Site icon MediaCat

İyi bir lider olmak için izlemeniz gereken 8 film

İyi bir lider olmak için izlemeniz gereken 8 film

Bazı filmler içinde anlamak isteyenler için büyük dersler barındırır. Bazı filmlerse kimilerine göre iyi birer lider olmanızda size yardımcı olabilecek bir kılavuz görevi görebilir. Tıpkı Leonardo DiCaprio’ya ilk Oscar’ını kazandıran The Revenant veya Quentin Tarantino’nun klasikleşmiş filmi Pulp Fiction gibi.

Yazar ve konuşmacı Guy Kawasaki’den eski P&G Belçika CEO’su Lars Sudmann’a, pazarlama ve film sektöründen sekiz isim iyi bir lider olmak isteyenlerin izlemesi gereken favori filmlerini açıkladı.

İşte karşınızda sizi iyi bir lider haline getirecek sekiz film…

McFarland, USA (2015)

The One-Minute Manager kitabının yazarı ve The Ken Blanchard Companies’in kurucusu Ken Blanchard’a göre McFarland USA içinde muazzam liderlik dersleri barındıran bir film. Takımının performansını yükseltmek için liderlik yapma biçimini değiştirmek zorunda kalan Koç Jim White’ın (Kevin Costner) hikâyesinin anlatıldığı filmde White karakterinin “hizmet eden bir lidere dönüşmenin önemini öğrendiğini” belirtiyor Blanchard.

The Revenant (2015)

Bir zamanların Apple pazarlama dehası, şimdilerdeyse beğenilen bir yazar ve aranan bir konuşmacı olan Guy Kawasaki’nin tercihi Leonardo DiCaprio’ya çok beklediği Oscar’ı kazandıran The Revenant. Girişimciliğin The Revenant’takine benzer vahşi meydan okumalarla dolu olduğunu söyleyen Kawasaki filmin mukavemet ve rekabete dair önemli liderlik dersleri içerdiğini belirtiyor.

The Pursuit of Happyness (2006)

Babson College film profesörü ve The American Success Myth on Film kitabının yazarı Julie Levinson, her ne kadar kurumlar tarafından yapılsalar da Hollywood filmlerinin, sinema tarihi boyunca, kurum hiyerarşilerine karşı şüpheci bir tutum takınmaya meyilli olduğunu söylüyor. Tıpkı The Pursuit of Happyness’ta olduğu gibi.

Şirket liderlerinin Chris Gardner’ın (Will Smith) potansiyelini görerek ona başarıya giden yolda yürümesi için bir şans verdikleri filmle ilgili olarak “Canını dişine takıp çalışan insanların hikâyelerini sevmeye meyilli olduğumuz kadar, onların arasından tepeye ulaşıp mesleki başarılarına çoktan kavuşmuş olanların hikâyelerine de düşkünüzdür” diyor Levinson.

Made in Dagenham (2010)

Film eleştirmeni ve internet sitesi Reel Life with Janes’in kurucusu Jane Boursaw’a göre Made in Dagenham liderlerin her yerde olabileceğini gösteren filmlerden. Eşit ücret hakkı için çarpışmaya pek de gönüllü olmadığı halde kadın çalışan arkadaşlarını bu davada rol almaları için cesaretlendiren Rita O’Grady (Sally Hawkins) hakkında şöyle diyor Boursaw: “Aklındakileri söylemekten çekinmiyor ve sonuna kadar direnmek için içindeki güçten destek alıyor.”

Pulp Fiction (1994)

Eski P&G Belçika CEO’su Lars Sudmann iyi ve başarılı birer lider olmak isteyenlerin Pulp Fiction’dan çıkaracakları dersler olduğu görüşünde. Bu görüşünün merkezindeyse Winston Wolfe yer alıyor.

Başları sıkışan Vincent Vega (John Travolta) ve Jules Winnfield (Samuel L. Jackson) patronlarını ararlar. Patronları, Vega ve Winnfield’ı dertlerinden kurtarmak için onlara Kurt’u (Wolf) yollayacağını söyler. Winston Wolfe bir “temizleyici”dir ve ikilinin sorununu ortadan kaldırmak için oyuna dahil olur. “O bir problem çözücü; baskı altındayken sakin kalmayı başarıyor ve tam olarak ne yapılması gerektiğini biliyor. Bu tür yetenek ve nitelikler özellikle herkesin başsız tavuklar misali önlerini görmeden ortalıkta koşuşturduğu kriz anlarında gereklidir” diyor Sudmann: “Buradan çıkarılacak ders şu ki; baskı altındayken sakin kalmalı ve etrafınızı, baskı altındayken sakin kalabilen insanlarla kuşatmalısınız.”

The Bridge on the River Kwai (1957)

Yapımcı ve Journal of Popular Film and Television Kurucu Editörü Sam Grogg’un güçlü liderlik filmleri listesinin yıldızı The Bridge on the River Kwai. Film, listedeki mevcudiyetinin gerekliliğini iki ana karakterin çatışmasına borçlu.

İngiliz Albay Nicholson (Alec Guinness) kendisini esir alan Albay Saito (Sessue Hayakawa) ile yüzleşir. Nicholson adamlarının saygısını güven ve fedakârlıkla kazanmayı doğru bulan; insan hareketlerini şekillendiren “kurallar” olduğuna inanan bir adamdır. Saito ise adamlarına sonu bir yere varmayan bir sertlikle yaklaşan bir adam. “Bu ikilinin arasındaki ilişki liderlik türleri ve bu türlerin doğurduğu sonuçlar üzerine bir vaka çalışması” diyor Grogg.

Apollo 13 (1995)

Koçluk firması Brody Professional Development CEO’su ve Leadership Presence: The Influential Intangible kitabının yazarı Marjorie Brody liderlik üzerine yapılmış en iyi filmin Apollo 13 olduğunu düşündüğünü söylüyor: “Az ve öz iletişimin iş ortamında yaşanan krizleri -ofislerinizden biri uzayın derinliklerinde olsa bile- dindirmek adına ne denli etkili bir liderlik vasfı olduğunu gösteren daha iyi bir örnek yok.

Kung Fu Panda 3 (2016)

“Altı yaşındaki oğlumu Kung Fu Panda 3’e götürdüm. O, filmi izlerken ben de 8 dolara keyifli bir uyku çekerim diyordum ki film beni son derece şaşırttı. Kung Fu Panda 3 baştan sona liderlik üzerine yapılmış bir filmdi, üstelik iyisinden” diyor APQC’nin İK direktörü Ashley White. Kişiye daha iyi olmak için sürekli kendisine meydan okumayı ve iyi akıl hocalarının olmasını öğütleyen filmdeki en önemli dersiyse şöyle anlatıyor White: “[Po] Başının belada olduğunu anlar anlamaz adanmış, heyecanlı ve güçlü pandalardan muazzam bir takım oluşturuyor.”

Exit mobile version