Meyve Suyu Endüstrisi Derneği (MEYED), sektörün 2012 yılını değerlendirdi.
MEYED Genel Sekreteri Ebru Akdağ, hammadde temininde yaşanan sıkıntıların, sektörün başlıca sorunu olduğunu belirtti. Akdağ, ülkemizin coğrafi, iklimsel ve demografik birçok avantajına sahip meyve suyu sanayisinin; hammadde temininde yaşanan sorunlar nedeniyle uluslararası pazarlarda hak ettiği yerlere ulaşamadığını ifade etti.
Ebru Akdağ, “Sektördeki ihracat, son 10 yılda 6 kattan fazla artarak, 36 milyon dolardan, 2012 yılında ortalama 230 milyon dolara yükseldi. Meyve suyu ihraç edilen ülke sayısı 151’e ulaştı. Bu gösterge, ülkemiz ürünlerinin küresel meyve suyu pazarında büyük ölçüde kabul gördüğüne, fiyat rekabetimizin artması halinde ihracatımızın büyüyeceğine işaret ediyor. Türkiye, 13 milyar dolar değerindeki dünya meyve suyu ticaretinden onca avantajına rağmen sadece yüzde 1.7 pay alabiliyor. Bu payı arttırmak için üreticilerin rekabet gücünü arttıracak yapısal sorunların çözümlenmesi büyük önem taşıyor” dedi.
Rakamlarla meyve suyu sektörü
Güncel durumda meyve suyu sanayinin cirosal büyüklüğü 2 milyar TL, ihracatı 230 milyon dolar ve işlenen meyvesi 1 milyon ton civarında seyrediyor.
Meyve suyu sanayisi, ülkemizde üretilen meyvenin sadece yüzde 10-15’lik bir kısmına talep oluşturuyor. Türkiye’de toplam meyve suyu ve benzeri ürünlerin (meyve nektarı, meyveli ve aromalı içecekler) tüketimi 2000’li yılların başından itibaren büyümesini sürdürerek, 2011 yılında yaklaşık 921 milyon litreye ulaştı. Ancak o yıllardan bu yana sektörde ilk defa geçtiğimiz dönemde bir daralma yaşandı.
Tüketim 2012’de, 900 milyon litre düzeyine geriledi. Yüzde 100 meyve suyu ve meyve nektarının tüketim miktarı 2012 yılına kadar düzenli bir şekilde artarak 678 milyon litreye yükselmişti. 2012 yılı tahminlerine göre bu rakam ortalama 600 milyon litrede kaldı.
2012’deki daralmaya rağmen son 10 yıllık dönemde yüzde 100 meyve suyu ve meyve nektarı tüketiminin yüzde 200, yani 3 kat arttığı görülüyor. Bu büyüme rakamı her ne kadar bir potansiyeli işaret ediyor olsa da hammadde üretimi ve teminindeki engellerin aşılamaması durumunda sürüklenilen çıkmazı da ortaya koyuyor.