Dünya Kadınlar Günü, bazı ülkelerde büyük ölçüde görmezden gelinir. Bazı ülkelerde protesto günüdür, bazı ülkelerde resmi tatildir, bazılarında ise kadınlığı kutlayan bir gündür. Bizim ülkemizde nereden bakıyoruz, bakmalıyız?
Dünya Kadınlar Günü, Birleşmiş Milletler tarafından bu şekilde tanımlanmış olarak her yıl 8 Mart’ta kutlanan uluslararası bir gün. İnsan hakları temelinde kadınların siyasi ve sosyal bilincinin geliştirilmesine; ekonomik, siyasi ve sosyal başarılarının kutlanmasına ayrılan bir tarih. Dünya Kadınlar Günü, kadın hakları hareketinde bir odak noktası. 8 Mart dolayısıyla, MediaCat’in Mart sayısının gündemi olan “Kadın”, derlenen istatistiki raporlara göre geçtiğimiz yılları da gözettiğimizde, negatif bir istikrar ile dengesizlikler üzerine kurulu bir yapı sergiliyor. Pozitif yanlar da var fakat denge bir türlü sağlanamıyor.
Kapak konusu bağlamında, bu özel gün adına bir görsel temsil yaratım sürecinde, inandığım tek şey, bir tane daha, kadınları güzelleyen, bir günlüğüne hoş tutan ve pozitif yanılsama izleten görsel üretmemekti. Konu hassas. Bu tür durumlarda zihni uyuşturucu, konuyu geçiştirici ama korunaklı, güzel bir şey göstermektense hiçbir şey göstermemek, söylememek daha soğukkanlı olabiliyor.
Kadınlar Günü veya “kadın”a dair görsel-sözel ifadeler, genellikle iyi niyetli fakat asıl meseleden uzaklaştıran ki bu en tehlikelisi, görmeye çok alıştığımız için durumu hafifleten, kadını bir günlüğüne hoş tutan, asıl meselenin içini boşaltan görsel temsiller ve söylemler ile anılıyor maalesef. Çiçeğe benzetmeler, boks eldiveniyle rujunu süren kadın, pazusunu sıkan kadın (dönemine ait olan orijinal görselden bağımsız), her şeye yeten ve yetişen kadın… Pembelikler ve simsiyahlıklar… Kişilerin, kurumların, markaların kadına yakışık buldukları çeşitli övgü sebepleri…
Kadın olmak, elbette bunlardan ibaret değil. Zamanla birlikte olaylar ve bu olaylara içinde bulunduğumuz dönem bağlamında bakış açımız değiştiği gibi, toplumda “kadın” meselesine bakış açımız da bugünden yarını gözleyerek değişmeli. Özellikle iletişim sektöründe, giderek daha çok görsel okuduğumuz bir dünyada savunulan bir düşünce veya konuyu iletişim nesnesine, ifadesine dönüştürürken çok yönlü sağlama yapmak gerekiyor.
Bu “özel gün”lerde, kendimize iyi gelen, bizi iyi hissettiren şeyleri es geçmeyelim tabii ki fakat ana meseleden uzaklaşmamak kritik. Ana meselenin hangi ülkede, hangi zamanda ve koşullarda konuşulduğundan uzaklaşmamak kritik. Dünya Kadınlar Günü, bazı ülkelerde büyük ölçüde görmezden gelinir. Bazı ülkelerde protesto günüdür, bazı ülkelerde resmi tatildir, bazılarında ise kadınlığı kutlayan bir gündür. Bizim ülkemizde nereden bakıyoruz, bakmalıyız?
Kadınlar olarak en temelde, savunduğumuz hak ve özgürlüklerimiz var. Meseleye bir mesafe koyup, olgunlukla baktığımızda basit ve çok anlaşılır bir arayış var. Eşitlik. Denge. Bunu sıklıkla konuşmuyoruz, konuyu buradan ele almadığımızda, her türlü iyi niyetle yapılan hareket, iş hayatında, sosyal hayatta kadına ekstra hak, ekstra alkış, onu ekstra hoş tutma gibi asıl olmayan algılara dönüşüyor. Buradaki hiçbir talep fazladan değil. Odağı burada tutmak, manipüle edilmesine fırsat yaratmamak gerektiğine inanıyorum.
Masadaki konu oldukça sıcak, her şeyden bağımsız ve önce bir insan hakkı konusudur.
Bana göre, MediaCat’in yayımladığı bu istatistiki rapor da ciddiyetle “eşitliği konuşma” çağrısıdır.
Kullanıcı adını ya da e-posta adresini gir. Sana bir e-posta göndereceğiz. Oradaki bağlantıya tıklayarak parolanı sıfırlayabilirsin.
Here you'll find all collections you've created before.