Hiç kimse harika bir fikri alıp onu firmanın tüm boyutlarına işlemek konusunda Disney kadar başarılı olamaz.
Walt Disney bu yaz Advertising Hall of Fame’e dahil edilerek bu onura erişen beşinci kurum oldu. Ben de bunu fırsat bilip ESPN’in başkanlığının yanı sıra Disney Media Networks’te eşbaşkan olarak görev alan John Skipper ile Disney’in pazarlamaya olan özgün yaklaşımını konuşmak üzere bir araya geldim. John’un kariyeri 1990’da Disney’de başlamış.
Bence hiç kimse harika bir fikri alıp onu firmanın tüm boyutlarına işlemek konusunda Disney kadar başarılı olamaz. Disney Media Networks Eşbaşkanı John Skipper bu yeteneği, firmanın pazarlama dünyasına kattığı en önemli değerlerden biri olarak görüyor.
“Kimse harikulade bir filmi alıp onu çocuklar ve aileler için büyüleyici bir evrene çevirmede; sonrasında bunu bir parka, pelüş oyuncaklara, Disney cruise’larında etrafta dolanacak ikonlara çevirip uluslararası bir boyuta getirmek konusunda Disney’den iyi olamaz” diyor John.
Frozen ve Kaptan Amerika’yı “kurgularken” Disney’in harika bir içerik ürettiğini ancak bununla kalmadığını; bu hikâyelerin yanında firmanın bileşeni olan diğer tüm platformların aynı içerikten faydalanabilmelerini de sağladıklarını söyleyen Skipper devam ediyor: “Zar atıp hangi içeriğe hangi bileşenin dahil olup olmayacağına karar vermiyoruz. Tüm bileşenlerimiz işin içinde. Aksini düşünmek bizim için mümkün değil ve bu bizi diğerlerinden ayırıyor. Herkesin küreği suya giriyor ve aynı anda itiyor veya çekiyoruz.” Böylesi koordine bir çabayı ortaya koyabilmek John’un sözleriyle “büyük bir disiplin, inanç ve liderlik” gerektiriyor.
Sohbetimiz sırasında John, Disney’in bugüne kadar yaptığı en önemli şeylerden birinin sürekli güncel olmak olduğunu söylüyor. “Evrilmek için yaptıkları ilk şey buydu, eski alışkanlıklara takılı kalmamak.”
“Frozen’a toplumumuzda kadınların rolünün, onların hayatlarına dair normların nasıl değiştiğini düşünerek bakarsanız ne kadar modern olduğunu görebilirsiniz. Disney bu şekilde, hep güncel kalmayı başararak evrildi.”
Disney pazarlamayı farklı ve yaratıcı şekillerde uygulamak konusunda sosyal medya dahil olmak üzere tüm mecralarda uzman durumuna da geldi. John “Disney’in Facebook’ta neredeyse herkesten daha fazla takipçisi var” diyor. Firma aynı zamanda uluslararası ölçekte filmlerini vizyona benzer mesajlarla ve birbirine oldukça yakın tarihlerde sokmayı biliyor.
John Disney’in en büyük avantajının firma dahilindeki tüm platformları kontrol etmesi olduğu bu sayede de diğer reklamverenlerle bölük pörçük anlaşmalar yapma zorunluluğu duymadığını söylüyor.
“Diğer firmalar lisanslama yapmak, kendilerine iş ortağı bulmak durumunda. Kendi kendinize partner olmaktan daha iyisi yoktur. Bu sayede ortaya konan yaratıcılığı, tüm sürecin pazarlamasını kontrol edebilir ve böylelikle kaliteyi hep belirli bir düzeyde tutabilirsiniz. Bu da farklı platformlarda da olsa mesajlarınızın tutarlı ve güvenilir olmasını sağlar.”
John’a ESPN’nin Disney’in iş yapış biçiminden ne öğrendiğini soruyorum. John’un yanıtı “Örneğin ESPN kolej ligi futbol şampiyonasını yayınlarken tüm platformlarımız birlikte çalışıyor; tıpkı Disney’de olduğu gibi tüm ön planları birlikte yapıyoruz” oluyor.
“Anlayacağınız çok farklı bir işle meşgulsek de Disney gibi davranıyoruz.” ESPN’in faydalanmak üzere elinin altında hazır bulunan kendine has içerikleri var. “Monday Night Football”, “Sunday Night Baseball”, kolej futbol ligi playoff’u, Wimbledon ve Amerika Açık gibi. “Pazarlamadaki faaliyetlerimize bakarsanız Disney’e ne kadar benzediğimizi rahatlıkla görebilirsiniz.”
Kullanıcı adını ya da e-posta adresini gir. Sana bir e-posta göndereceğiz. Oradaki bağlantıya tıklayarak parolanı sıfırlayabilirsin.
Here you'll find all collections you've created before.