Tekelleşme gerekçesiyle medya şirketlerinin önünde duran ABD hükümeti iş Silikon Vadisi’nin en azılı çetesi GAFA’ya geldiğinde neden sessiz kalıyor?
Silikon Vadisi’nin en azılı çetesi, nam-ı diğer GAFA’nın üyeleri; Google, Apple, Facebook ve Amazon, çok büyük bir medya tekeli oluşturuyor. AT&T-Time Warner ve Disney-21st Century Fox birleşmelerine “tekelleşme” gerekçesiyle ket vurmaya çalışan ABD hükümeti Silikon Vadisi devlerinin karşısında sessiz kalırken, büyük medya organizasyonları hiç olmadığı kadar sert bir tavır takınmaya hazırlanıyor.
2018’de dünya tarihinde ilk kez halka açık bir şirketin 1 trilyon dolarlık değere ulaşması bekleniyor. Bu unvanı isminin önüne getirmeye en yakın ilk beş şirket arasında ise Apple, Alphabet, Microsoft, Amazon ve Facebook bulunuyor.
Apple, 2017 yılında hisselerinin yüzde 48 yükselmesiyle yılın en değerli markası unvanının sahibi olmuştu, tıpkı son beş yıldır olduğu gibi. Şirket şu an 900 milyar dolara yakın piyasa değeriyle dünyanın en değerli halka açık şirketi olduğu gibi, 1 trilyon dolar hedefine de en yakın isim. 2017’de hisselerini yüzde 58 yükselten Amazon’un ise bu hedefe erişebilmek için hisselerinde yüzde 75’lik bir artış yaşaması gerekiyor. Her ne kadar Apple bu yarışta şimdilik ilk sırada görülse de uzmanlara göre bu sene Türkiye pazarına girecek olan Amazon‘un bu hedefe ulaşması fazlasıyla mümkün gözüküyor.
Bilindiği üzere 2017’de, ABD’nin en büyük telekom operatörlerinden olan AT&T’nin Time Warner’ı 85 milyar dolar karşılığında satın alması gündemdeydi. Fakat bu birleşmenin önüne Kasım ayında büyük bir engel çıktı: ABD Başkanı Donald Trump. Trump yönetimindeki Adalet Bakanlığı’nın tekel karşıtı düzenleyicileri, medya ve telekom sektöründe devasa bir şirketin doğuşuna yol açacak bu satın almaya karşı “rekabet ve yaratıcılığı azaltırken, fiyatları yükseltecek” gerekçesiyle dava açtı.
Adalet Bakanlığı’nın tekel karşıtı düzenleyicileri desteklemediği bir diğer satın alma yine geçtiğimiz sene gerçekleşen Disney ve 21st Century Fox birleşmesi oldu. Disney’in 21st Century Fox’un hisselerinin çoğunluğunu 52,4 milyar dolar karşılığında satın almasının sonucunda büyük bir medya tekeli doğacağı endişesiyle bakanlık pek çok açıdan iki tarafı da zorlamıştı.
ABD’nin tekelleşmenin önüne geçmek adına medya şirketlerine karşı sergilediği tavır oldukça sertken, iş Silikon Vadisi’nin teknoloji devlerine geldiğinde hükümetin duruşu büyük tartışmalara yol açıyor. eMarketer verilerine göre 2017’de ABD’deki tüm dijital reklam harcamalarının yüzde 63’ü yalnızca iki şirkete ait: Google ve Facebook.
Facebook her ne kadar kendini “medya şirketi” olarak değil “teknoloji platformu” olarak konumlandırsa da bu noktada NYU Stern School of Business Pazarlama Profesörü Scott Galloway’a kulak kabartmakta fayda var. Galloway, “Orijinal içerik üretiyorsunuz, spor liglerine size orijinal içerik üretmesi için para ödüyorsunuz. Evet, bir medya şirketisiniz” diyor. McDonald’s’ta bir kriz çıktığını varsayın. Ve markanın müşterilerine, “Biz bir fast-food lokantası değil, fast-food platformuyuz” dediğini düşünün. İşte, Galloway’e göre bunun, Facebook’un medya şirketi olmadığını söylemesinden bir farkı yok.
Dijital medya şirketleri, Silikon Vadisi’nin devleriyle mücadelede oldukça zorlu anlar yaşıyor. En yakın tarihli karmaşa ise The Verge, Racked ve SB Nation sitelerinin yayıncısı Vox Media’nın çoğu sosyal medya departmanında görev alan 50 çalışanını geçtiğimiz haftalarda işten çıkarması oldu. Aynı zamanda sene başında dijital iş yapısında yenilenmeye giderek çok sayıda çalışanıyla yollarını ayıran Cable News Network (CNN), işten çıkarmaları “dijital medya sektöründeki problemlerin bir yansıması” olarak nitelendirmişti.
UCLA Öğretim Üyesi ve Digital Cultures Lab Kurucusu Dr. Ramesh Srinivasan (kendisi aynı zamanda Facebook’un bir teknoloji şirketi değil, dünyadaki en büyük medya şirketi olduğunu savunan bir diğer isim) dünyadaki tüm bağlantı altyapısının GAFA üzerinden yayıldığını söylüyor. Srinivasan, dünyada makro ekonomide büyük açıklar olmasının sebebinin Facebook, Amazon gibi devlerin diğer şirketlere kıyasla çok daha az kişi istihdam ederek, ileri teknolojileriyle içerik, perakende gibi servislerini dağıtmalarına bağlıyor. Instagram’ın 2012’de Facebook’a sadece 12 çalışan ile satıldığını belirten Srinivasan, aynı dönemde ABD’nin en büyük şirketleri arasında olan ve neredeyse 40 bin kişi istihdam eden Kodak’ın iflasını duyurduğunun altını çiziyor ve “40 bin çalışan işini kaybettiğinde ve 12 çalışan milyoner olduğunda dünya nasıl bir yerde olacak?” sorusunu soruyor. Güncel veriler de Srinivasan’ın görüşünü destekler nitelikte. Öyle ki, günümüzde GAFA’nın çalışan sayısı yaklaşık 677 bin iken, Walmart 2 milyon 300 bin ve AT&T 268 bin çalışanla hizmet veriyor.
Galloway’in verilerine göre ise eğer Amazon 2018’de işlerini 200 milyar dolar büyütürse ABD 53 bin kasiyer ve tezgâhtar kaybedecek. Facebook ve Google‘ın işlerini 22 milyar dolar büyütmesi yaratıcı endüstride metin yazarı, planlamacı ve kreatif direktör olmak üzere 150 bin kişinin de işten çıkartılmasına mal olacak. Galloway, Amazon’un 200 milyar dolar ve Facebook-Google ikilisinin 22 milyar dolar büyüyeceğinden oldukça emin.
Silikon Vadisi devleri GAFA’yı insan bedeninin farklı uzuvları olarak konumlandıran Galloway’e göre insanın beyni Google, kalbi Facebook, bağırsağı Amazon ve üreme organı Apple. Nasıl mı? Google’a sorulan her altı sorudan biri insanlık tarihinde daha önce hiç sorulmamış sorular. Galloway’e göre internet üzerinde fotoğrafınızı koyduğunuz her kutucuğa bakarak insanlığın Google’a olan sonsuz güvenini anlamak mümkün.
İnsanın tür olarak sadece sevilmeye değil, aynı zamanda sevmeye de ihtiyacı var. Kötü beslenen ama daha çok sevgi gören çocuklar, iyi beslenen ama az sevgi görenlere göre daha sağlıklı bir hayat sürüyor. “Facebook’un dokunduğu nokta işte tam da burası; sevgi” diyen Galloway, Facebook’un genellikle fotoğraflar aracılığıyla empati duygusunu ortaya çıkartarak ilişkileri pekiştirdiğini ve iletişimi kolaylaştırdığını belirtiyor.
Bu hikâyede Amazon’a biçilen rolün nedeni ise oldukça basit. Tüketici bağırsağının zaafının açlık ve yetersiz beslenme olduğunu açıklayan Galloway, “Dolabınızı açtığınızda göreceğiniz şey ihtiyacınızın en az 10 katı kadar fazla eşya. ‘More for less’ Çin’in, Walmart’ın ve bugün de Amazon’un stratejisi” diyor.
İnsanı oluşturan etmenlerin; Tanrı, sevgi, tüketim ve seks olduğunu söylüyor Galloway. Bu sıralamadan ötürü tahmin edersiniz ki Apple da bireyin üreme organları olarak konumlanıyor Galloway’in şemasında. “İş dünyasının sırrı, akılcı olmayan organlara dokunmakta. Bireyin temal amacı en iyi tohumu seçmek ve o tohumu tüm dünyaya dağıtmak” diyor Galloway ve ekliyor: “Apple yeni Tanrı, Steve Jobs ise yeni İsa.”
Google ve Facebook tekelinin en son gündeme geldiği yer, İspanya’nın Barselona kentinde düzenlenen ve Mart ayının başında sona eren Mobil Dünya Kongresi oldu. CNN Başkanı Jeff Zucker kongredeki konuşmasında, hükümetin AT&T ve Time Warner ya da Fox ve Disney işbirliklerine odaklandığını ama asıl ilgilenmeleri gereken noktanın Facebook Google tekeli olduğunun altını çizdi.
Şubat ayında, News Corporation Yönetim Kurulu Başkanı Rupert Murdoch da aynı konuya parmak basan bir diğer isim olmuştu. Murdoch verdiği demeçte, içerik için TV ağlarına ödeme yapan kablolu yayın şirketleri gibi Facebook’un da içerik üreticilerine ödeme yapan bir modelleme geliştirmesi gerektiğini belirtti. Aynı zamanda Murdoch, Facebook ve Google’ın kâr getiren ama güvenilmez olan haber kaynaklarını kendi algoritmaları aracılığıyla popülerleştirdiğinin de altını çizdi.
Tüm bu gelişmeler ışığında, şimdiye dek göz ardı edilen bu tekele karşı, büyük medya organizasyonlarının sert bir duruş sergileyeceğini söylemek mümkün. CNN ve Fox gibi büyük medya şirketleri için çok büyük engeller teşkil eden dijital dünyada, medya ve teknoloji devleri arasındaki çatışmanın ilerleyen günlerde alevleneceğinin sinyalleri oldukça net.
Kullanıcı adını ya da e-posta adresini gir. Sana bir e-posta göndereceğiz. Oradaki bağlantıya tıklayarak parolanı sıfırlayabilirsin.
Here you'll find all collections you've created before.