Site icon MediaCat

Larry’nin çırpınışları

Larry’nin çırpınışları

2011 yılında Türkçe sürümünü yayınlamasıyla Türkiye’de de çok kullanılan bir mecra haline gelen Twitter’ın, 2017’de piyasadaki etkinliği pek de eski günlerdeki gibi değil. Twitter da bu sorunun farkında olduğu için yeni hizmetlerle kullanıcısına çekici görünmeye çalışıyor.

Larry yerinde sayıyor

Larry, Twitter’ın mavi kuşunun adı. Larry ismini, Boston Celtics basketbol takımının efsane oyuncusu Larry Bird’den alıyor. Twitter’ın 2015’den bu yana hisselerindeki ve kullanıcı sayısındaki dalgalı grafik eğrisi, Larry’nin son yıllarda çok da istikrarlı uçmadığını gösteriyor.

2015 yılında Twitter CEO’su Dick Costolo’nun istifasıyla CEO görevini şirketin kurucusu Jack Dorsey’in alması da Twitter’ın yavaşlayan büyümesinin seyrini aksi yönde değiştireceği düşünülen adımlardan bir tanesiydi. Fakat hiç de öyle olmadı. Şirket, 2015 yılını 307 milyon olan aktif kullanıcı sayısının 305 milyona gerilemesiyle ve hisse değerlerinin yüzde 7 düşüşüyle kapadı. Halbuki, 2015 yılının ilk çeyreği Twitter 436 milyon dolarlık artışla net gelirinin, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 74 yükseldiğini duyurmuştu.

2016’nın son çeyreğindeyse şirket geçtiğimiz seneye göre yüzde 1’lik bir yükselişle 717 milyon dolar gelir elde etti. 2015 yılının son çeyreğinde 305 milyon olan kullanıcı sayısı ise 2016’nın son çeyreğinde 317 milyona yükseldi.

Bu yılın verilerine baktığımızdaysa Twitter, 2017’nin ikinci çeyreğinde pek bir kazanım elde edemiyor. Özellikle kullanıcı sayısına bakıldığında 2017’nin ilk çeyreğinde 328 milyon olan kullanıcı sayısı, ikinci çeyrekte de aynı düzeyde kalıyor. Aynı zamanda şirket, Wall Street’in beklentisi olan 537 milyon doların üzerinde bir gelir elde ederek, 574 milyon dolar gelirden hisse başına 12 sent kâr elde ediyor. Twitter’ın ikinci çeyrek raporunun açıklanmasının ardından hisselerinin yüzde 6 oranında gerilediğini de eklemeden geçmek olmaz.

Büyük adımlar

Twitter, tekrar üst basamaklarda yer almak için sürdürdüğü mücadelesinde, yakın zamanda aldığı kararlardan kullanıcılarını en çok şaşkınlığa uğratanı, karakter sayısını artırması oldu.

Twitter’ın 140 karakter sınırlaması kuruluşundan beri, link’lerin dahil edilmemesi gibi birçok yenilikle daha da kullanışlı hale getirilmeye çalışıldı. Twitter’ın Kurucu ve CEO’su Jack Dorsey, 140 karakteri aşan uzun tweet’iyle, “ Bu küçük bir değişiklik ama bizim için büyük bir adım. 140 karakter sınırlaması 160 karakter SMS limitlerinden yola çıkarak yapılmış rastgele bir karardı…” şeklinde bir açıklama yaptı ve özelliği Twitter kullanıcılarıyla bu şekilde paylaşmış oldu.

Twitter’ın blog açıklamasında, karakter sınırlamasının dilden dile değişiklik gösterdiğine, İngilizce atılan tweet’lerin çoğunun 34 karakter olduğuna ve Japonca atılanların çoğunun 15 karakter olduğuna dikkat çekildi. Twitter’ın buradaki hedefi, karakter limitini artırarak daha çok insanın tweet atmasını sağlamak. Şu anda 280 karakter sınırlaması tüm Twitter hesaplarına açık değil ve test aşamasında.

Twitter, yakın zamanda kullanıcıların işini kolaylaştırmak için bir özellik daha lanse etti. Facebook ve Instagram’da bulunan içerikleri kaydetme özelliği artık Twitter’da da mümkün kılınıyor. Tweet’ler artık kaydedilebilecek ve kaydedilen tweet’ler herkese açık olmayacak, bu alanı sadece kullanıcılar görebilecek. Daha önceleri kullanıcıların bir tweet’i kaydetmek için beğenmek, retweet’lemek gibi herhangi bir etkileşim bırakmak zorunda kalmalarına çözüm getiren bu yeni özellik de henüz test aşamasında.

Larry’nin dijital dünyadaki popülaritesini geri kazanmak adına tüm çırpınışları yeteri kadar gözler önünde fakat tüm bu çırpınışlar sosyal medya tüketicilerini nasıl etkileyecek, onu zaman gösterecek.

İlerlemek için sayfa numaralarını kullanabilirsiniz.

“Twitter’ın önünde iki yol var”

Sesliharfler Linked by Isobar Sosyal Medya Direktörü

Twitter’daki içeriklerin büyük kısmı, yerleşmiş anlatım kalıplarına dayanır. Kısa kurgusal diyaloglar, ekran görüntülerinden oluşan kareler, sürpriz finalle mizah yapan kısa anlatılar… Bu tarz kalıplar her yeni konuda tekrar tekrar kullanılır. Twitter’a yeni bir özellik geldiğinde asıl etkisi, kullanıcıların o özellikle ne gibi alışkanlıklar ve tarzlar yaratacağına bağlıdır.

Karakter sınırının artması, mevcut alışkanlıklara düşünüldüğü kadar aykırı olmayabilir. Hikâye ve bilgi zincirlerinin artık daha kolay üretilebileceğini öngörebiliriz mesela. Diyaloglar üzerinden yapılan mizah da rahatlayacak ve çeşitlenecek. Acil durum, kan, vb. duyuruları kolaylaşacak. Markalar kullanıcılara daha iyi dönüş yapabilecekler. Bunların hepsi değişikliğin artı tarafları.

Eksi tarafları ise; Twitter’ın “doğal seleksiyon” ortamında çok önem taşımayacaktır. Uzun can sıkıcı tweet’ler yazan kullanıcılar takipçi kaybederler ve kendi kendilerini elemiş olurlar. Şu anda ortam yoklanıyor. Kimse aniden uzun tweet’ler yazmaya başlamadı çünkü sonuçlarından emin değiller.

Peki, Twitter’ı bu değişikliğe iten ne? Cevabı Twitter’ın dışında olabilir: Yedi-sekiz yıl önce cep telefonundan düzgün fotoğraf çekmek istisna, video paylaşımı ise neredeyse imkânsızdı. Twitter daha düşük teknolojiyle anlık paylaşımı sahiplendi. Mevcut ortamda ise Twitter’ın önünde iki yol var: Story akımı içinde rekabet veya story paylaşacak teknolojiye ya da alışkanlığa sahip olmayanlardan oluşan pazar. Belki de Twitter bu pazarı genişletmeyi hedefliyor.

İlerlemek için sayfa numaralarını kullanabilirsiniz.

“Platformlar karakterlerini korumalı”

Sosyal Pazarlama Direktörü Lara Baruh

Twitter’ın son dönemde tüketici kullanımları açısından bir gerilemede olduğu bildiğimiz bir konu. Twitter bu etkiyi azaltmak için bir süredir geliştirme sürecinde. Bu değişim tüketiciye kullanmaya alıştığı öğeleri vererek platformu daha aktif hale getirme çabası olabilir. Ben platformların karakterlerini koruması gerektiğine inanıyorum. Twitter oldukça benzersiz bir platformdu. Belli bir karakter sayısı içerisinde kalmak veya görsel dışında bir yolla mesajı vermeye çalışmak yaratıcı yaklaşımlar getiriyordu. Sonrasında algoritma ve karakter sayısı gibi konularda farklılaşarak diğer platformlara yakınlaşmaya başladı. Son dönemde tüm platformlar birbirine benzemeye başlıyor.

Tüm platformların benzer özellikleri sunmasıyla farklı konular ön plana çıkmaya başlayabilir. Markalar açısından baktığımızda platformlardan bazı beklentiler var. Ajanslar olarak; “Platformu kullanarak performans açısından verdiğim bütçenin karşılığını alıyor muyum, hedeflediğim kişilere ulaşabiliyor muyum?” gibi soruları karşılamamız gerekiyor. Buradaki en önemli konu aslında fiyat-performans dengesi oluyor. Karakter değişiminin bu noktada bizi çok etkileyeceğini düşünmüyorum; ancak yakın zamanda daha uzun anlatılmış kampanyalar görebiliriz.

İlk tepkilerden kullanıcının bu değişimi pek iyi karşılamadığı görülüyor. Ancak markalar açısından bir artı veya eksisinin olacağını düşünmüyorum. Zaten bize verilen her türlü alanda farklı yöntemler çalışmaya alışkınız ve oldukça da güzel işler çıkarıyoruz.

İlerlemek için sayfa numaralarını kullanabilirsiniz.

“Aslında az, çoktu”

Promoqube Kurucu Ortağı Korhan Kurt

Twitter’ın akıllı fikri: “Ne oluyor?” sorusunu insanların 140 karakterle cevaplayabilmesi için yazdıklarının üstünde düşünmeleri gerekiyordu. Bu bir nev-i otokontrol de sağlıyordu.

Twitter’ın kendisini artık bir sosyal ağ olarak konumlamamasından, yeni odağının “Haberler” olmasından ötürü alametifarikası olan bu özelliğe aslında pek de ihtiyacı kalmadı. Bu bağlamda mikro blog ağından haber ağına dönüşürken karakter sınırını artırması kendi adına doğru bir hamle olarak düşünülmeli.

Bir dijital pazarlamacı perspektifi ile baktığımda söz konusu Twitter ise marka ve ajans tarafının öncelikle vermesi gereken karar; “Acaba Twitter markamız için doğru bir mecra mı?” Bu soruyu “evet” olarak cevaplayanlar için devam edelim.

Twitter güncel olduğu için seviliyor. Başarılı bir Twitter kullanımı için gerçek zamanlı içerik üretimi önemli! Burada esas mesele doğru içeriği bulmak ve doğru zamanda yayınlamak. Bu mesele yerinde duruyor. Değişen sadece içerik yöneticilerinin kelime enflasyonuyla savaşmak yerine dertlerini daha iyi anlatabilmelerini sağlayacak ekstra 140 karakter olacaktır.

Bir kullanıcı olarak baktığımda, 280 karakter denildiğinde gözümde markalı içerikler canlanıyor. Günün sonunda, karakter sınırın artışı bence, “Neden Instagram’ı değil, Twitter’ı tercih edeyim ki?” sorusuna cevap verebilecek bir değişiklik değil. Twitter’ın büyüyememe sorununun çözümü de değil. Sanıyorum uzun cümleleri sadece Orhan Pamuk kurduğunda okumayı seviyorum.

İlerlemek için sayfa numaralarını kullanabilirsiniz.

“Karakter artışı, kullanıcının isteği”

BLAB Stratejik Pazarlama Uzmanı Hüseyin Doğan

Her şeyden önce Twitter’ın karakter sayısını iki katına çıkarmasını varoluşsal bir problem gibi görmüyorum. Üstelik Twitter’ı böylesine “radikal” bir karar almaya zorlayanın bizler olduğunu düşünüyorum. Bu nedenle bana göre Twitter’ın asıl amacı, platformu bugünün şartlarına göre “başlangıç noktasına” döndürebilmek.

Twitter, sadece 140 karakterlik metin paylaşılabilen bir platformken, karakter sınırına takılmamak için notlara yazılmış tweet’lerin ekran görüntülerini paylaşmak isteyen, yetmeyip tweet’lerini numaralandırarak uzun tweet serileri yaratan, sonra video ardından da canlı yayın isteyen zaten bizlerdik. Dolayısıyla Twitter, çok uzun zaman önce zaten 140 karakterden çok daha fazlası oldu.

Bu değişikliğin, Twitter markasının 140 karakterden oluştuğu ve bunu değiştirecek bir hamlenin marka özünü kaybetmesine neden olacağı görüşünden daha çok, daha fazla sayıda kullanıcı ve formata uygun daha fazla tweet yaratabileceğini düşünüyorum.

Çünkü Twitter’ı diğer mecralardan ayıran şey sadece “kısa ve öz” olmasında öte, bir olay anında konu ile ilgili bilgisi, yeteneği ya da esprisi olan herkesin daha büyük bir parçadan ayrılarak konunun merkezine yerleşebiliyor olması. Bu değeri sadece 140 karakterin yarattığını düşünmek biraz da saplantı gibi geliyor. Bu nedenle, şimdilik kesin yargılarla konuşmak zor olsa da karakter sayısındaki değişimin, Twitter’ı olumlu yönde etkileyeceğine inanıyorum.

İlerlemek için sayfa numaralarını kullanabilirsiniz.

“Kaliteli içerik ayrışmalı”

Pure Sosyal Medya Direktörü Osman Aydın

Her mecra gibi Twitter’ın da ilk hedefi kullanıcıların daha fazla vaktini alabilmek. 140 karakterde etkileyici bir tweet yaratabilmek kolay gibi gözükse de aslında değil. 140 karakterde bir şeyler anlatıp içeriği tüketenin tepkisini bekliyorsunuz. Bu da biraz özen, iyi bir dil bilgisi, biraz yaratıcılık ve zaman gerektiriyor. Twitter’ın bu değişiklik sonucunda görmeyi umduğu şey daha fazla tweet atan aktif kullanıcı sayısında artış.  Kullanıcılar içeriği daha az düşünerek çok daha kolay üretebilecek.

Twitter’da yaşadığımız deneyimin biraz değişeceğini düşünüyorum. 140 karakterlik bir tweete hızlıca göz atıp bir diğerine geçerken artık uzun metinlere sahip tweet’ler de göreceğiz ve okuyup okumayacağımıza karar vermemiz gerekecek. Karakter sayısı 280 olsa da derdimiz benzer, kullanıcıların ilgisini çekerek etkileyebilmek. 280 karakter ile herkes çok daha kolay tweet yaratacağından artık daha fazla tweet’i tüketmeden geçeceğiz. Bu da bence kaliteli, anlamlı içeriğin diğerlerinden daha net bir şekilde ayrışması gerektiği anlamına geliyor. Kaliteli içerik sayısı belki azalacak ama kullanıcılara daha fazla şey anlatabilecekleri yeni bir alan yaratılmış olacak. Bunun devamında içerik akışında oluşacak kirliliği toparlamak için yenilikler gelebilir.

280 karakterlik tweet’lere yeni içerik tüketim deneyimi olarak bakarsak, yeni hikâye anlatımı örnekleri görebiliriz. Bununla birlikte daha fazla özensiz yazılmış tweet’ler de karşımıza çıkacak. Markalar için ise daha geniş bir metin alanı olması, tüketicisiyle daha kolay etkileşime geçebilmesini sağlayacak.

İlerlemek için sayfa numaralarını kullanabilirsiniz.

“Karakteristik özelliği yok oluyor”

Project House
Sosyal Medya Ekip Lideri Özge Özdemir Ağca

Her platform gibi geliştirmelere ihtiyaç duyan Twitter’ın 280 karakter kullanımına geçmesinin ardında yatan nedenlerden en önemlisi, farklı dillerdeki kullanıcıların platformu eşit bir şekilde kullanmalarını sağlamak. Örneğin Japonca, Çince gibi dillerde az sayıda karakterle çok şey ifade edilebilirken, diğer birçok dilde 140 karaktere sığmakta zorluk çekiliyor. Herkesin kendini daha rahat bir şekilde ifade edebilmek için daha geniş bir alana sahip olacak olmasına olumlu bir gelişme olarak bakabiliriz.

Takip ettiğimiz profilleri yakından tanıma fırsatı ortaya çıkacak. Kimi profiller uzun paylaşımları nedeniyle takipçi kaybederken, kimileri bu genişleyen alanı daha iyi kullanabildiği için takipçi kazanacak. Asıl soru, tek bir tweet ile daha fazla bilgi paylaşabilecek olmanın yaratıcı fikirleri nasıl tetikleyeceği ve markalar tarafından nasıl kullanılacağı.

140 karaktere sığmak için kullandığımız kelime kısaltma gibi yöntemlerin, belirli bir konuda atılan tweet’lerin yeterince etkili bir şekilde analiz edilememesi gibi yan etkileri de oluyordu. Yeni uygulamayla bu sorun hafifleyeceğe benziyor. Diğer yandan Twitter’ın karakteristik bir özelliğinin artık olmayışını bazı kullanıcılar benimsemeyebilir. Bu değişimin toplamda nasıl bir etkisinin olacağını çok beklemeden göreceğimizi düşünüyorum.

Exit mobile version