Geçtiğimiz yıllarda Nike gibi dev markalarla satış anlaşması yapmasıyla birlikte Amazon, dünya genelindeki popülerliğini giderek artırıyor. ABD merkezli e-ticaret devinin Türkiye pazarına gireceğine dair söylentilerin iyiden iyiye yükseldiği bugünlerde, Amazon’un sadece gelişigüzel ürünlerin pazarlandığı etkili bir e-ticaret kanalı mı yoksa aynı zamanda yaratıcılık ve içerik namına tüm ekosisteme yayılarak çok büyük fırsatlar sunan bir platform mu olduğu sorusunun yanıtına, Alistair Robertson ve Enrico Mirabelli ikilisinin perspektifinden bakalım.
Spark
Spark, Amazon’un sosyal medya uygulamasının içerisinde saklı olan, diğer herhangi bir sosyal medya mecrasından hiçbir farkı yokmuş gibi görünen bir platform. Fakat uygulamanın içerisindeki “şimdi satın al” opsiyonu tüm pazarlama camiası için büyük bir oyunbozan niteliği taşıyor.
Uygulamayı şöyle bir kurcaladıktan sonra, interaktif videonun pazarlamanın kutsal kasesi olduğunu söyleyebilirsiniz. Öyle ki, bu platform gerçekten gördüğünüz her bir ürünü kullanırken kendinizi hayal etmenizi sağlıyor. Aynı Instagram’daki gibi görsellerle karşı karşıya kaldığınız uygulamanın en büyük farkı, görsellerin üzerindeki “satın al” butonlarıyla görsellerdeki satılık olan her ürüne anında erişim sağlayabilme imkânı sunması.
Her ne kadar şimdilik kullanıcı sayısı azmış gibi gözükse de, pazarlamacılar için Spark’ın sunduğu gizli satış fırsatlarını bir hayal edin. Amazon markasının tüketiciye verdiği güven ve sadakatten güç alan Spark, platformu terk etmeden, hiçbir bilgi girmeden, fotoğrafta görünen ürünü müşterinin anında satın almasını sağlıyor.
Sponsorlu içerik ve ürün yerleştirme
İçeriğin en önemli değer olduğu günümüzde, içeriği tüketiciye fark ettirmeden satış evresine geçirme becerisi konusunda Amazon’un eline su dökebilen başka bir platform yok.
Ana uygulamasında hâlihazırda görsel arama özelliği olan Amazon, aynı zamanda yapay zekâ fırsatları da sunuyor. Çok hızlı bir şekilde ana akım haline gelen görsel arama için kullanıcıların, bir kez kamera kullanımı onayı verdikten sonra, markaların sundukları yapay zekâ deneyimlerine tamamen açılmaları da sadece birkaç dakika sürecektir.
Alexa
Geçtiğimiz tatil sezonu Alexa’nın Echo’sunun satışları (özellikle de Dots) Amazon’un sesli ev asistanları satışlarını yaklaşık yüzde 70 oranında artırdı. Kullanıcıların bu artan rağbetini takiben de Amazon’un P&G gibi markalarla sesli ev asistanlarına reklam eklemek amacıyla masaya oturduğu dedikoduları da sektörde kulaklara çalınmaya başladı.
Gelecekte ne olacağını göreceğiz fakat bugün Alexa’nın yaratıcılık namına çok büyük fayda sağlayan becerileri olduğunu biliyoruz. Bu becerileri markalar da eklemeleriyle geliştirebiliyor. Örneğin, kedi ve köpek maması markası Purina, ilk kez evcil hayvan yetiştirenler için doğru yolları gösteren bir beceri yarattı. Tüketicilere herhangi bir lekeyi çıkarmanın adım adım yollarını bile anlatan uygulama, tabii ki her bir adımdan sonra tüketiciyi direkt olarak ilgili ürünü satın alabileceği linke yönlendiriyor.
Tüketicilerin ilgisi artmaya devam ettiği sürece, yaratıcı opsiyonların da gelişmeye devam edeceği açık. Amazon’un görüntü özelliği eklenmiş kişisel asistanı Alexa Snow gibi ürünler, gelecekte belki de tamamen sesli asistanların yerini alacak ya da ekran eklemesiyle markaların anlık satışları da yükselecek.
Bir ekosistemin içerisinde; interaktif video, Oscar kazanmış bir prodüksiyon şirketiyle içerik partnerliği, marka amacına odaklanan yapay zeka pazarlaması gibi bir çok fırsat sunuyor Amazon. En önemlisi de tüm bunlar eşi olmayan bir e-ticaret kanalında birleşiyor.
Görünen o ki, konu artık Amazon’un inovasyonun ve yaratıcılığın doğduğu topraklar olup olmadığından çıkarak; hangi markanın en iyi müşteri deneyimi hizmeti sunmak adına bu platformdan en çok fayda sağlayacağı ve hangi ajansın bu markaları desteklemek için yeni yetenekler geliştireceğine dönüşmüş vaziyette.