Çalışma biçimlerimizin zorunlu olarak değiştiği bu dönemde art direktörlerden metin yazarlarına, kreatif direktörlerden prodüktörlere kadar ajanslarda görev alan tüm yeteneklerin dışarıya çıktıklarında da iş yapabileceklerini fark ettiklerini belirten Tuğalan, bu doğrultuda freelance çalışmanın daha çok gündemde olacağı yapılanmaların öne çıkacağını ve Türkiye’de freelance iş ortaklığına giden kişi ve markaların sayısının artacağını öngörüyor.
Reklamcılığın temelinde bir duygu tasarlamak ve o duyguyu doğru şekilde aktarmak olduğunu ifade eden Tuğalan’a göre tüketiciye söz konusu duygunun bir görev ve zorunluluk olarak yansıması, samimiyeti ve inandırıcılığı yok ediyor. Dolayısıyla bu süreçte durmak ve susmak da önemli bir samimiyet göstergesi. Bu dönemde markaları diğerlerinden ayrıştıran yegâne unsur ise mevcut sorunu sahiplenmekten öte soruna dair neyi çözdüğünü gösterebilmek, duyurabilmek.