Site icon MediaCat

Sağlıklı ve kadın dostu bir marka: Arzum

Farklı sektörlerde faaliyet gösteren ve “Sağlıklı Marka” olma yolunda çalışmalar gerçekleştiren firmalarla gerçekleştirdiğimiz söyleşilere Canped ile başlamıştık.

Geçtiğimiz ay Ontex Türkiye Bölge Pazarlama Müdürü Can Aydınlık ve Canped Marka Müdürü Gamze Bekereci ile ilk adımı attığımız söyleşi serisine bu ay elektrikli ev aletleri pazarının kadın dostu ve cesur markası Arzum’dan önemli bir ismi ağırlayarak devam ediyoruz.

Arzum Elektrikli Ev Aletleri Ürün Geliştirme ve Pazarlama Direktörü Mehtap Yıldız ile samimi markaların önemini, yürüttükleri projelerde kadınlara verdikleri değeri ve pazarın dinamiklerini sizler için konuştuk.

Röportajın kısa versiyonunu yazımızda okuyabilir, uzun versiyonunu ise aşağıdaki videoda izleyebilirsiniz.

Yeni nesil tüketicileri göz önüne aldığımızda marka söylemlerinde ve markalarda, tüketiciler sizce neyi arıyor?

Aslında ilk vurgu yapmak istediğim; beklentinin, ürünün ve hizmetin çok ötesinde bir yere doğru evrildiği. Tüketicilerin beklentileri artık mükemmel ürünlerden, mükemmel hizmetlerden daha fazlası. Markalarda en çok samimiyet diyoruz. Samimiyet ve istikrar en önemli konulardan biri. Tüketiciler markalardan çevrelerinin farkında olmasını ve ellerindeki iletişim gücünü çevrenin, insanların ve toplumun iyiliği için daha fazla kullanmasını bekliyorlar.

“Sen dokunursun değişir dünya” mottosuyla yola çıkan Arzum kadın dostu bir marka. Bu anlamda kadınlar için özel projeleriniz var mı?

11 yıldan bu yana istikrarlı bir şekilde yürüttüğümüz Satrançta Arzum Var kampanyasından bahsedebiliriz. Gururla söylüyoruz ki, 11 yıldan bu yana Türkiye Kadınlar Satranç Şampiyonası’nın sponsoruyuz. Bu sene 12’ncisini gerçekleştireceğiz. Bu desteğimizle aslında satrançta çok ciddi girişimler kaydettiğimizin sürekli analizlerini yapıyoruz.

Ne gibi gelişmeler?

Son yedi yılda Kadınlar Satranç Şampiyonası’nda rol oynayan ve yarışan kadınlarda yaklaşık yedi kat bir artış yaşandı. Dolayısıyla bizim desteklerimiz satranca olan ilgiyi ve sevgiyi artırdı. Diğer yandan da Arzum kendi içinde de kadın dostu bir marka. Yine gururla söylüyoruz ki toplam Arzum çalışanlarının yüzde 40’ını kadınlar oluşturuyor. Hedefimiz bunu yüzde 50’ye getirmek. Özellikle orta ve üst kademe yönetimlerde bu oran yüzde 33’lerde. Bu, Türkiye ortalamasının çok üstünde bir oran. Bir mühendis kadın yönetici olarak söylüyorum ki biz kadınların gücüne çok inanıyoruz. Derin araştırma yetenekleri, sabırlılıkları ve hırsıyla kadının iş hayatında yaptığı işe çok değer kattığına inanıyoruz.

Sürdürülebilir projelere bakış açınız Arzum olarak nasıl? Arzum olarak sağlıklı bir marka olmak adına -sürdürülebilirlik, tasarrufluluk, insana, doğaya, canlılara saygı anlamında- ne gibi aksiyonlar alıyorsunuz?

Çok boyutlu bir soru bu. Biz aslında bir ekosistemiz. Kendi vizyonumuzun içerisinde bütün paydaşlarımıza değer yaratmak var. O anlamda tedarikçilerimiz boyutunda söyleyebilirim. Tedarikçilerimiz konusunda çok hassasız. Bütün tedarikçilerimizin çevre yönetmeliklerinde tam uyumunu ararız. Bu anlamda kendi denetim modüllerimiz içerisinde çevreye hassasiyet özellikle aradığımız özelliklerden biri.

Çocuk işçi çalıştırıp çalıştırmadığını hem tedarikçimizi hem alt tedarikçimizi özellikle denetleriz. Bu anlamda olabildiğince o boyutta sürdürülebilirliğe hizmet ediyoruz. Ürünlerimiz tarafında enerji regülasyonlarını çok iyi takip ederiz. Sürekli daha az enerji tüketen, daha az karbon ayak izi olan ürünler için efor harcarız.

Örneğin kendi enerjisini kendi üreten bir baskülümüz var. İçinde hiçbir pil ya da pil atığı yok. Sadece üzerindeki butona basarak kendi enerjisini üreterek tartılma işlemini gerçekleştiriyoruz.

Arzum markasının 2020 hedeflerinden bahsedebilir misiniz?

2020’de vizyon hedeflerimiz masada. Bir işletme olarak bazı temel hedeflerimiz var. Bunlardan birisi OKKA Türk kahvesi makinesiyle tüm dünyaya Türk kahvesini tattırmak ve denettirmek. Hatta vizyon hedefimiz Londra’daki bir kafede, Paris’teki bir kafenin bahçesinde menüde Türk kahvesini görmek gibi…

Diğer yanda şu anda çok değişik bir teknolojik evrimin içerisindeyiz. Hayatımıza artık Hey Google’lar giriyor, sesle komut alan makineler giriyor. Aslında bir etkileşim başlıyor ürünlerle. Dolayısıyla 2019 sonu ve 2020 itibarıyla bu tarz teknolojik yenilikleri Arzum’un içerisinde de görmeye başlayacağız.

Sizce sağlıklı bir markada olması gereken üç önemli özellik nedir?

Bizim için samimiyet birinci sırada. Markanın beş ana değerinden de biri bu zaten. Güven aynı şekilde ve vizyonumuzda da paylaştığımız gibi değer yaratmak. Biz bütün paydaşlarımıza bir değer yaratmak istiyoruz. Bize dokunan herkese… Bunda tüketicimiz, bayilerimiz, satış kanalımız ve satış sonrası hizmetlerimiz de var. Herkese bir değer yaratmak istiyoruz. Sağlıklı bir markanın herkesin hayatına dokunması ve onlara bir değer önermesi getirmesi kıymetli.

Sağlıklı Markalar kapsamında daha önce yayınlanan yazıları buradan okuyabilir, Dilan Baransel Sağlık İletişim Danışmanlığı hakkında detaylı bilgiye Dilanbaransel.com adresinden ulaşabilirsiniz.

Exit mobile version