Takvimler 2016’yı gösterirken, Yemeksepeti işbirliğinde, reklam ajanslarının fazla mesai sofralarına konuk olduğumumuzu hatırlayanlarınız vardır belki.
Yemek siparişlerinden hareketle ajansların favori yemeklerinin izine düştüğümüz bu haberin üzerinden dört yıl geçmiş. Bir zamanlar ofislerinden çıkamayan pek çok kreatif, bugünlerde, işlerini evlerinden sürdürüyor. Evde geçirilen zaman arttıkça, evin mutfağında geçirilen zaman da artıyor elbette.
Bugün, yeni bir yemek araştırmamız var. Ancak bu kez objektifimizi, kreatiflerin mutfaklarına çevirerek sektörün yaratıcı zihinlerinden karantina sofralarında neler olduğunu öğrendik.
Her biri birbirinden güzel hikâyelere sahip eşsiz tarifler ve eğlenceli sunumlarla karşınızdayız. Herkese afiyet olsun.
Emre Gökdemir’in tarifi: Patlıcan Kapama
Aileden gelme sebeplerle mutfağa hep düşkün olmuşumdur. Kendi kendime bir şeyler uydurmakla birlikte, ilgimi çeken tarifleri de hemen denemek isterim.
Bu da o tariflerden biri. Görür görmez hemen yapmak zorunda hissettiğim… Yapınca da bağımlısı olduğum…
Az uğraşlı, çok lezzetli. Misler gibi patlıcan kapama. Afiyet şeker!
Malzemeler:
- 500 g kuşbaşı et
- 5 yemek kaşığı sıvı yağ
- 2 kırmızı biber
- 2 yeşil biber
- 1 soğan
- 1 diş sarımsak
- 1 tatlı kaşığı biber salçası
- Tuz
- Karabiber
- Pul biber
- 4 patlıcan
- 2 patates
- 2 domates
- 1 su bardağı sıcak su
Yapılışı:
1. Bir tencereye kuzu kuşbaşı etlerimizi atıyoruz, suyunu salıp tekrar çekene kadar kavuruyoruz.
2. Sıvı yağ, doğradığımız kırmızı ve yeşil biberleri, doğradığımız soğanı, sarımsağı ve biber salçasını ekleyip karıştırıyoruz.
3. Baharatlarımızı da ekleyip tencerenin kapağını kapatıyoruz. Biber ve soğanlar yumuşayınca altını kapatıyoruz.
4. Patlıcanları soyup ince uzun keserek kızgın sıvı yağda kızartıyoruz. (Kızarttığınız patlıcanları kağıt havlu üstüne koyup fazla yağı almayı unutmayın.)
5. Patlıcanları sıkı aralıklarla ve bir kısmı kalıptan biraz sarkacak şekilde diziyoruz.
6. Patateslerimizi halka şeklinde ve çok kalın olmayacak şekilde dilimleyip domatesimizi rendeliyoruz.
7. Kek kalıbının tabanını patateslerle kaplayıp üzerine pişirdiğimiz eti döküyoruz.
8. Rendelediğiniz domatesleri de dökerek tekrar patates dilimleri ile kaplıyor ve üzerine 1 bardak sıcak su ekliyoruz.
9. Patlıcanlarımızı kapatarak 200°C fırında üzerleri kızarıncaya kadar pişiriyoruz.
10. Afiyetle yiyoruz.
Sırada: Mert Taner’in tarifi – Uyduruk Deniz Dolması
Mert Taner’in tarifi: Uyduruk Deniz Dolması
Ajansımızın eski binasında çok güzel bir mutfağımız vardı. Fırınından ızgarasına, derin tencerelerden vok tavalarına kadar bezenmiş bir mutfak. Enerjim varsa, mesaiye kaldığımızda herkese yetecek kadar yemek yapardım. Benim için hem kafa dağıtmak hem de bir süreliğine işle alakalı tüm düşüncelerden uzaklaşıp yeni bir şey oluşturmak anlamına da gelirdi. Hünkar Beğendi, Beşamel Soslu Fırın Karnabahar, Antalya usulü Tahinli Piyaz (Engin’e selam) bu yemeklerden bazılarıydı.
Artık hem ajansta hem de evde yemek yapmaya fırsat bulamıyorum. Bu dönem, yemek aşkını herkes gibi bende de tekrar yeşertti. Uyduruk tariflerimi yeni uyduruk yöntemlerle deniyorum. Her gün olmasa da haftada iki defa yemek yapıyorum. Genelde Trakya bölgesine ait tariflere yöneliyorum. Babaannemden hatırladığım, gelinlerinin devam ettirmediği bazı yemekleri zor da olsa hatırlayıp onlara tekrar hayat veriyorum. Yöresel ağızda söylediği yemek isimlerini kaynaklardan bulmak zor olsa da malzemelerinden yola çıkıp bulabiliyorum.
Gelelim konumuza. Ailemizde çok başarılı bir şef ve yeme-içme sektöründe neredeyse her kıtayı gezmiş bir uzman var. Ben de fena sayılmam ama benimkisi daha çok “Ver Yiyeyim Ver İçeyimcilik”.
Yaşım 13. Saros sahilde bir kamptayız. Abiler ya sabah ya da gece denize açılır, sonra da tuttuklarını sahile bakan barakalarda hazırlar ve yerlerdi. O zaman görmüştüm kalamarı. Kavururlardı, sulu yemeğini yaparlardı, ızgaraya atarlardı. Bence evde hazırlamaya alışık değiliz bu deniz canlısını. Ben de her hafta sofraya koymuyorum açıkçası. Tabii gönül ister ki Kerem Aygün ile birlikte alalım oltaları, çıkalım tekneyle, akşam suyunda kendimiz tutalım kalamarları ama tutamıyoruz. Maalesef balıkta pek şansımız yok. (Bir ara TUTAMAYANLAR diye bir serimiz vardı.) Marketten tazesini alıp, onu temizleyip, akşamdan sosa yatırıp ertesi gün kızartmak da çok keyifli oluyor. Özellikle bira yanına. O sebeple bir kalamar tarifi yapmak istedim. Hatta ilk kez dolmasını deneyeyim istedim. Benim için de bir ilk yani…
Sunum yapmayı çok severim. Fakat bu tarifin sonu da sunumu da biraz sürprizli oldu.
Sırada: Orhan Özdemir’in tarifi – Hazi Tatlısı
Orhan Özdemir’in tarifi: Hazi Tatlısı
Corona günlerinde 10 kiloluk un alınca başladı her şey, ilk defa eve un girdi belki de… Hem de 10 kilo.
İlk ekmeğimle beraber ben de unlu mamuller sektörüne Junior Bread Director olarak girmiş oldum.
Ekmek konusunda uzmanlaşınca ve hâlâ sekiz kilo filan un kaldığını görünce “Ya,” dedim, “dünyanın tüm güzelliklerinin olduğu bir tatlı mı yapsam… Tüm sevdiğim abur cuburlar olsa içinde”.
O gün evde tarif için gereken tüm malzemeler vardı, hepsini bol bol koydum. Sıcakken ayrı güzel soğuyunca ayrı güzeldi. Sanırım en sevdiğim kısmı bu, her şartta ayrı güzel olması. Form olarak kalp yaptım çünkü “Kalbe giden yol bu tatlıdan geçer.”
Orhan Özdemir, Senior Bread Director at Özdemir Ekmek Fırını.
Sırada: Cihan Kavaklıpınar’ın tarifleri – PATO & BAGO ve KremoPestoTaglo
Cihan Kavaklıpınar’ın tarifleri: PATO & BAGO ve KremoPestoTaglo
Herkese merhaba!
Umarım hepinizin sağlığı yerindedir.
13 Mart’tan bu yana dışarıdan yemek söylemiyorum ve tüm beceriksizliğimle mutfakta denemeler yapıyorum. Güzel olduğunu düşündüğüm iki tarifi sizinle paylaşmak istiyorum.
Afiyet, bal, şeko…
PS: Siz siz olun, benim gibi her ikisini aynı anda yemeyin!
PATO & BAGO
Patatesli Tavuk Haşlama
Malzemeler:
- 6 adet tavuk baget
- 1 adet soğan
- 2 adet patates
- 1 diş sarımsak
- 3 bardak su
- Tuz, karabiber, paprika, kekik, nane
Şefin Tarifi:
1. Soğanı çok az zeytinyağıyla kavur.
2. Soyduğun patatesleri 4’e bölüp soğana ekle.
3. Bagetleri de yanına ekle ve 2-3 dakika kavurmaya devam et.
4. Tuz ve baharatları at, üzerini geçecek kadar su ekle.
5. Kapağını kapat ve yaklaşık 40 dakika pişir.
KremoPestoTaglo
Kremalı Pesto Soslu Tagliatelle
Malzemeler:
- 6 halka Tagliatelle
- 1 kutu krema
- 3 tatlı kaşığı pesto sos
- 1 kepçe tavuk suyu (tüyo: haşlama tavuktan al)
- Yarım kepçe makarnanın suyu
- 4 yaprak taze fesleğen
- 1 kaşık tereyağı
- 1 diş sarımsak
- Tuz, fesleğen, isli tane karabiber
Şefin Tarifi:
1. Tagliatelle’yi 6 dakika kaynar suda haşlamaya başla.
2. Ayrı bir tavada tereyağını erit.
3. Sarımsağı ekle, kokusu çıkana kadar kavur.
4. Kremayı koy ve biraz karıştır.
5. Pestoyu ekle, kremaya yedir.
6. Tavuk suyunu koy ve kremayla özdeşleştir.
7. Tuz, kuru fesleğen ve isli karabiberi ekle.
8. Haşlanan makarnayı tavaya boşalt.
9. Makarna sosu çekinceye kadar karıştır.
10. Taze fesleğen ve çok az isli karabiberle servis et.
Sırada: Odisseas Sevsevme’nin tarifi – İki Toplantı Arası Pizza
Odisseas Sevsevme’nin tarifi: İki Toplantı Arası Pizza
Corona günlerinde hepimiz aşçı olduk. İlk günlerde bir hevesle dolmalar yaptık, ekmeğimizi kendimiz yaptık, beef stroganoff’a kadar geldik. Ama bir yerden sonra üç öğün bir şeyler hazırlamak hele çalışma günlerinde iyice zorlaştı. Artık ajanslar olarak her an online toplantılardayız. Yemek saati diye bir kavram kalmadı. Onun için pratik, 10 dakikada hazırlayacağımız öğünler de önem kazandı.
Ben bu tarife YouTube’da, “pratik yemekler” diye aratınca denk geldim. Aklıma yattı, yapınca da gayet lezzetli oldu. Youtube’dan sonra herkes kendi çapında aşçı olabilir zaten ben yapamıyorum diye bir şey yok. Umarım siz de beğenirsiniz. Şimdiden afiyetler olsun.
Malzemeler:
- 1 adet bazlama
- 6 yemek kaşığı domates sosu
- 1 çay kaşığı kekik
- Dilediğiniz kadar taze kaşar / parmesan
- Sucuk
Yapılışı
Fırınınızı 10 dakika boyunca 180 derece ısıttıktan sonra yaklaşık 12 dakika pişirmeniz yeterli.
Sırada: Ahmet Terzioğlu ve ekibinin tarifi – Lahmacun
Ahmet Terzioğlu ve ekibinin tarifi: Lahmacun
Ben size geleneksel bir lezzetten, bir ekip ritüelinden söz edeceğim. Benim olduğu kadar ekibimin de favori yemeğinden, kaçamağından… Abur cuburu dış dünyadan temin edemediğimiz şu günlerde kendi özkaynaklarımıza yöneldik. Ekibimizden İpek Şurdum’un kardeşi şef… Sağ olsun, Sedef bizi kırmadı, kendi tarifini öğretti ve adeta şefimiz oldu. Bir süredir o tarifle herkes lahmacun yapıyor. Bu artık bir ekip ritüeli.
Zeynep, İpekler (ekibimizde iki İpek var) Bilal, Çarman ve benim favori kaçamağımız lahmacun. Hepimiz kendi yaptığımız lahmacunu ilk yediğimizde “en az dışarıdakiler kadar iyi oldu” dedik. Öncelikle bugünlerde bir arada olduğumuz için teşekkürler ekip! Ve tabii ki tarifin ve desteğin için teşekkürler Sedef!
Malzemeler: (4 kişi için)
Harç:
- 250 gram kıyma
- 2 domates
- 3 sivri biber
- 1 tatlı kaşığı biber salçası
- 1 kaşığı domates salçası
- 1 kaşığı tatlı paprika
- 1 çay kaşığı İsot
- 1 tutam karabiber
- 1 yemek kaşığı tuz
- Yarım demet maydanoz
- 1 büyük soğan
- 2 diş sarımsak (isteğe bağlı)
Hamur:
- 1 bardak su
- 1 yarım bardak süt
- 3,5 bardak un
- 1 tatlı kaşığı tuz
- 2 yemek kaşığı sıvı yağ
- Yarım paket kabartma tozu
Tarif:
İç malzemelerini bir kapta karıştırıp kolaylık olması adına blender ile karıştırın. İnce kıyabiliyorum diyorsanız bıçakla kıyarak yapın ama yapamıyorsanız blender hayat kurtarır. Ardından kıyma ile diğer malzemeleri birleştirin ve yoğurun. Burası tamam, kenara koyabilirsiniz. (Bir iki diş sarımsak koymak size kalmış bu arada.)
Sıra geldi hamura. Hamurun malzemelerini karıştırdıktan sonra unu azar azar katın. Bir anda fazla koymayın. Tamamladıktan sonra 30 dakika bekletin. Bu aşamada hamurun yumuşak olması önemli. Lahmacunların boyutları ne kadar olsun istiyorsanız ona göre hamurları top yapmaya başlayın. Daha sonra da bu topları oklavayla açın. Açtığınız hamurun üstüne önceden hazırlanan malzemeleri de düzgün biçimde yayarak koyun.
Açtığınız hamura malzemeyi ekledikten sonra, önceden biraz ısıttığınız tavada üstünü de kapatarak lahmacununuzu pişirebilirsiniz. Hamuru ince açıp malzemeleri de olabildiğince ince koyarsanız lahmacun çıtır olur. Üstelik tava ile pişirmeniz kolaylaşır. Fırında yapmak isterseniz tarif farklı, biz fırını tercih etmedik.