Site icon MediaCat

Doğru hikâye anlatıcılığı için 6 tavsiye

Doğru hikâye anlatıcılığı için 6 tavsiye

Birkaç yıl öncesine kadar sektörün kaybettiği ya da bir şekilde göz ardı ettiği bir değerdi “hikâye”. Ancak tüketici ve markalar arasındaki geçirgenliği hiç olmadığı kadar üst seviyeye taşıyan sosyal medya deneyimlerimiz anlatacak bir şeyleri olan markaların imdadına yetişti ve herkes yeniden öze, hikâyelere döndü.

“Platformlar kurarak hikâyelerini anlat”; “tüketicilerin hikâyenin dinleyicisi değil, bir parçası olsun” ve daha nice tavsiye “hikâye anlatıcılığı” meselesi üzerine edildi ve edilmeye devam ediyor. Belki de bu aşamaya geçmeden, bu meziyetin de özüne, meselenin en başına dönüp birkaç “olmazsa olmaz”dan bahsetmek gerekli.

Hikâye anlatmaya çalışmadan önce bilinmesi gerekenler için Shell, Danone, Microsoft ve Bayer gibi “Global 1000” firmalarıyla çalışan Storytelling Danışmanı ve İletişim Stratejisti Shawn Callahan’a kulak verin.

18 Kasım’da Brand Week Istanbul’un oturumlarının başlangıcı niteliğindeki Marketing Day’de gerçekleşecek Business Storytelling Session’ına katılarak Callahan’ın hikâyelerini bizzat kendisinden dinleyebilirsiniz.

Hikâye mi değil mi?

Elinizdekinin bir hikâye olup olmadığını anlamanız için dört maddeden oluşan listenizde her maddenin altını doldurabilmelisiniz: zaman veya yer belirteçleri, zaman içinde olup biten olaylar dizisi, diyaloğa ve potansiyel çatışmaya imkân veren karakterler, beklenmedik gelişme.

Doğal olun

Kendinizi kasmayın. Hikâye anlatmak üzere sahne alan biri değil, anlatacak bir şeyleri olan biri olun. Olanı biteni anlatın ve Oscar’a göz kırpmak için başka fırsatlar kollayın.

Görseller

“Hikâye” neredeyse her zaman akla yazıları, kelimeleri getirse de hikâyenin kuvvetli ve güçlü bir diğer yanının da görsellik olduğunu unutmayın. Unutulmaz olabilmek için, gözlerinizde canlandırabileceğiniz bir şeyler anlatın.

Hikâye, masal, deyiş, fıkra…

Kaçınılması gereken bir kelime seti. “Size bir hikâye anlatayım”, konusundan bağımsız olarak herhangi bir hikâyeye başlarken kurulabilecek en kötü cümle olabilir.

Ne alaka?

Hikâyelere başlarken yanıtlanması gereken soruların başında “Ne alaka?” olmalı. Hikâyeniz dinleyicileriniz için “alakalı” olmalı.

Ne anlatacaktım yahu?!

Hikâyenizi anlatıp, anlattığınız kişiye ne hissettirdiğini öğrenin. Alacağınız geri bildirimleri hikâyelerinizi hatırlamak için işinize yarayacak hatırlatıcılar olarak kullanabilirsiniz.

Exit mobile version