Site icon MediaCat

Ajansların toplantı âdetleri

BÜRO 

BÜRO’da neredeyse tüm toplantılar hızlı başlar, hızlı biter. Saatlerce süren toplantılar, uzun sessizlikler pek bize göre değil. Buna rağmen bizim de toplantı ritüellerimiz yok değil.

Toplantıya girmeden önce sanki uzun yola çıkılacakmış gibi herkes mutlaka tuvalete girer. Tıpkı evde düzenli olarak oturduğunuz ve kendinizi daha rahat hissettiğiniz köşe gibi BÜRO’da da herkesin bir köşesi vardır. Toplantı odasında da herkesin uğurlu bir yeri bulunur. En iyi fikirler hep o yerlerden çıkar. Uğur, şans, totem ve her türlü batıl davranış BÜRO’nun olmazsa olmazlarındandır. En acayip ritüelimizse şöyle: Eğer toplantı sırasında “Toplantı odasına fındık alabilir miyiz?” lafı duyulursa, anlayın ki toplantı uzayacak ve moraller pek de iyi durumda değil. Ama eğer her şey yolunda gidiyorsa ve moraller yerindeyse, toplantı odasına Balık Pazarı’ndan alınmış bademli yeşil zeytin söylenir. O toplantıların da tadı bir başkadır.

İlerlemek için sayfa numaralarını kullanabilirsiniz.

C-SECTION

Bizim kendi aramızda yaptığımız toplantılarda, bir araya geldikten sonra bir beş dakika konu dışı geyik yapma olayımız var. Bu beş dakikanın ardından konu başlığı üzerinden konuşmaya başlıyoruz.

İlerlemek için sayfa numaralarını kullanabilirsiniz.

M.A.R.K.A 

Bizim öyle toplantı ritüellerimiz yok. Zaten biz toplantı yapmayı da pek sevmeyiz. Ayaküstü, kokteyl usulü, ajansın muhtelif yerlerinde, çekirdek kadrolar halinde bir araya gelir, laflarız. Doğaçlama yaparız yani toplantılarımızı. Ama illa ki toplantı odasına girecek, illa ki bir toplantı yapacaksak bir tek ritüelimiz olur: Toplantıyı 45 dakikayla sınırlı tutmak. Lafla peynir gemisi yürümüyor hocam, işimiz gücümüz var yani. Ekibin kahve ve tarçınlı kurabiye ritüeli var gerçi ama onu da azaltarak bırakmaya çalışıyoruz. Göbek bağladık hepimiz.

İlerlemek için sayfa numaralarını kullanabilirsiniz.

MPR 

Simit Sarayı bugün New York’ta şube açtıysa bunda MPR’nin payı var! Zira 20 yıldır her hafta yaptığımız Cuma toplantısı simit-peynir olmadan asla başlamıyor. Dahası, haftalık fikir toplantılarımızın olmazsa olmazı Jelibon. İki sene sonra Jelibon’un 30’uncu yılını tüm ajans kutlayacağız! Pek çok müşterimize sunduğumuz fikrin yanı sıra kilolarımız da sevgili Jelibon’un ayıcıkları sayesinde çıktı. (Hatta bir ara 30 MPR’li Dilara Koçak’ın wellness programına girdi, iki ayda toplam 60 kilo verdi!) Özetle, yiyoruz içiyoruz (imdat dediğimizde Dilara’yı çağırıyoruz) sonra da içerik üretiyoruz.

Ajans başkanımız Meral Saçkan’ın en çok dikkat ettiği şey ise iletişim planı hazırlık toplantıları… Hazırlıksız gelen, masadaki üç paket Jelibon’un tamamını tek başına yemek zorunda! Bir tür altın vuruş… (Yani eyvah!)

İlerlemek için sayfa numaralarını kullanabilirsiniz.

PRO İLETİŞİM

Pro’da defter ve kalemsiz toplantıya girmek şiddetle kınanır. Toplantı içeriği doğrultusunda ofisimizin en küçük çalışanı Balım Hanım ya toplantı masasının başköşesinde olur ya da odadan çıkarılır. Pro’da beyinler rüşvetsiz çalışmaz. Yüksek katılım garantili ve popüler bir beyin fırtınası toplantısının olmazsa olmazı mini ikramlardır. Mayıs ayında manzaralı balkonumuz törenlerle hizmete açılır. İki yeşil görülsün, zihinler açılsın diye toplantıların balkonda yapılması teşvik edilir.

En sevilen toplantılar bittabi kutlamalar! Prosecco, kraker ve peynirlerin masaya konmasıyla tükenmesi eşzamanlı olur. Bu iştahımızı sadece yiyeceğe değil işimize de yansıtmaya özen gösteririz.

İlerlemek için sayfa numaralarını kullanabilirsiniz.

TİTRİFİKİR

Bizim “Seri Fikir Seansı” diye adlandırdığımız bir ritüelimiz var. Bazı fikir toplantılarında derin sessizlikler oluyor ve istediğimiz etkide fikri çıkartamamış oluyoruz. Bu tıkanıklığı açmak için, toplantı odasındaki herkes sırayla hiç düşünmeden bir fikir anlatıyor. Saniyeler içinde akıllarına gelen kelimeleri arka arkaya sıralayıp bir hikâye kurguluyorlar. Enerjiyi yükseltmek için oldukça etkili bir yöntem diyebilirim.

Bir ikincisi de şu; ajansın bahçesinde bir oturma grubumuz var. Hava durumu müsaade ettiği sürece toplantılarımızı ve fikir seanslarımızı açık havada yapmaya çalışıyoruz. Açık havada yaptığımız çalışmaların, dört duvar arasında yapılanlara oranla daha verimli olduğunu söyleyebilirim.

İlerlemek için sayfa numaralarını kullanabilirsiniz.

TRIBAL WORLDWIDE İSTANBUL

Tuzambarı’nda üç ajans bir arada ikamet ediyoruz. Hal böyle olunca da toplantı enflasyonu durumlarında oda paylaşamama durumları olabiliyor. Ama tarihi binamızın büyüklüğü sağ olsun, her köşesi bir toplantı yeri haline gelebiliyor.

Tuzambarı’nın en sevilen toplantı ritüellerinden biri toplantılardaki Kasımpaşa fırını mamulü simit arası kaşarlar. Ara öğün zamanları sırf o simitler yüzünden toplantıya girenler oluyor. Tribal Worldwide İstanbul olarak açık ofiste çalışmanın faydalarını küçük toplaşmalarda da kullanıyoruz. Masasından dönüp koltukları buluşturan üç kişi hemen bir köşeyi toplantı yeri haline getirebiliyor.

Yöneticilerimizin odası da çoğu zaman birer toplantı odası olarak kullanılıyor. Yazarak çizerek toplanmayı sevdiğimizden yöneticilerimizin odasında mutlaka birer büyük yazı tahtası var. Fikir toplantıları da genelde bu odalarda koltuklar, pilates topları ve yerde ne bulursan onun üzerine oturma usulüyle yapılıyor.

“Yeni Nesil Reklam Ajansı” olarak fikir toplantılarımız da haliyle geleneksel ajanslardan farklı oluyor. Sadece yazarlar ve art direktörler fikir peşinde koşmuyor. Tüm departmanları yaratıcı sürecin parçası haline getirmeye çalışıyoruz. TV filmi düşünülürken bir yazılımcı, basın ilanı çalışılırken bir sosyal medyacı, açıkhava posteri konuşurken bir UX tasarımcısı toplantıda yer alabiliyor.

Exit mobile version