Kreatiflerin bilinmeyenlerine ışık tutmaya devam ediyoruz.
2016/17 yılları arasında kreatiflerin bilinmeyen yönlerini okurlarla buluşturduğumuz eğlenceli içerik serimiz “… hakkında bilmediğiniz 6 şey” yeniden sizlerle. Sayfanın ilk konuğu ise BÜRO Kreatif Direktörü Esra Ayas.
Ayakkabı tutkusu, Tintin sevgisi, hayat üflemeyi sürekli ertelese de inanmaktan vazgeçmediği markası ve daha fazlasını Esra Ayas’tan dinledik.
Ayakkabılara karşı ilgim küçük yaşlarda ortaya çıktı. Önüme annemin farklı farklı ayakkabılarını koyar onları çizmeye çalışırdım ve bu zamanla bir tutkuya dönüştü. Gittiğim farklı ülkelerde uğramam gereken ayakkabı dükkânlarını tatile gitmeden çok önce belirlerim, muhakkak özel seri ayakkabılar yapan dükkânları bulurum. Hatta ayakkabı atölyeleri bulursam mutlaka ziyaret etmeye çalışırım.
Hâlâ ayakkabı çiziyorum ve birkaç kez kendi ayakkabımı yapma deneyimim oldu. Şimdilerde bazen oğlumun ayakkabılarına çizim yapıyorum.
Ajanstaki odamda, evimde, anahtarlığımda ve kullandığım daha birçok objede Tintin figürü görebilirsiniz. Soğuk karlı bir günde Musee Hergé’ye (Hergé Müzesi) gidebilmek için oldukça maceralı bir yolculuk yaparak Tintin sevgisinin hakkını verdiğimi düşünüyorum.
Allegorique diye etiketinden logosuna kadar tasarladığım bir markam var ama ürünler hayata geçerken fikir değişikliği ve zaman bulamamak gibi bahanelerle hep yarıda kaldı. Kıyafet, çocuk aksesuarı ve tabii ki ayakkabı gibi birtakım ürünlerin içinde olduğu bir platform olarak bir gün hayat bulacak eminim.
Erkek ve çocuk reyonlarından alışveriş yapmayı çok severim. Erkek modelleri her zaman renk, kesim ve rahatlık olarak bana daha uygun geliyor. Çocuk reyonları ise çok daha yaratıcı ve grafik desenlerin daha özgün kullanıldığı parçalar barındırıyor, bu sebeple tercih ediyorum.
Omlet, krep ve salata vazgeçilmezlerimdir ve çok iyi yaparım. Özellikle Fransız omleti ve krepler eşimin Fransız olması sebebiyle iyi olduğum alanlar. Fransa’daki Bretagne bölgesinin krepleri (özellikle crêpe sarrasin) ve elma şarabının (cidre) kalbimde ayrı bir yeri vardır. Salatalara gelince değişik salata ve sos tariflerini, dolapta kalanlarla ilginç denemeler yapmayı çok severim. Salatalarım meşhurdur.
Tatillerde seçimlerim hep harekete yakın ama kendi izole alanına sahip yerler olmuştur. Kendi derinliğime inebildiğim benim için çok özel iki yer vardır. Datça; badem tarlaları, doğası ve deniziyle benim için en lüks tatillerden çok daha anlamlı ve değerlidir. Bir diğeri ise, Efteniye (Çerkez köyü). Çocukluğumdaki zamanın durduğu anlara götürür beni. Bir şeyler ekip biçmek, ormanda yürüyüş yapmak, dalından meyve koparmak çok sevdiğim babamdan bana miras kalan en önemli değerler.
Kullanıcı adını ya da e-posta adresini gir. Sana bir e-posta göndereceğiz. Oradaki bağlantıya tıklayarak parolanı sıfırlayabilirsin.
Here you'll find all collections you've created before.
