Yeni yılın nabzını tutmaya hazırlanırken en büyük yardımcılar kapsamlı trend raporları oluyor. Vodafone 11 ülkede 20 farklı sektörden çalışan yönetici ve karar vericinin oluşturduğu toplam 1.733 kişiyle gerçekleştirilen araştırmanın sonuçlarına dayanan Vodafone Global Trends Barometer 2019’un sonuçlarını açıkladı. Sonuçlarda 4 ana trend dikkat çekiyor:
1. Dijital dünyada “güven” her şey demek.
- Önümüzdeki beş yıl içinde iş dünyasını etkileyecek değişim unsurları iki maddede yoğunlaşıyor: teknoloji (yüzde 87) ve ekonomi/finans (yüzde 86).
- Katılımcıların yüzde 92’si işlerinde karşılaşacakları zorlukların üstesinden gelmek için teknoloji asistanlığından faydalanma fikrine katılıyor.
- Değişimi doğru anlama yolunda ilk üç ise şu şekilde sıralanıyor: tüketici güvenini devam ettirmek (yüzde 55), teknolojiye ayak uydurmak (yüzde 49) ve data ve bilgi kaybının önünde geçmek (yüzde 42).
- Yüzde 70’lik kesim kendisini siber risk altında görüyor. Katılımcıların yüzde 63’ü güvenlik endişeleri sebebiyle, kullandıkları online hizmetlerin en az bir tanesini bıraktıklarını ifade ediyor. Tüketicilerin yüzde 59’u daha güvenlikli cihaz ve hizmetler için daha fazla ödeme yapabileceklerini söylüyorlar.
2. Rekabet avantajı sağlamanın yolu etik konusunu önceliklendirmek.
- Şirket misyonu ve amacının (purpose) önemindeki artış dikkat çekici. Yeni müşteriler ve işler kazanmada şirket misyonuna sarılanların oranı yüzde 72.
- Tüketicilerinin, şirketlerinden etik davranmalarını beklediklerini ifade edenler yüzde 93, kendi tedarikçilerinin etik davranmasını bekleyenler yüzde 92 ve etik davranışın daha fazla gelir yarattığını düşünenler ise yüzde 83’lük bir kesimi oluşturuyor.
3. İnsan ve makine arasındaki dengeyi doğru anlamak.
- Şirketlerin yüzde 33’ü yaptıkları işlerde yapay zekâ kullandıklarını, yüzde 37’si ise gelecekte kullanmayı planladıklarını ifade ediyor.
- Yüzde 85’lik kesim insanlar ve yapay zekânın gelecekte birlikte çalışacağını düşünse de AI’ın bazı zorlukları beraberinde getireceğini de ifade ediyorlar.
- Her 5 kişiden 4’ü AI’ın daha iyi bir yaşam-iş dengesi yaratabileceğini düşünüyor. Ancak olumsuz bir algı da yok değil: Yüzde 54’lük bir kesim AI’ın bazı iş gruplarına karşı ayrımcılık yaratacağı fikrinde.
4. “Tüketici odaklı” anlayış geliştirmek. Kurumlar, değişen tüketici ihtiyaçlarına yanıt vermek için bu değişimin önünde pozisyon almalı.
- Katılımcıların yüzde 88’i tüketicilerine yaşattıkları deneyimi dönüştürme yolunda net hedeflerinin olduğunu belirtiyor. Yüzde 80’lik bir kesim yeni deneyimler yaratırken artırılmış ya da sanal gerçeklik gibi teknolojilerin olmazsa olmaz statüde olduğunu söylüyor. Katılımcıların yüzde 90’ı ise rekabetten ziyade daha inovatif olma yönünde hedef belirlediklerini ifade ediyor.
- İnsan odaklı yaklaşımın vazgeçilmez olduğu en net sonuçlardan biri. Bu anlamda şirketlerin öncelik sıralamasında iki unsur dikkat çekiyor: tüketicilerin mutluluğunu devam ettirmek (yüzde 61) ve yetenekli çalışanları cezbetmek (yüzde 46). Önümüzdeki üç beş yılda ise istihdamlarda en öncelikli beklentinin dijital teknolojilere yönelik beceriler (yüze 69) olduğu görülüyor.