Erkekler saç ve sakallarının birbirine girmesine izin verdiği için, P&G şu günlerde Gillette tarafında sorunlar yaşıyor.
P&G, geçtiğimiz çeyrekte erkek bakım sektörünün, organik satışlarda düşüşe uğrayan tek bölüm olduğunu bildirdi. Sorunun bir kısmı, Dollar Shave Club tipi rakiplerin akın etmesinden kaynaklanıyor. Ancak neyse ki, tıraş bıçaklarına daha az para harcamalarına rağmen erkekler hâlâ tıraş oluyorlar.
Gardını nasıl alacak?
Benim gördüğüm kadarıyla P&G, tıraş olmama modasına karşı, var olan iki cephenin birinde harekete geçebilir. Gillette, tıraş bıçaklarının düşmanlarını destekleyebilir ve kendisi de sakal bakım ürünleriyle trende ayak uydurabilir ya da metaforik bir sınır çizerek, tüm ürün reklamlarında sakalları yasaklayarak son noktayı koyabilir. (Daha az iştah kabartıcı olan üçüncü seçenek ise, erkeklerin sakallarından bit topladığı gösterilerek onları tiye almak ve sakalın içinden kuş yuvası çıkıyormuş gibi diğer dikkat dağıtıcı unsurları kullanmak olur.)
Gilette sözcüsü, P&G’nin sakalı reklamlarında yasaklama ihtimalini “düşünmeden alınan bir karar” olarak niteliyor ve asıl şimdi erkeklerin hiç olmadıkları kadar Gillette’e ihtiyaçları olduğunu belirtiyor. Titizlikle top sakalını uzatan bir erkek, sakalının -ve yüzünün geri kalanının- güzel görünmesini sağlamak için muhtemelen sinek kaydı tıraş olan birisinden daha fazla vakit harcıyordur, diyor Gillette’in PR sözcüsü. “Biz kesinlikle vaaz vermek istemeyiz” diyerek, Gilette’in sakal bırakmak, kirli sakal bırakmak ya da sinekkaydı tıraş olmak arasında gidip gelen erkeklerin bireyselliğine saygı duyduğunu da ekliyor.
Fortune.com’a göre sakal bakım pazarı gelişiyor. Yine aynı kaynağa göre, Detroit menşeili Beard Balm kendisiyle aynı ismi taşıyan ürününün –balmumu, lanolin ve yatıştırıcı karışımlardan oluşan– kutusunu 16 dolara satıyor ve şirket CEO’su Jon Koller, şirketin bu yıl 400 bin birim ürünü piyasaya sürdüğünü bildiriyor. Rapor, Brooklyn Grooming Co. gibi şirketlerin fırça gibi sakalları “parıl parıl parlayan, güzel kokulu sakallara” çeviren özel yağlar sattıkları bilgisiyle devam ediyor.
Nedenler değişti
Eski zamanlarda erkekler ya kurumlara karşı bir duruş sergiledikleri için ya da daha farklı olmak için sakal bırakırlardı. Günümüzdeyse erkekler sakallarını kendilerine iş alanında fırsat sağlamak için uzatıyorlarmış gibi görünüyor.
“Originals: How Non-Conformists Rule the World” adlı kitabında Adam Grant, en iyi üniversitelerde insanların, sakal uzatmış ve tişört giyen profesörleri; kravat takan ve sinek kaydı tıraş olan profesörlere kıyasla yüzde 14 oranında daha prestijli ve kabiliyetli gördüğünü ortaya koyan bir deneyi anlatıyor.
Wharton’ın en iyi öğretim üyesi seçilen Grant, “Çoğu profesör resmî kıyafetler giyiyor; normlara uymayı reddetmenin ise genellikle belirli bir bedeli oluyor” diyor ve ekliyor: “Geleneksel olana itaatsizlik etmeyi başaranlar kişisel özelliklerini diledikleri gibi ortaya koyma hakkını elde ederler.”
“Of Beards and Men” kitabının yazarı Christopher Oldstone-Moore’un, Esquire’da yayınlanan bir röportajı bu düşünceyi destekliyor. “Kişisel tercihlerinizi yansıtmanın yollarından bir tanesi, eski, kurumsal tıraş olma beklentilerinden sıyrılarak sakal bırakmaktır” diyor Oldstone-Moore. “Ben her zaman sakal bırakan ilk kişilerin, bunu yapmaya cesareti olanlar olduğunu düşünmüşümdür. Çünkü günümüzde hâlâ insanların sakal bırakmamaları gerektiği üzerine birçok kural ve beklenti mevcut. O yüzden asıl patronun kendiniz olduğunu göstermenin ilk yolu sakal bırakmaktır ve sanırım bu, erkeklerin ilgisini çekiyor.”
Genç ve yetişkinlerin motivasyonları farklılaşıyor
Meraklı bir şekilde, Morning Consult’tan bu konuda bir anket düzenlemelerini rica ettim. Çıkan sonuçlar, erkeklerin çoğunun -yüzde 59 oranında- sakal bırakma nedeninin “görünüş şeklini sevmeleri” olduğunu ortaya koyuyor. İkinci büyük sonuç ise erkeklerin yüzde 31’inin tıraş olmayı sevmedikleri için sakal bıraktıklarını gösteriyor. (Sonuçlar aynı zamanda, okuyucuların yüzde 23’ünün köşemi şimdi, sinek kaydı tıraş olduğum zamanlara oranla daha ikna edici bulduklarını da gösteriyordu. Tamam, tam olarak öyle değil. Ama bu düşünce sakalım için de oldukça iyi bir sebep olurdu.)
Morning Consult’ta iletişim direktörü olan Jeff Cartwright, -bu arada kendisi, daha olgun gösterdiği için sakal bırakmaya başlamıştı – genç nesiller için tarzın da bu tercihte önemli olduğunu belirtiyor. 2017 kişiyi içeren yetişkin erkeklerden oluşan örneklem içerisinde, 18-29 yaş aralığındaki erkeklerin yüzde 60’ının sakalı var ama 65 yaş ve üzeri erkeklerin sadece yüzde 45’i sakallarıyla övünüyor. Jeff, 18-29 ve 30-44 yaş aralığındaki erkeklerin ise daha yaygın olarak sakal bırakmayı “tarzlarının bir parçası” olarak nitelediklerini ekliyor.
Jeff’in belirttiği önemli olan bir diğer nokta da şu ki; genç erkekler erişkinlere kıyasla sakalın onları daha deneyimli, olgun ve maskülen gösterdiğini söylemeye daha yatkınlar.
Tüm bunlara rağmen bazı erkeklerin sakal bırakmalarının bir diğer nedeni de tıraş olmanın yüzlerinde tahrişe neden olması. Bu yüzden P&G ve Gillette, erkeklerin vücutlarının diğer bölgelerini de tıraş etme modasına arka çıkıyor ve Gillette’in internet sitesindeki kısa animasyon videolar, erkeklerin cinsel organlarının çevresini tıraş etmelerine dair basit unsurları gösteriyor.
Belki de kızım Heather’ın önerdiği gibi, Gillette sloganını “The best a man can get, but there’s always room for improvement” (Erkek için en iyisi ama her zaman daha iyisi olabilir) şeklinde değiştirmeli.