Türkiye, hep potansiyeli ile anılan fakat hiçbir zaman o potansiyeli yakalayamamış hatta yaklaşamamış bir ülke. Yaşlanan nüfusu ve yaşadığı ekonomik çalkantıları göz önünde bulundurduğumuzda, Türkiye’nin hâlâ bu potansiyele sahip olduğunu düşünüyor musunuz?
Evet düşünüyorum. O potansiyel öyle kısa süre içerisinde geçen bir şey değil. O potansiyeli veren Türk halkı. O aynı halk yani. Dolayısıyla cevabım evet ama ülkenin daha iyi idare edilmesi lazım. Benim şu parti, bu parti, bu politik görüş vs. ile bir alakam yok ama modern çağı yakalamış adımların kararlılıkla atılması, popülist politikalardan uzak durulup toplumun refahının ön plana çıkarılması lazım. Bu yapıldığı takdirde, Türkiye gerçekten 15-20 senelik bir dönem doğru bir şekilde idare edildiğinde, ben dünya çapında çok başka yerlere geleceğimizi düşünüyorum.
ABD Başkanlık Seçimleri Donald Trump’ın zaferi ile sonuçlandı. Bu sonuç markaları ve girişimcilik dünyasını nasıl etkiler? Bu seçim Türkiye’deki yatırımcıların ne kadar gündeminde?
Gündeminde tabii. Şimdi Trump kriptoyu, blockchain’i destekliyor.
Bitcoin ile ilgili görüşleri belli. Herkes Trump’la beraber daha güçlü bir doların geleceğini öngörüyor ve bunları düşündüğümüzde, dünyadaki tüm girişimciler ve yatırımcılar bu seçimden etkilenecekler. Ama ben olumsuz bakmıyorum. Yani tabii ki Trump’ın karakterinde bir kişinin 78 yaşında, Amerika gibi dünyanın en güçlü ülkesinin başında olmasını bir talihsizlik olarak görüyorum ama yapacak bir şey yok. Türkiye için kötü mü oluyor derseniz, bence hayır. Türkiye için daha iyi olacaktır.
Yapay zekâ son birkaç yılda çok büyük atılım gösterdi ve yatırımların önemli bir kısmı bu alana yöneldi. Bu ilginin ne kadarı anlamlı? Yapay zekâ bu beklentiyi karşılayabilir mi?
Tamamı anlamlı. Yapay zekâ bu beklentiden daha da fazlasını karşılayacak. Yani bunu NFT ile metaverse ile falan kıyaslayan ya da olan hype’ı onlarla karşılaştıran çok büyük hata eder. Çünkü bundan sonraki 50 seneye damgasını vuracak ve artık hayatın o kadar içinde yer alacak ki buna yapay zekâ demeyeceğiz. Yani o bir şeyin parçası haline gelecek, göreceksiniz bunu. Hemen hemen bütün sektörlerde taşları yerinden oynatacak. Bazı sektörlerde bazı çalışma alanlarını bitirecek.
Çok başka bir başkalaşımdan bahsediyoruz. Ne şanslıyız ki yaşadığımız dönemde bunu görebileceğiz. Yani sonuçlarını görmek için aramızdakilerin bazılarının ömrü yetmeyebilir ama daha önce bilimkurgu filmlerinde gördüğümüz çok ilginç şeyler göreceğiz.
Yapay zekâ dışında göz ardı edildiğini, takip edilmesi gerektiğini düşündüğünüz, potansiyeli olan bir alan var mı?
Şu an sabah akşam yapay zekâyla yatıp kalkıyoruz. Bir de mesela biyoteknoloji var, biyogenetik var ama onlar da yapay zekânın bir parçası gibi artık, öyle geçiyor. Longevity var baktığınızda, ölümsüzlük ama orada da yapay zekânın kullanılması sözkonusu.
Otonom sürüş, yani arabaların kendi kendine gitmesi, o 2-3 sene önce daha popülerdi, yavaş yavaş başlıyor. Beş sene içinde hem trafik kazalarının sayısının ciddi anlamda azalmasında hem araç sahipliğinde çok farklı dengeleri değiştirecek. Bulut bilişim zaten hayatımızın içinde ve hızla büyüyor.
SöyleşiHemen hemen her sektörde yapay zekânın farklılıklarıyla çok daha değişik şeyler göreceğiz.
Sizce yatırımcılar 2025’te nelere dikkat etmeliler ve sizin 2025 ajandanızda neler var?
Ben yatırım yaparken pek “2025’te şunlara yatırım yapmalıyım” tarzı bakan bir yatırımcı değilim. O yüzden benim ajandamda sağlam girişimcilere, projelerinin ne olduğu detayına çok da girmeden destek olmak var. Umarım -sektör için durumu söylüyorum- daha çok exit olur. Çünkü exit olmazsa bir yerden sonra yatırımcının motivasyonu da kalmıyor ve o yapılmış olan yatırım sayısı her sene giderek büyüyor, idare edilemez bir hale geliyor. Onun sağlıklısı her sene belli miktar yatırımın batması, kapanması; belli miktarın satılması; belli para gelmesi ve onların yerine de onlar kadar yeni yatırıma giriş yapmak. Burada ne batan var ne satılan var. Sürekli beklediğiniz zaman çok daha zor bir yere gidiyorsunuz.