Reklamcılar uzun süredir mutsuz.
Mutsuzluklarının kaynağı mesleklerine duydukları aşkın karşılıksız olması.
Yarattıkları değerle, gördükleri değer arasındaki manasız boşluk.
Gizemini 12 Kasım Cumartesi gerçekleşen buluşmasında coşkuyla dağıtan
Reklamcılar Platformu tam da bu noktada faydalı bir eser.
Sadece “öyle” hissedenlere “yalnız değilsin” dediği için değil,
reklamcıların özsaygılarını kazanmalarına iyi niyetli bir yol sunduğu için.
Reklamcılar Platformu’yla organik bir bağım yok.
Sektördeki birçok insan gibi, oluşumdan duyuruları sonrası haberim oldu.
Buna karşın işine heyecan duyan bir stratejist olarak sektörün geleceğiyle
organik bir bağım var.
“Reklamcı olmak istiyorum” diyen üniversiteliyle,
pazartesi sabahı insanüstü bir enerjiyle iş listesini paylaşan müşteri ilişkileriyle,
brief’i brief alırken çözen kreatiflerle,
fikrin büyüğüne, küçüğüne, ödüllüğüne derken proaktifine bile yeten ekiplerle…
Zorunda olduğu için değil, işine özendiği için mesaiye kalanlarla
organik bağım var.
Sayısız ajansın katıldığı konkurun adaletine inanmayarak çalışan,
gerçekçi olmayan deadline’lara mucize yaratmaktan yorulan,
müşterinin iş yükünü insani bir şekilde eritemeyen anlaşmaların altında ezilen,
freelance’te parasını zamanında almak için akla karayı seçen,
ekibinin dertlerini dinlemekten yaratıcılığa vakti kalmayanlarla
organik bir bağım var.
Bireysel anlamda eğlenceli, destekleyici ve ilham verici olmaya çalışan
yönetici sıfatımla,
farkında olmadan edindiğim bazı kötü huyları savuşturmak için çaba gösteren
insan yanımla,
en doğru olanı yapmaya çalışsa da kendi kontrolü dışında dönen dünya ile boğuşan ajansımla organik bağım var.
Reklamcılar dünden daha umutlu olsun diye bir Reklamcılık Platformu kuruldu.
İlk toplantıda her şey olması gerektiği gibiydi.
Yapıcı, kararlı ve iyi niyetli.
Bu bir yolculuk denildi.
İlk önce “Reklamcılar birlik olamaz” tabusunu yıktık,
şimdi de “Birlik olsalar bile başarılı olamazlar” tabusunu yıkacağız dendi.
1 Aralık’a kadar reklamcılara “sen de katıl” mesajı verildi.
Başka da bir şey olmadı.
Ha bir de…
Hiç yoktan umut oldu.