik bir aradan sonra ABD’deki kullanıcıları için yeniden erişilebilir hale geldi. Uygulamanın tekrar erişime açılması ABD’li kullanıcılar arasında sevinçle karşılanırken, Donald Trump hem başkanlık yemini etmesine saatler kalmış olması hem de TikTok’u bir süreliğine ipten alan kararını açıklamasıyla yeniden gündemin zirvesine oturdu ve yeni bir süreci başlattı.
Ulusal güvenlik tehdidi olarak görülen TikTok, ABD’de iki sonuçla karşı karşıyaydı… Ya 19 Ocak’a kadar hisselerinin çoğunu satacak ya da yasaklanmayı göze alacaktı. Başkanın süreyi 90 gün kadar uzatması da mümkündü. Şirketin hisse satmaya yanaşmadığı haberlere yansırken, şirket gerekli itirazları, ABD Yüksek Mahkemesi seviyesine çıkacak şekilde gerçekleştirdi. Mahkeme kararı bozmazken, Biden yönetiminden uzatma kararının Trump’a bırakılacağı açıklaması geldi. Trump’ın yemininden bir gün önce gelen erişilemezlik halini Biden yönetimi, TikTok’un kullanıcıları etkilemek üzere gerçekleştirdiği bir numara olarak değerlendirdi. Zira saatler sonra Trump görevi devralacak ve şirketin ABD’deki sonkaderine karar verecekti. Fakat 90 günlük bir uzatma beklenirken Trump, 75 günde karar kıldı. Kurucusu olduğu Truth Social’da paylaştığı, “Şirketlerden TikTok’un karanlığa gömülmesine izin vermemelerini istiyorum!” şeklinde başlayan mesaj açıktı: “Birleşik Devletler’in ortak girişimde yüzde 50 sahip pozisyonunda olmasını isterim. TikTok’u o şekilde kurtarabiliriz, emin ellerde tutup devamlılığını sağlarız. Birleşik Devletler’in izni olmadan TikTok olmaz. Bizim onayımızla yüzlerce milyar –belki trilyonlarca– dolar değerinde olur.”
TikTok için kritik tarih 5 Nisan 2025. Bu tarihe kadar yüzde 50 hissesi Amerikalı bir paydaş tarafından satın alınmadığı sürece yasaktan kurtulması imkânsız görünüyor. Herhangi bir müdahaleye maruz kalmak istemeyen ByteDance köşeye sıkışmış durumda. Milyarlarca dolarlık iş fırsatını görenler de ByteDance’in bu durumundan yararlanmak amacıyla teklifler sunmaya başladılar.
Trump’ın kararıyla uzatılan süre pek çok iş insanının ve şirketin dikkatini TikTok’a vermesine yol açtı. TikTok’u kimin satın alacağı konuşulurken, ortaya atılan ilk isim Elon Musk oldu. Twitter’ı satın alan, 400 milyar dolara yaklaşan servetiyle dünyanın en zengin insanı olan ve belki de bunlardan daha önemlisi Trump’ın en yakınındaki isimlerden biri olarak öne çıkan Musk, TikTok’la ilgilenmediğini belirterek iddiaları yalanladı.
Bu süreçte iki yatırım grubu öne çıktı: The People’s Bid for TikTok ve American Investor Consortium. Tech Crunch’ta yer alan bir habere göre, Los Angeles Dodgers’ın eski sahibi Frank McCourt tarafından başlatılan The People’s Bid for TikTok’un destekçileri arasında Shark Tank’le dünya çapında üne kavuşan iş insanı Kevin O’Leary, World Wide Web’in mucidi Tim Berners-Lee ve MIT Computer Science and Artificial Intelligence Laboratory kıdemli araştırmacılarından David Clark da bulunuyor. Employer.com kurucusu ve CEO’su Jesse Tinsley tarafından oluşturulan American Investor Consortium’un destekçileri arasında ise Roblox kurucularından, CEO David Baszucki, kripto platformu Anchorage Digital’ın kurucusu ve CEO’su Nathan McCauley ve MrBeast olarak da bilinen YouTuber Jimmy Donaldson yer alıyor.
Trump’ın ilk döneminde hazine bakanı olarak görev yapan Steven Mnuchin, Activision’ın eski CEO’su Bobby Kotick ve girişimci Reid Rasner da potansiyel bireysel alıcılar olarak öne çıkarken; şirketlerin TikTok’a olan ilgisi de platformun potansiyelini gösteriyor. TikTok’a 2020’de de bir teklif yapan Oracle, platformun tüketici davranışlarına etkisinden dolayı Walmart, teknoloji devi Microsoft, video platformu Rumble ve son dönemin en popüler şirketlerinden Perplexity AI, ismi geçen şirketler.
21 Şubat’ta Bloomberg’de yer alan bir habere göre TikTok’un sahibi ByteDance’in toplam değeri 400 milyar doların üzerinde. ByteDance özel bir şirket olduğu için bu değerlemenin kaynağı, şirketin yatırımcıları. Yatırımcılardan SoftBank Group Corp. aralık ayında, şirketin yapay zekâ modelini de hesaba katarak, değerin 400 milyar dolara yaklaştığını belirtmişti. Fidelity Investments ve T. Rowe Price Group’a göre ise değerleme sırasıyla 410 ve 450 milyar doları aşmış durumda. Satışı sözkonusu olan ABD operasyonlarının değeri ise henüz belli değil ve ancak satış halinde net bir rakam üzerine konuşmak mümkün olacak. Öte yandan, bahsi geçen isimlerden Reid Rasner’in ABD operasyonlarının yüzde 50 hissesi için 50 milyar dolar, Tinsley’nin tamamı tek seferde ödenecek 30 milyar dolar, Kevin O’Leary’nin yine tamamı tek seferde ödenecek şekilde 20 milyar dolar teklif ettiği biliniyor.
SoftBank’in değerleme sırasında TikTok’un ABD operasyonlarına değer biçmediği, uygulamaya erişimin engelleneceğini öngördüğü, engelleme olmaması halinde ByteDance’in değerinin yükseleceğini tahmin ettiği bilinenler arasındayken; ABD’li alıcıların önemli bir kısmının algoritma üzerinde kontrol istedikleri, düzenleyici konumunda Çin yönetiminin buna sıcak bakmayacağı biliniyor. Ayrıca satışın, yeni dönemde Trump ile Xi Jinping, dolayısıyla ABD ile Çin arasındaki ilişkiyi belirlemede önemli rol oynayacağı konuşuluyor.
Kullanıcı adını ya da e-posta adresini gir. Sana bir e-posta göndereceğiz. Oradaki bağlantıya tıklayarak parolanı sıfırlayabilirsin.
Here you'll find all collections you've created before.