MediaCat

Bob’dan “isimsiz” bir sergi

Usta tasarımcı Uğurcan Ataoğlu ile 19 Eylül’de Ordu’da açmaya hazırlandığı sergi vesilesiyle bir araya geldik.

Bob’dan “isimsiz” bir sergi

Düşünürleri ya da sanatçıları topraklarıyla özdeşleştiren önermeler sıklıkla yapıldı bugüne dek. “Uğurcan Ataoğlu Ordu’dur” önermesi de eklensin bu geleneğe, zira ikisi de birbirinin besin ve yaşam kaynağı. Ordu’da yeni bir sergi hazırlığında olan usta tasarımcı şimdiden tüm gözlere afiyet olsun diyor.

Şu sıralar nasıl sorular meşgul ediyor tasarımcı Uğurcan Ataoğlu’nun kafasını?

Toplumu meşgul etmek için dayatılan yapay gündemlere zihnimi kapalı tutmaya çalışıyorum. Her yeni gündem bizi bir çerçeve içine hapsediyor. Bu çerçeve içinde kalarak gündemdeki olaylara tepkiler, şikâyetler dile getiriliyor. Sonra bu çerçeve içinde birikenlerle kaldırılıp duvara asılıyor. Yeni performanslar için yeni bir boş çerçeve veriliyor. Yazıp çizerek üreten biri olarak böyle bir çerçeve içine girmek istemiyorum. Sağlam bir direniş için kalbi temiz tutmak artık yetmiyor. Kalbin yanında “aklı”mızı da temiz tutabilmeyi öğrenmeliyiz.

Sergi için ilk akla gelen adres yine Ordu oldu. Neden?

Ordu’daki kültür sanat hayatının beslenmesine katkıda bulunmayı kendime görev edinmiş biri olarak sergimin dünya prömiyeri tabii ki Ordu’da olmalıydı. Enerjimi doğduğum topraklardan aldığım için karşılığını hep verme gayreti içinde oldum. Bu alışveriş hep olacak. İlkokuldaki hayalim imzası olmadan çizgileri tanınabilen bir çizer olmaktı. Sergideki işlerimde imza yok. Atmayı çok denedim ama çizgiler kabul etmedi.

Neler var serginin içeriğinde? Ne tür eserler, bağlamlar, temalar?

Bu sergi aslında daha büyük bir projenin ilk adımı. Bob bir marka olmak için Ordu’dan yola çıkıyor. Bunun alt yapısını Hande Bilten ve şirketi kuruyor. Hande beni bu sergiyi yapmaya ve markalaşma yoluna sokan, projenin hem çalışanı hem direktörü. Bu sergiyle bağlantılı kitabım baskı aşamasında. Tasarımını Umut Altıntaş yaptı. Ben her gün çizdim. Haldun Taner’in her gün 20 sayfa yazması gibi. Her gün çizdim. Harfsiz, kelimesiz çizgi cümleleri. Bu sergideki çizimler karikatür değil, illüstrasyon değil, ikon değil, vinyet değil, resim değil. Bazen tuval üzerine akrilikle boyanıyor, bazen metalden kesiliyor, bazen interaktif hareket ediyor. Sergideki tüm eserler isimsiz, serginin ismi “isimsiz”. Çizilenin tanımındaki belirsizlik, izleyiciyi çizilende kendi karşılığını bulmaya davet ediyor.

Ordu’daki sanat/kültür ortamı nasıl peki?

Ordu göç verdiği kadar göç alan bir üniversite şehri oldu. Ordu’nun yerlisi azınlık durumunda. Yaptığımız etkinliklerin, konserlerin, festivallerin çekirdek takipçileri bu anneanne ve dedeler grubu. Çoğu zamanında annemin veya babamın öğrencisi olmuş. Etkinliklerde buluşmamız biraz hüzünlü oluyor. Gençlerde alışkanlık ve ihtiyaç yaratması için kültür sanat projeleri kesintisiz yapılmalı.

Eskiden bir kilise olarak kullanılan Taşbaşı Sanat Alanı’nın Ordu’daki yaratıcı duraklardan birine dönüşmesini sağlayan mimarlar arasındasınız. Nedir yıllar içinde biriken dersler, gelecek için vizyon ve öneriler?

Taşbaşı Sanat Alanı’nın kurumsal bir yapısı olması için çalışıyoruz. Önümüzdeki bir yıllık sergi takvimini hazırladık. Gelecek sanatçılar belirlendi. Amacımız Ordu’yu sanat turizmi şehri yapmak. Karadeniz’de bu potansiyele sahip tek şehir Ordu. İlerde Karadeniz’de kıyısı olan şehir ve ülkelerle ortak projeler yapmayı istiyoruz. Kısıtlı imkanlara rağmen önemli sanatçılar Ordu’ya gelmeyi ve sergi açmayı çok istiyor.

İlgili İçerikler

Parolanı mı unuttun?

Kullanıcı adını ya da e-posta adresini gir. Sana bir e-posta göndereceğiz. Oradaki bağlantıya tıklayarak parolanı sıfırlayabilirsin.

Your password reset link appears to be invalid or expired.

Giriş

Gizlilik Politikası

Add to Collection

No Collections

Here you'll find all collections you've created before.