“Bir Tarihin Başlangıcı” temasıyla katılımcılarını 12’nci kez bir araya getiren yılın en ilham verici haftası Brand Week Istanbul, Haliç Kongre Merkezi’nde birbirinden değerli konuşmacıları ağırladığı ilk günün ardından ilham dolu programına ikinci gün de devam etti.
Bu yıl 10’dan fazla sahnede 300’den fazla konuşmacının yanı sıra katılımcılarıyla ödül törenleri, konser ve sahne performansları, tamamı yüz yüze içerikleri, dopdolu programı ve sürprizleriyle buluşan Brand Week Istanbul’da ikinci günün ilk yarısı geride kaldı.
“Gerçek, yeteneklerin kadardır”
Brand Week Istanbul’un ikinci gününde Inspiration Hall oturumları, Next Akademi Kurucusu Levent Erden’in gerçeklik üzerine yaptığı sunumla başladı. Erden sosyal medya, yankı odaları, dijitalleşme ve hızla birlikte gerçeklikte bir kopuş yaşandığını, dolayısıyla artık tek bir gerçeğin değil herkesin kendine has bir gerçeği olduğunu söyledi. Erden’in gündeminde iki kavram daha vardı: ABD’de 2016 başkanlık seçimleri sonrası ortaya çıkan post-truth (hakikat sonrası) ve alternatif gerçeklik.
“Dünyayı yönetmeye aday iki kişinin bile gerçekleri farklıysa, gerçek konusunda işin biraz suyu çıktı” diyerek gerçeklik üzerine çıkan farklı tanımları eleştiren Erden, “Artık bir şeyin gerçek olmasının bir önemi yok, gerçeğin karşılığının ne olduğunu çok da bildiğimiz bir dönemde değiliz. Gerçek doğru ve hakiki olmak zorunda değil” dedi. Erden, sözlerini “Gerçek, yeteneklerin kadardır. Kendi hikâyeni oluştur. Çünkü artık gerçeğin sınırları kalmadı” mesajıyla tamamladı.
Marka ve yatırım dünyasında 2025
Melek Yatırımcı ve Danışman Uğur Şeker, QNB Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Aras ve Yemeksepeti Kurucusu ve GEN Yönetim Kurulu Başkanı Nevzat Aydın, yatırım dünyasının yeni dinamiklerini açıklamak üzere Inspiration Hall’daydı.
Kendisine gelen 100 projenin 85’inde yapay zekâ geçtiğini söyleyen Nevzat Aydın, “Bulut bilişim, IoT gibi alanlar hâlâ sıcak. Kriptoyla ilgili daha yoğun bir gündem bizi bekliyor” dedi. Aydın geleneksel start-up’lara ilginin çok azaldığını söyleyerek, “Benim yatırım yapma felsefemde iş yapma modeli ilk sırada gelmediği için ben böyle bakmıyorum ama genel yatırımcı bakış açısı böyle değil. Benim için açık ara girişimcinin karakteri ön planda. Hayatta beraber çalıştığım 20 kişi var ki, ben büfe açacağım dese yatırım yaparım” şeklinde konuştu.
10 sene önce yatırım ekosisteminde bir şeyler olduğunu anlayarak Galata Business Angels’a bu hedefle girdiğini söyleyen Ömer Aras, fintech dünyasına karşı değil, onlarla birlikte neler yapabilecekleri düşüncesiyle QNBEYOND isimli bir girişim merkezi kurduklarını ve başarı elde ettiklerini ifade etti.
Türkiye’nin değişen yüzü
Veri Enstitüsü Kurucusu Bekir Ağırdır, “Türkiye’nin Yeni Bireysel ve Toplumsal Haritası: Kavramlar, Kümeler, Davranışlar” isimli sunumuyla uzun süredir üzerinde çalıştığı bir araştırmadan sonuçlar paylaştı. 140 farklı parametreye sahip “Türkiye’nin Değişen Yüzü” araştırmasından bazı önemli çıktılar şöyle:
- Yaşanan çağ değişiminin ardında üç etken var: gezegenin ritminin ve naturasının değişmesi, teknolojik sıçramanın gündelik hayat ritmini ve zihin haritalarını değiştirmesi, insan ve toplumun değişmesi.
- Markalar artık çoklu veriler kullanmalı. Tek bir araştırmayla anlam bulmak mümkün değil.
- Çoklu kimliği ve çoklu kümeleri olan bir toplumda yaşıyoruz. Gri ve melez alanlara bakmak gerekiyor. Siyasi kutuplaşmalar ve gruplar siyaset için anlamlı olabilir ama markalar için önemli olan davranış kümeleri.
- Sanayi toplumu sosyolojisiyle bakılınca değerlerde ve pratiklerde farklılık gözlenmiyor. Değerler yerine algı ve beklentiler daha açıklayıcı.
- Sürdürülebilirlik konusuna hiç duyarlı olmayan 11 milyon kişi var, 3,5 milyon kişi ise duyarlı.
Araştırmanın altı temel bulgusu ise şöyle: Toplumsal psikoloji ve kaygıda ortaklık, değerlerde değil algı ve beklentilerde farklılaşma, anlam arayışındaki artış, irrasyonellik ve komploculuğa yatkınlık, orta yaşlılaşma ve yaratıcı yıkım fırsatı, sürekli dönüşen tanımlamalar ve davranışsal segmentlere duyulan ihtiyaç.
Sosyal medya, yankı odaları ve Trump’ın yükselişi
Master Hall’da Öykü Dialogue International Ajans Başkanı & Siyasi Danışman Necati Özkan moderatörlüğünde Yazar & İletişimci Ümit Alan ve Next Akademi Kurucusu Levent Özden’i buluşturan “Yapay Zekâ Demokrasi için Dost mu Düşman mı?” başlıklı oturumun gündeminde Donald Trump’ın zaferiyle sonuçlanan ABD seçimleri, yapay zekâ ve sosyal medya vardı.
Algoritmaların bizleri tek tip düşünen bir grup insan haline getirerek belli kutuplara hapsettiğini söyleyen Ümit Alan, emlak kralı olarak bilinmesine rağmen Donald Trump’ı farklı kılanın 2016 seçimleri öncesinde Twitter olduğunu, Trump’ın dünya siyasetine Twitter’ın bir hediyesi olduğunu söyledi. Kutuplaşma ve öfkenin yükselişinden sorumlu olarak algoritmayı işaret eden Alan, “Bu platformların kurucuları bunu kötülüğü, öfkeyi yüceltelim diye yapmıyor. İnsanların dikkatini daha çok çektiği, daha fazla izlediğini anda öfkeye ve kutuplaşmaya karşı bir zaafımızı buluyor. Trump gibi figürler orada görünürlük kazanıyor” dedi.
Levent Erden algoritmanın kimin neyi, ne zaman ve hangi sırada göreceğine karar veren bir yönetici olduğunu söyleyerek bir tehlikeye işaret etti: “Biz her zaman teknoloji deyince batıya bakıyoruz ama dün Daron (Acemoğlu) Hoca çok daha feci bir şey söyledi. Çin sadece takip etmek, kontrol etmek ve sansürlemek üzere teknoloji kullanıyor ve geliştiriyor. Yıkıcı yapay zekâ bunu kendisi yapmaya başladığında ona kimin algoritmayı verdiğine bakacak.”