Muhtemelen siz de benim gibi IBAN’ınızı ezbere bilmiyorsunuz. Her ödeme konuşmasına “IBAN’ını gönder” mesajıyla başlıyor ve bulabilmek için efor sarf ediyorsunuz. Sonra havale ya da EFT, üstüne bir de “ulaştı mı” kontrolü. Her gönderi bir süreç ve -üstüne bir de havale, EFT bedeli ödüyorsanız- masraf. Bankalar bunu kolaylaştırabilmek için bir sürü yol denese de, galiba esas çözüm artık kapımızda.
Neredeyse internetin ilk zamanlarıyla hayatımıza girmeye çalışan “sanal yazışma” akıllı telefonların yükselişiyle birlikte başrole oturdu. Öyle ki, artık onlarsız bir gün geçirmek pek kolay değil. Hem özel hem iş hayatında sıklıkla başvurduğumuz anlık mesajlaşma uygulamaları işleri oldukça kolaylaştırıyor. Son dönemlerdeki gelişmeleriyle, görüntülü görüşme, dosya paylaşımı, anlık konum iletimi gibi hizmetleri de sunan uygulamalar şimdi gözünü daha yukarıya dikti. Karşınızdaki kişiye para göndermenin tek bir tuşa basarak gerçekleştiği bir yazışma pek çok yerde test edilmeye başlandı bile.
Emoji yollamak kadar kolay
Detaylara girmeden biraz geçmişe dönelim. 2013 yılında WeChat’in (Çin’in en büyük sosyal platformlarından birisi), Çin’de mobil ödemeyi başlattığında üç yıl içinde aylık 600 milyon aktif kullanıcıya erişebileceğini düşündüğünü sanmıyorum. 2016 yılında WeChat’in sahibi Tencent yıllık gelirini 21,9 milyar dolar olarak açıkladı. Bir önceki yıla göre yüzde 48’lik büyüme anlamına gelen bu müthiş başarının en önemli mimarı ise mobil ödeme.
WeChat, Çin kültüründen yola çıktığı bir yaklaşım olan “Kırmızı Zarf” uygulamasıyla, bu özelliğin kullanımının çok kısa sürede hızlı bir şekilde büyümesini sağladı. Yüzyıllardır insanların birbirine kırmızı zarfla para hediye ettiği ülkede, 2014 Çin yeni yılında duyurulan bu eklentiyle milyonlarca kişi birbirine yılbaşı hediyesi gönderdi. Yıllar içerisinde bu rakam öylesine büyüdü ki, internet dünyasının devleri de pastaya gözünü dikmeye başladı. Bugün WeChat’in dışında Alipay de benzer hizmeti sunuyor ve Facebook’un Çin’e özel ürünlerini test ettiği biliniyor.
Kırmızı zarf, uzun ve bu işin içindekileri oldukça iştahlandırıcı bir konu. Hatta diğer ülkelerde tutar mı diye düşünenler denemeye başladı bile. Ama bizi esas ilgilendiren kısmı, bu sayede mesajlaşma uygulamalarının ödeme yöntemlerine hız vermiş olması. Facebook, önce davrananlardan. 2015’ten beri ABD’de testlere devam eden Facebook, kasım ayı içerisinde İngiltere’de de bu özelliği aktifleştirdi. Şimdilik sadece Facebook Messenger’da çalışan ödeme eklentisini kullanmak için öncelikle banka hesabınızı Facebook hesabınıza bağlamanız gerekiyor. Sonrası ise emoji göndermek kadar kolay. ABD’deki iki yıllık deneyim, bu özelliğin çoğunlukla yediğiniz yemeğin hesabının paylaşılması, bebek bakıcısına ödemeler, hediye gönderme gibi 50 doların altındaki ödemeler için kullanıldığını gösteriyor.
Türkiye’nin potansiyeli ortada
Facebook’un bir sonraki adımının WhatsApp’la olması bekleniyor. WhatsApp ilk ülke olarak 300 milyon akıllı telefon kullanıcısına sahip olan Hindistan’ı seçti. Önümüzdeki aylardan itibaren bu pazarın büyük oyuncusu Paytm ile ciddi bir rekabete gireceğini şimdiden söyleyebiliriz.
Apple’ın iOS 11 ile bu özelliği getireceği düşünülüyordu, zaten Apple Pay ile oldukça geniş bir kitleye erişen şirketin işinin, görece daha kolay olduğu da söylenebilirdi. Ancak beklenen olmadı ve hâlâ Apple’ın bu konudaki somut adımı bekleniyor. Google da şimdilik sadece ABD Android kullanıcılarına sunduğu hizmetle ürünü geliştiriyor. Yakın vadede bu oyuncuların da servislerinin kapsamını genişletmek üzere adım atacağını öngörebiliriz.
Gelelim Türkiye’ye. Ülkemizde sosyal medyadan mesajlaştığını söyleyen internet kullanıcılarının oranı yüzde 84, internet bankacılığı kullananların oranı ise sadece yüzde 35. Kredi kartı ve banka kartının yaygınlığı düşünüldüğünde potansiyeli çok daha net görebiliyoruz. Türkiye’de karşılaşılabilecek önemli sıkıntılardan biri muhtemelen Paypal’ın yaşadıklarına benzer olacaktır. Ancak hâlâ yerli bir girişimin bu konuda hamle gösterememiş olması da düşündürücü.
Belki birçoğumuz başlıktaki şarkıyı söylemek için de, arkadaşımızdan borç istemek için de yeteri kadar genç değiliz. Ama çok yakında çocuklarımız, öğle yemeği parası için cep telefonumuzun kapısını tıklatabilir. Ne de olsa devir onların devri.