Uluslararası Basın Enstitüsünün (IPI) Belgradda düzenlenen Genel Kurulu ve Dünya Kongresi toplantılarında, gazeteciliğin geleceğine ilişkin konular ele alındı. En çok ilgi gören panelse Hürriyet İcra Kurulu Başkanı Vuslat Doğan Sabancının da konuşmacı olarak katıldığı Çok Kâr Haberi Öldürüyor mu? paneli oldu.
Uluslararası Basın Enstitüsü üyeleri Genel Kurul ve Dünya Kongresi toplantısı için Belgradda bir araya geldi. Gazeteciliğin geleceğinin masaya yatırıldığı toplantıda özellikle internetin hızlı gelişimi karşısında gazetelerin ve gazeteciliğin bu dönüşümden nasıl etkilendiği üzerinde duruldu. Toplantıda üzerinde durulan bir diğer önemli konu ise bölgede yaşanan savaşların ardından tekrar bir arada yaşayabilmekti.
Belgraddaki Sava Konferans Merkezinde yapılan tartışmalar içinde en çok ilgi gören panel ise İsviçrenin en büyük yayın gruplarından Ringierin sahiplerinden Michael Ringier ve yayıncı Mecom Grubunun İcra Kurulu Başkanı David Montgomery ile birlikte Hürriyet İcra Kurulu Başkanı Vuslat Doğan Sabancının katılımıyla gerçekleşen Çor kâr haberi öldürüyor mu? paneli oldu.
Kâr, baskıya direnebilmenin garantisidir
Vuslat Doğan Sabancı, başka sektörler için bu tür sorular sorulmazken, yayıncılık için rahatlıkla sorulmasını anlayamadığını belirtirken, Kâr, kâr için değil, daha iyi bir ürün, daha derinlemesine haber için gereklidir. Kâr; bağımsızlığın, baskıya direnebilmenin garantisidir dedi.
Vuslat Doğan Sabancı; Thomas Jefferson, Henry James ve Norman Mailerın gazetecilik ile ilgili olumsuz görüşlerini anlattı ve Bu sözler, en zeki insanları bile tatmin edemediğimizi gösteriyor. Gazeteciler olarak beklentilerimiz ile imajımız uyuşmuyor. Bunun nedeni, haberin tüketicisi tarafından nasıl algılandığıdır, haberle ilgili yüzlerce yıldır süren tartışmalardır. Yani, gazetelerin ve haberin kalitesi, kâr konusundan bağımsız olarak hep tartışılmaktadır diye konuştu.
Her işi yapan editör dönemi bitti
Haberin ölmediğini, üstelik her zamankinden daha canlı olduğunu söyleyen Vuslat Doğan Sabancı, kaynakların çoğalması ve internet dediğimiz sınırsız yayın alanı nedeniyle, sorunun haber kıtlığı değil, haber bolluğu olduğunu belirtti. Dünyanın artık bir haber merkezi olduğunu, sokaktaki insanın sürecin parçası haline gelmeyi sevdiğini anlatan Doğan Sabancı Yani artık, herşeyi en iyi bilen, her işi yapan editör ve muhabirler dönemi bitti. Haber merkezleri, yazı işleri girilmesi zor tapınaklar olarak algılanmıyor. Bu yüzden de haber toplama süreçleri ve haber organizasyonlarının yapıları gözden geçirilmeli dedi. Gazetelerin bir değişim döneminden geçtiğini anlatan Doğan Sabancı, Bizler varoluşsal bir olmak ya da olmamak sürecindeyiz diye konuştu.
İsviçreli yayıncı Michael Ringier de, özel haberin önemli hale geldiğini, insanların internet ve bedava gazeteler yüzünden her türlü bilgiye kolayca ulaştığını ancak özel ve farklı haberi okumak için para verdiklerini anlattı. Eskiden gazetecilik daha iyiydi diyenler var. Hayır değildi; şimdi daha iyi çünkü daha çok ve daha ilginç haberler var diyen Ringier, İki ay Rusyaya gidip sonra yarım sayfa röportaj yayımlama dönemi bitti. Bunun bitmesi gazeteciliğin değil, lüks yaşamın bitmesidir dedi.
Mecom İcra Başkanı David Montgomery ise, gazetecilerin artık tek bir mecra için değil, birçok mecra için çalıştıklarını, beş yıl önceye kıyasla bunun gazeteciler arasında daha fazla kabul gördüğünü anlattı.