Site icon MediaCat

Bayağıdan yüceye yaratıcı bir yolculuk

Bayağıdan yüceye yaratıcı bir yolculuk

Geçtiğimiz ay Cannes Lions Uluslararası Yaratıcılık Festivali’ndeydik. Onlarca oturum, tören ve özel etkinlikten oluşan Cannes Lions’ın genel değerlendirmesini, yazarlarımızın izlenimlerini, bazı konuşmacılarla söyleşileri diğer sayfalarımızda bulacaksınız. Ben sadece en çok ilham aldığım, onlarca ders çıkardığım bir projeden söz etmek istiyorum.

The Tokyo Toilet Project

Umumi tuvaletler bir şehrin modern ve kültürel hayatına, sanatsal manzarasına nasıl katkıda bulunabilir ki?! İnsan bu projeyi tanımadan önce böyle düşünebilir. Ancak detaylarını ve sanat eserleriyle bağlantılarını öğrenince işlevselliği sanatla buluşturan doğru bir projenin bunu fazlasıyla mümkün kıldığını anlıyorsunuz.

Teknolojik ve kültürel zenginliği, şehir planlamasındaki yenilikçi yaklaşımları, inovasyon ve yaratıcılık kapasitesiyle Tokyo, dünyanın en önemli merkezlerinden biri. The Tokyo Toilet Project bu yenilikçi, estetik karakteristiği en iyi yansıtan, şehrin bu özelliklerine fazlasıyla hizmet etmiş bir proje.

Dentsu ajanstan doğan proje, şehrin umumi tuvaletlerine sanatsal ve fonksiyonel bir dönüşüm kazandırmakla kalmayıp, yaratıcı işbirliği modelinin nasıl olması gerektiğini, gerçek dönüşümü sağlayan toplumsal fayda projelerinin neye benzediğini gözler önüne seriyor. Ayrıca reklam gibi olmayan sanatsal bir tanıtımın etki alanının ne kadar büyüyebileceğini…

Projenin arka planı

UNIQLO’nun kurucusu, Japonya’nın en zengin insanlarından biri olan Tadashi Yanai’nin oğlu Koji Yanai, The Tokyo Toilet Project’i yaratan iki kişiden biri. Diğeri ise Dentsu ECD’si Takuma Takasaki.

İkili Tokyo’da yaratıcı bir kamu girişimine imza atmakla kalmamış, Altın Palmiye kazanan ve Oscar adayı bir filmin doğuşuna da imza atmış. Sinema dünyası Perfect Days filminin üstün başarısını her ne kadar ünlü Alman yönetmen Wim Wenders’ın hanesine yazmış olsa da Cannes Lions’ta dinlediğimiz ilham verici oturumların biri bize en az yönetmen kadar bu ikilinin de başarının sahibi olduklarını söylüyor.

Yanai ve Takasaki 2020 Tokyo Paralimpik Oyunları’ndan ilhamla mükemmel bir işbirliğine imza atmışlar. Yanai’nin Tokyo Paralimpik Oyunları’na duyduğu heyecan ve engellilere yönelik daha kapsayıcı tasarımlar yaratma arzusu projenin ana itici gücünü oluşturmuş.

Gerçek dönüşüm

Dünyanın her yerinde halka açık tuvaletler genelde bulundukları semtin en ücra köşelerine gizlenmiştir, karanlıktır, kötü kokar, engelli ve çocuk dostu değildir. Bu yüzden de özellikle engelliler, kadınlar ve çocuklar için hem güvenli değildir bu tuvaletler hem de hijyenik. Yanai ve Takasaki sorunu tanımlayarak işe başlamışlar.

Uygulama alanı olarak Tokyo’nun ünlü Shibuya semti seçilmiş. Shibuya Ward belediyesi ve The Nippon Foundation tarafından desteklenen proje kapsamında bu bölgedeki 17 umumi tuvalet yeniden fiziksel ve psikolojik olarak dönüştürülmüş.

Genellikle karanlık, pis ve güvensiz algılanan bu umumi tuvaletler, bu proje sayesinde aydınlık, temiz ve güvenli mekânlara dönüştürülmüş. Bu dönüşüm, kullanıcıların bu mekânlara dair algısını kökten değiştirmiş. Örneğin, Shigeru Ban tarafından tasarlanan cam duvarlı tuvaletler, kullanım anında opaklaşarak hem şeffaflık hem de mahremiyet sunuyor. Bu, kullanıcıların güven duygusunu artırırken, tuvaletlerin ne kadar temiz olduğunu da gözler önüne seriyor.

Yaratıcı işbirliği

The Tokyo Toilet Project’in en dikkat çekici yönlerinden biri, dünya çapında tanınmış mimarların projeye dahil edilmesi. Dünyanın her yerinde eserleri olan Japon mimar Kengo Kuma, modern mimariye felsefi yaklaşımıyla tanınan Toyo Ito, çatışma ve doğal afet mağdurları için dünyanın dört bir yanında geçici barınaklar inşa etme çabalarıyla tanınan Shigeru Ban, çağdaş mimarinin en önemli isimlerinden Tadao Andō, Pritzker Mimarlık Ödülü sahibi ve modernist mimarinin öncülerinden Fumihiko Maki gibi isimler projeye özgün ve yenilikçi yaklaşımlarıyla katkıda bulunurken tuvaletlerin sadece işlevselliğini değil, aynı zamanda estetik ve kültürel değerler taşımasını da hedeflemiş, adeta birer sanat eseri yaratmışlar.

Tuvaletleri tasarlayan 16 kişi sadece mimarlardan oluşmuyor. İzleyiciyle duygusal bağ kurma konusunda olağanüstü bir yeteneğe sahip tasarımcı Nao Tamura; UNIQLO, Dean & DeLuca ve Pierre Hermé de dahil birçok mağazanın iç mekânlarını tasarlayan iç mimar Masamichi Katayama; moda tasarımcısı, DJ, plak yapımcısı NIGO; endüstriyel tasarımcı Marc Newson; kreatif direktör Kazoo Sato; fotoğraf sanatçısı Mikiya Takimoto da ekibe dahil edilmiş. Onlar da birer tuvalet tasarlamışlar.

Bu yaratıcı işbirliği, mimarlık ve tasarım dünyasında büyük yankı uyandırmış ve projeyi global bir ilgi odağı haline getirmiş. Her bir tuvalet halkın kullanımına sunulan birer sanat eseri olarak değerlendirildiğinden geniş bir kesim tarafından da takdir edilmiş.

Sanatsal tanıtım

Koji Yanai ve Takuma Takasaki The Tokyo Toilet Project’i daha geniş kitlelere tanıtmak için geleneksel reklamcılık yerine sanatsal ve toplumsal bir tanıtım stratejisi uygulamaya karar verdiklerinde Wim Wenders ile bağlantıya geçmişler. Filmin senaryosunu Wim Wenders ile birlikte Takuma Takasaki yazmış. Wim Wenders’ın yönettiği ve Cannes Film Festivali’nde filmin başrol oyuncusu Koji Yakusho’ya Altın Palmiye kazandıran, Oscar adayı Perfect Days filmi böyle çıkmış. Tokyo’nun modern yaşamını ve kamusal alanlarını yorumlayan bir film Perfect Days. Halka açık tuvaletleri temizleyen Hirayama’nın günlük yaşamını konu alıyor ve bu süreçte toplumsal bağlantılar ve insanlık halleri üzerinde duruyor.

Perfect Days, 2023

Film, The Tokyo Toilet Project’in sanat ile işlevselliği nasıl birleştirdiğini gösteren etkileyici bir örnek olarak kabul ediliyor. Bu işbirliği, projenin küresel ölçekte tanınmasını sağlamış ve çeşitli ödüller kazanmasına katkıda bulunmuş.

Cannes Lions oturumunda yaptığı konuşmada Yanai, yönetmenin yaklaşımını şöyle tanımladı: “Wim tuvaletleri kalabalık Tokyo şehrinde sessiz ve kutsal bir alan olarak algıladı ve aynı zamanda temizlikçilerini de alanın kutsallığını koruyan bir tür keşiş olarak olarak kabul etti.”

Film aracılığıyla medyanın ilgisini çekmek ve toplumsal farkındalık yaratmak projenin tanıtımına büyük katkı sağlamış. Ayrıca, tuvaletlerin tasarımı ve işlevselliği üzerine yapılan sergiler ve etkinlikler, projenin sanatsal boyutunu ön plana çıkarmış.

Sonuç muhteşem

Koji Yanai projenin Japon misafirperverliğinin ve sanatla olan ilişkisinin vurgulamasının ilgiyi daha da artırdığını söylüyor. Yanai’ye göre işbirliği, hem bu projenin hem de Perfect Days’in yaratıcı başarısının anahtarıydı.

The Tokyo Toilet Project mimari bir girişim olmanın ötesinde, toplumun farklı kesimlerini bir araya getiren ve sanat ile işlevselliği birleştiren bir proje. Dentsu ve UNIQLO’nun mükemmel işbirliği projenin başarısında önemli rol oynamış ve Wim Wenders’in filmi, projeye olan ilgiyi küresel ölçekte artırmış.

Sonsöz olarak şunu söylemek isterim: Ödül kazanmak amacıyla yaptığımız tek atımlık projeler yerine gerçek dönüşüm, yaratıcı işbirliği ve sanatsal tanıtımın başarılı kombinasyonlarını oluşturabileceğimiz pek çok yeteneğimiz var. Tıpkı Japonların yaptığı gibi dünya genelinde ilham verici modeller oluşturmak için biz neden uğraşmıyoruz? Bu konudaki her çabaya sonsuz destek vereceğimizi belirterek sözlerimi bitireyim.

Exit mobile version