“Apple yine ‘gizlilik’ reklamları serisi yapmış, gördünüz mü? Güzel olmuş. Sahi, neden sürekli bundan bahsediyorlar?” Biliyorsunuz, okuduğumuz haberlerin birçoğu yanlı veya tamamen sahte. Sahte haberlerin global bedelinin yüz milyarlarca dolardan fazla olduğu biliniyor. İnternet bize sürekli tükettiğimiz şeye benzer şeyler göstermek için kodlanmış gibi. Çünkü para eden şey bizim etkileşimimiz, izleme sayılarımız…
Bizi bağlayan teknolojiyi yıllar önce bulmuş olsak da hâlâ bir aracı olmadan, neredeyse hiçbir işlem yapamıyoruz. Su faturanızı ödemek için hâlâ bir bankaya, şehir dışındaki çocuğunuza mesajınızı iletebilmeniz için hâlâ Facebook’a ihtiyacınız var.
Onlarsız yapamam, oturup WhatsApp mı yazayım?
Geldiğimiz noktada WhatsApp’ın bir şirkete ait olmadığını ve Bitcoin gibi açık kaynak kodlu olduğunu, kopyalanabilir, kullanılabilir ve Ethereum gibi “üzerine inşa edilebilir” olduğunu, yani Web 3.0’ı düşünün.
Bi’ dakika, bi’ dakika; sanırım biraz hızlı geldik buraya. Nasıl yani?
Nedir bu Web 3.0?
Web 3.0’ın üç meşhur damgası var diyebiliriz.
- Sahiplik: Web 2.0 dünyasında Facebook, Google gibi şirketler kullanıcının ürettiği değer üzerinden para kazanıyor. Web 3.0 dizaynında ise temel aracı yok. Kullanıcılar, ürettiklerinden direkt para kazanabiliyor. Atacakları tweet’ten para kazanabilecekleri gibi “bu Twitter hesabı yürür” diyenlerden de yatırım alabiliyor. Hesabının da içeriğinin de tek ve gerçek sahibi kendisi. Dolayısıyla BitClout gibi Web 3.0 girişimleri aynı anda yatırım aracı, sosyal ağ ve anlık mesajlaşma programı gibi konumlanabiliyor. Hem de açık kodlu…
- Şeffaflık: Web 2.0’da data, platformun sahibi tarafından tutuluyor ve saklanıyor. Dolayısıyla platform içerisinde aldığınız aksiyonların verileri platformların tasarrufunda. Web 3.0’da her şey blokzincir üzerinde açık. Bu platformdaki tüm dataya sahipliği ve işlem geçmişiyle ulaşabilmeniz anlamına geliyor. Bir inisiyatifin moderasyonunda değil, açık.
- Merkeziyetsizlik: Web 2.0 sistemlerinde platformun istediği gibi davranmazsanız, platform hesabınızı kapatabilir, değiştirebilir veya hiç var olmamışsınız gibi davranabilir. Web 3.0 uygulamalarında ise bu konuları dert etmemize gerek yok. Blokzincir üzerindeki bu platformlarda veri şeffaf ve takip edilebilir, kod çoklanabilir. Resmî BitClout whitepaper’ına göre bu popüler Web 3.0 uygulamasını dilediğiniz gibi kopyalayıp, değiştirip, çoklayabiliyorsunuz. Sadece 140 karakterle metin bazlı aksiyon alınabilen bir Twitter kopyası mı? Hemen hallediyorum (!).
Black Mirror stili bir gizlilik distopyasına doğru sürüklenmemek için ihtiyacımız olan araçlar bunlar. Yakın gelecekte reklam amaçlı içerik değil, platform üretmeye başlayabiliriz. Markalar için sosyal profiller değil, sosyal profiller için markalar yaratmayı düşünmeye yavaştan başlamamız gerekiyor.