Gün geçtikçe daha fazla tüketici beslenme etiketlerini kontrol ediyor, ancak birçoğu okuduklarını çok net anlamıyor.
Tüketiciler en çok yağ içeriğine dikkat ediyor, bunu kalori ve koruyucular takip ediyor.
The Nielsen Companynin 51 ülkede gerçekleştirdiği Global Online Tüketici Araştırmasına göre her iki global tüketiciden biri, iki yıl önceye nazaran ambalajlar üzerindeki beslenme etiketlerine daha fazla dikkat ettiklerini söylerken ancak yarısından azı okuduklarını anlayabildiklerini belirtiyor.
Nielsenın araştırmasına göre her beş global tüketiciden biri yüzde 24 satın alma esnasında ambalaj üzerindeki beslenmeye dair bilgileri her zaman okuduklarını belirtiyorlar. Bu oran Türk tüketiciler için yüzde 26. Beslenme etiketleri en çok bir ürün ilk defa satın alınırken okunuyor.
Nielsenın araştırmasına göre, Kuzey Amerika bölgesinde yaşayan tüketiciler, beslenme etiketlerinin üzerinde yazılanları büyük ölçüde anladıklarını belirterek bu konuda en yüksek oranı oluşturuyorlar yüzde 67. Kuzey Amerikada yaşayan tüketiciler açısından ambalaj üzerindeki bu açıklamaları okumak rutin bir alışkanlık haline gelmiş bulunuyor ve dikkatli gıda üreticileri de bu mecrayı başarılı bir pazarlama aracı olarak kullanıyorlar.
Nielsenın ABDde gerçekleştirdiği LabelTrends çalışmasına göre tüketicilerin sağlık açısından en çok kaçındıkları trans-yağlar içermeyen ve etiketleri üzerinde trans-yağ içermemektedir ibaresi bulunan gıdaların bir yıl içerisinde (Nisan 07-Nisan 08) yüzde 12 büyümeye ulaştığı bildiriliyor. Nielsenın araştırmasına göre ABDli tüketicilerin neredeyse yarısı yüzde 43 her zaman satın almadan önce ambalaj üzerindeki trans-yağ içeriğini kontrol ediyor.
Türk tüketicilerin ise yarıdan fazlası yüzde 58 etiket üzerinde yazılan bilgileri büyük ölçüde anladıklarını ifade ediyorlar. Türk tüketicilerin beslenme etiketlerinde en fazla kontrol ettikleri unsurlar arasında katkı maddeleri yüzde 63 ilk sırada yer alıyor. Katkı maddelerini yağlar yüzde 59, kalori yüzde 54 koruyucular yüzde 51 ve renklendiriciler yüzde 48 izliyor. Türk tüketicilerin yüzde 79u doymuş ve doymamış yağ arasındaki farkı bildiklerini belirtiyorlar.
Beslenme etiketlerini inceleyerek karar verme açısından Kuzey Amerikalı tüketicileri Asya Pasifik, Çin ve Birleşik Arap Emirlikleri izliyor. Bu bölgelerde beslenme etiketlerinin okunma oranlarında iki yıl öncesine göre artış gözleniyor.
Beslenme etiketlerini Kuzey Amerikalılar trans-yağ, tuz/sodyum ve lif unsurlarını açısından kontrol ederken, Asyalılar en fazla katkı malzemeleri, koruyucular ve renklendiriciler açısından kontrol ediyorlar. Her beş Amerikalı ve Avustralyalıdan biri kilo vermeye çalıştıkları dönemde bu tür ambalaj bilgilerini kontrol ettiklerini belirtirken Danimarkalıların yüzde 45i, Yunanlılar ve Filipinliler bir ürünü ilk defa alacaklarında bu bilgileri kontrol ettiklerini belirtiyorlar.
Nielsenın araştırmasındaki bir başka çarpıcı bulgu ise aralarında coğrafi açıdan uzaklık olmasına rağmen Fransızların ve Japonların bu konuda aynı şekilde davrandıklarını ve bu tür beslenme etiketlerine hemen hiç dikkat etmediklerini hatta doymuş yağ ve doymamış yağ arasındaki farkı bile bilmediklerini ortaya koyuyor. İlginç bir şekilde bu iki ülke global obezite tablolarında en alt sıralarda yer alıyorlar ve yemek kültürü açısından işlenmiş gıdalar yerine taze ve doğal gıdaları tüketiyorlar.
Yağlar, Kalori ve Koruyucular: tüketicilerin önemle izledikleri üç içerik
Global olarak tüketicilerin neredeyse yarısını yüzde 45 beslenme etiketlerini okumaya yönelten unsur yağlara olan ilgi. Tüketici ilgisi açısından yağları yüzde 45 oranı ile kalori ve yüzde 42 oranı ile koruyucular izliyor. İlginç bir başka bulguya göre koruyucular şekerden daha fazla kontrol ediliyor. Bu sonuç 2007 yılında Nielsenın düzenlediği Fonksiyonel Gıdalar araştırmasında da ortaya çıkmıştı.
Nielsenın 2007 yılında düzenlediği organik ve fonksiyonel gıdalar araştırmasına göre her beş global tüketiciden biri yüzde 38 şeker ihtiva eden fakat yapay tatlandırıcı/renklendirici/katkı içermeyen ürünlerin, kalorisi düşürülmüş ancak hiçbir yapay katkı maddesi içermeyen ürünlere kıyasla daha sağlıklı olduğunu düşünüyor. Nielsen LabelTrends çalışmasına göre ABDde doğal ibaresini içeren ürünler yılda yüzde 12 oranında büyüyor.
Nielsen Türkiye Genel Müdürü Candan Schabioya göre Geçtiğimiz beş yıl içerisinde yaşam tarzı, sağlık ve beslenme ile ilgili konuların her türlü medya kanalında geniş yer alması sonucunda tüketicilerin bu konuya olan hassasiyeti arttı ve pazarlamacılar da ürünlerine eklenecek sağlıklı unsurunun satış açısından büyük önem taşıdığının farkına vardılar.