Türkiye Reklam Konseyinin bu yılki ikinci toplantısında RTÜKün yeni dönem politikaları ve bu politikaların Türkiyede reklam sektörüne etkisi masaya yatırıldı…
Türkiye Reklam Konseyinin bu yılki ikinci toplantısında RTÜKün yeni dönem politikaları ve bu politikaların Türkiyede reklam sektörüne etkisi masaya yatırıldı.
Türkiye Reklam Konseyinin İstanbul Hiltonda gerçekleştirilen toplantısında yeni dönem RTÜK politikaları ve bu politikaların Türkiye reklam sektörüne etkisi tartışıldı. Reklamveren ve yayın kuruluşu temsilcilerinin katıldığı toplantıda Türkiye Reklam Konseyi Başkanı Mehmet Ali Yalçındağ, RTÜK Başkanı Dr. Zahid Akman, Show TV Genel Müdürü ve TVYD Başkan Yardımcısı Saner Ayar ve TVYD Başkanı Nuri Çolakoğlunun yanı sıra Reklamverenler Derneği Başkanı Hakan Uyanık söz aldı.
Genel olarak RTÜKün 2008den itibaren uygulamaya sokacağı yeni reklam politikalarının gündemi oluşturduğu toplantıda, bu kararların reklamverenler ve yayın kuruluşları açısından sektöre etkisi ele alındı. RTÜKün 1 Ocak 2008 tarihinden itibaren gündeme getireceği uygulamalara göre reklam süreleri kısalacak.
YALÇINDAĞ: RTÜKÜN İMAJI DEĞİŞİYOR
Toplantıda söz alan Türkiye Reklam Konseyi Başkanı Mehmet Ali Yalçındağ, sözlerine RTÜKün kuruluşundan bu yana uygulamaları eleştiren, cezalandıran ve yasaklayan bir kurum olarak algılandığını dile getirerek başlayan Yalçındağ, ancak yapılan anayasa değişikliği sonrasında oluşturulan yeni kurul tarafından son iki yıldır yürütülen tüm çalışmalarda sektör ile yakın diyaloğun artarak devam ettiğini ve RTÜKün sektördeki yasaklayan ve cezalandıran kurum imajının giderek azaldığına dikkat çekti. RTÜK Başkanı Zahid Akmandan sektörü ilgilendiren belli konularda hassas davranmasını rica eden Yalçındağ, Reklamverenlerin yarattıkları katma değeri etkileyebilecek en küçük bir uygulama bile ince elenip sık dokunmalıdır dedi. Yapılan ani düzenlemelerin sektörde tüm tarafların yıllık planlarını ve bütçelerini altüst edecek sorunlar doğuracağından ve yarardan çok zarar getireceğinden korktuklarını dile getiren Yalçındağ, özellikle televizyon yayıncılığının sırtındaki 8 yıllık eğitime katkı ve yüzde 5lik RTÜK kesintisinin kaldırılması konusunda umutlu olduğunu belirtti.
AKMAN: MEVCUT MEVZUATI HATIRLATIYORUZ
Toplantıda RTÜKün yeni dönem politikalarını açıklamak üzere konuşan RTÜK Başkanı Dr. Zahid Akman, yepyeni bir şeyi hayata geçirmek gibi bir taleplerinin olmadığını, amaçlarının sadece mevcut mevzuatı hatırlatmak olduğunu belirtti. Akman, Bugün yeni uygulamalar diye duyurulan şey, eskiden beri var olan kurallara ancak bugün uyulabilecek bir konuma gelindiğidir. Saat bazında yüzde 20lik reklam zorunluluğu yeni bir kural değildir dedi. Anayasa değişikliğinden sonra oluşturulan kurul olarak alınan kararlarda hem reklamveren hem de yayıncı kuruluş temsilcileriyle karşılıklı görüşmeleri ve fikir birliği sağlamayı benimsediklerini ve bu toplantının bu yaklaşımın en önemli sembolü olduğunu dile getirdi.
RTÜK kesintisi ve eğitim katkı payları hakkında da konuşan Akman, Mehmet Ali Yalçındağa hitaben Gelirimize el uzattırmayız Mehmet Ali Bey diyerek sözlerini şöyle sürdürdü: Eğitime katkı payı konusunu biz de çok adil bulmuyoruz. Bunun kaldırılması için çok ciddi temaslarımız oldu. Çalışmalarımız devam ediyor.
AYAR: YENİ UYGULAMA KAYIP YARATACAK
Toplantıda konuyu yayıncı kuruluşların bakış açısından ele alan Show TV Genel Müdürü ve TVYD Başkan Yardımcısı Saner Ayar, Türkiyede yasada hiç bulunmayan dünyayı örnek alan uygulamalar geliştirdiklerini, bu nedenle televizyon yayıncılarının cezalandırılmalarının doğru olmadığını belirtti. 1 Eylül itibariyle gündeme gelen yeni reklam süreleri uygulamasının sonunda reklam ve para kayıplarının ortalama yüzde 28 olduğuna ve bu kaybı telafi etmek için yapmaları gereken zammın yüzde 39lara vardığına dikkat çeken Ayar, 1 Ocak itibariyle hayata geçecek yüzde 20 uygulamasının ekstradan yüzde 18 kayıp yaratacağını, bunu telafi etmek için ise yüzde 22 oranında zam yapılması gerektiğine dikkat çekti. Ayman, yeni uygulamanın reklam izleme oranlarını artırmayacağını ve kuşak reytinglerini düşüreceğini söyleyerek, esnek bir geçiş süreci önerisinde bulundu. Ayar, Türkiyede televizyonların tek gelir kaynağının reklam olduğu eleştirisi karşısında ise Reklam televizyonların tek gelir kaynağı olmamalı ama Türkiyedeki mevcut yasa nedeniyle bizler gelirlerimizi çeşitlendirmekte çok zorluk çekiyoruz. Bugün telefonla yapılan tüm yarışmalar gibi pek çok uygulama yasak. Bizler bu yasalar dolayısıyla hukuki yükümlülükler altındayız dedi ve hala lisans uygulamasına geçilmediği konusunda şikayetlerini dile getirdi.
YASAK KALKARSA HACİM ARTAR
Sektör için reçetesiz ilaç ve siyasi partilerin reklamlarının yayınlanmasının da çok önemli olduğunu dile getiren Yalçındağ, “Reçetesiz ilaç reklamlarının yayınlanması taktirde toplam reklam harcamalarının yüzde 5-8 arasında bir rakama sahip olacaktır, yani 150-200 milyon YTL arasında bir hacim oluşacaktır” dedi.
Kullanıcı adını ya da e-posta adresini gir. Sana bir e-posta göndereceğiz. Oradaki bağlantıya tıklayarak parolanı sıfırlayabilirsin.
Here you'll find all collections you've created before.