İknanın Psikolojisi’nde ortaya konulan altı evrensel ilke olan karşılıklılık, sevgi, toplumsal kanıt, otorite, az bulunma ve tutarlılık aradan geçen on yıllar boyunca hem akademide hem de hayatın içinde sınanma fırsatı buldu ve yazarın da sevinçle teslim ettiği üzere girdiği sınavlardan başarıyla geçti. Robert Cialdini yeni kitabında, hâlâ geçerliliğini koruyan söz konusu altı ilkeyi güncelliğin ışığında gözden geçirirken, iknanın yedinci ilkesiyle de tanıştırıyor okuru: Birlik; bir arada olma hali, ihtiyacı.
Yedinci ilkeye göre “biz” hissi; kabul görme, işbirliği, hoşlanma, yardımseverlik ve güven gibi halleri ortaya çıkararak rıza olasılığını artırıyor. Kitabın en önemli tezi ve “ikna” sürecine dair yepyeni bir bakış açısı sunan noktası ise işin “zamanlama” boyutu. “Kişinin seçimini belirleyen en önemli etken, sunulan şeyin doğru ya da yararlı olması değil, karar anında dikkate sunulmasıdır” diyen yazar, ikna sürecinin kilit noktası saydığı “ayrıcalıklı anlar”la tanıştırıyor bizleri. Yani birini ikna etmek istiyorsanız, öncelikle ikna olmaya hazır hale getirmelisiniz. İkna olma halinin hemen öncesinde gerçekleşen o kritik “an”ın hangisi olduğu, o an’ın doğal koşulları ve bile isteye yaratılıp yaratılamayacağı, iradi bir yaratım söz konusuysa bunun etik sorunlara yol açıp açmayacağı gibi başlıklar, kitap boyunca bölüm bölüm seriliyor okurun gözleri önüne. Söz konusu ayrıcalıklı anları yaratmak ve kullanmak, ama bunu yaparken etik kaygıları sonuna kadar gözetmek isteyen, iknanın psikolojisini öğrenmeyi veya bu konudaki bilgisini tazelemeyi arzulayan herkesi İknaya Açılan Kapı’dan geçmeye davet ediyoruz.