Son günlerin kuşkusuz en çok konuşulan reklamı Türk Hava Yolları’nın “Bu Gurur Hepimizin” adlı kampanyası.
Dünyanın farklı ülkelerinde yaşayan müzisyenlerinin İstiklal Marşı’nı kendi kültürlerine göre yorumladığı reklamı – yapılan her işte olduğu gibi – eleştirenler de oldu, yere göğe sığdıramayanlar da.
MediaCat olarak, özellikle sosyal medyada hakkında birçok yorum yapılan reklamın yaratıcısına söz vermek istedik. Alametifarika Reklam Yazarı Murat Yaylagül, bakın THY reklamıyla ilgili neler söyledi…
Türk Hava Yolları dünyada en fazla ülkeye uçan havayolu oldu.
“Türk Hava Yolları’nın reklamcıları olarak bizim görevimiz bu haberi duyurmaktı. Haber zaten oldukça dikkat çekici ve okuyanı gururlandıran bir cümleden ibaretti. İşimiz, haberi tüm Türkiye’ye duyurmak için, kalbine bu cümleyi koyacağımız ve izleyenleri sıkmadan tekrar edebileceğimiz bir kampanya oluşturmaktı.
Reklam filmini izleyen insanlara, saniyelerden ibaret zaman diliminde, belirli bir duygu ya da heyecanı doğrudan yaşatmak için en etkili yolun ‘ses’ olduğuna inanıyoruz. Vermek istediğimiz haberin özündeki duygu da ‘milli gurur’ olduğu için, Milli Marşımızdan daha güçlü bir ses olamazdı. Oturduk, İstiklal Marşı’nı dünyanın farklı şehirlerinde yerel müzisyenlere çaldırma fikri üzerine çalıştık. Müşterimizle yaptığımız bir toplantıda bize, Türk Hava Yolları hangi ülkeye hat açtıysa, o ülkeyle dış ticaretimizin bir yıl içinde katlanarak büyüdüğü bilgisi aktarılmıştı. Bu bilgiden şu sonucu çıkarıyorduk: Türk insanı bir ülkeye sadece turist olarak gitmiyor; oraya ticaretini, kültürünü de taşıyordu. En önemlisi, daha önce hiç temas kurmadığımız bir topluluk, Türk insanıyla tanışıyordu. Buna, Türkiye’nin bayrak taşıyıcı havayolu Türk Hava Yolları aracılık ediyordu.
Bu bilgiler ışığında Milli Marşımızı uçtuğumuz ülkelerin müzisyenlerine yorumlatmanın, haberin özünü destekleyen bir fikir olduğu konusunda aklımızda şüphe kalmadı. Böylece yaklaşık iki buçuk ay süren, toplam 130 bin kilometre uçtuğumuz uzun bir yolculuğa çıktık. Yönetmenimizin hüneriyle ortaya tüyleri diken diken eden bir film çıktı. Filmimizin yayına girdiği ilk saniyeden itibaren gelmeye başlayan harika yorumlar, doğru bir iş yaptığımızın kanıtıydı. Bizim için en özel olanı da, daha ilkokuldan itibaren hep aynı kaydını dinlediğimiz güzel marşımızın yepyeni bir yorumunu ülkemize armağan etmiş olmak oldu.
Sonunda Türkiye Türk Hava Yolları’yla gurur duydu. Biz de yaptığımız işle gurur duyduk.”