İsveçli metal grubu Ghost, kısa süre önce ABD, Avrupa, İngiltere ve Meksika’da 55’ten fazla sahne performansı içeren, bugüne kadarki en büyük dünya turnesine çıkacağını duyurdu. Önümüzdeki yıl başlayacak olan turnenin program duyuruları için hazırlanan grafiklerde, konserlerde cep telefonu kullanımına izin verilmeyeceğini bildiren bir ibare yer alıyordu.
Bu ibare anlamlı bir gerçeği barındırıyor. Bugünün “aşırı bağlantılı” dünyasında, her bir özel anı yakalama heyecanıyla cep telefonlarımıza sarılırken çevremizdeki diğer insanlara verdiğimiz rahatsızlık bir yana, sahnede büyük bir sevgi ve hayranlıkla izlediğimiz sanatçıların üzerinde yarattığımız baskı ve kaygıları göz ardı ettiğimiz gerçeğini…
Fight Club kuralları
Ghost’un grup lideri Tobias Forge, Metal Hammer dergisine verdiği bir röportajda turne kapsamındaki konserlerin sadece kariyerinin en iyi şovları olmakla kalmayıp aynı zamanda bir film projesinin parçası olacağını duyursa da telefon yasağının ardındaki tek nedenin bu olmadığı aşikâr. Zira Forge, aynı röportajda, daha önce Kia Forum’da kapalı gişeyle tamamlanan ve cep telefonu kullanımının yasak olduğu konserlerine gönderme yaparak “Bir grubun içinde olduğumdan beri insanların böyle etkileşimde bulunduğunu hiç görmemiştim. Bu, Ghost’la yaptığım en iyi şovdu çünkü telefon görmek zorunda kalmadım” diyordu.
Gösterisi sırasında uyguladığı sıkı telefon yasaklarıyla tanınan ve sahne girişlerinde telefonların manyetik bir kilit sistemine sahip kılıfların içerisine saklanmasına olanak tanıyan bir teknoloji şirketinin de yatırımcısı olan Amerikalı komedyen Dave Chappelle’in yıllar önce Jimmy Kimmel’in bir programında yaptığı konuşma da içgörümüzü temellendiriyor:
“Sahneye çıktığımda bir telefon denizi görürdüm, bu yüzden salonda söylediğim her şeyin, o an salonda olmayan herkese de gideceğini biliyordum. Bu bir komedyen olarak güçlü hissetmeni sağlayan bir durum değil. Tıpkı Fight Club kuralları gibi, sana söylediğimi sadece bu oda içinde tutmak isterdim. Diğer bir şey de şu, komedyenlerin sürpriz öğesine ihtiyacı var. Bu yüzden biri yaptığım bir şakayı ben onun şehrine gelmeden önce görürse, o zaman yeni şakalar yapmak zorunda kalırım. Bunun için yeterince hızlı olamam.”
Telefonlar canlı deneyimi öldürüyor
Uğradıkları maddi ve manevi zararlar bir yana, cep telefonları yüzünden hayranlarının anı yaşama, çevreyle doğrudan etkileşimde bulunma ve gerçek dünyadaki deneyimlerden tam anlamıyla keyif alma becerilerini sınırladığı görüşünü de paylaşan pek çok sanatçı, popülaritesi ve etkisi her geçen gün artan bir akıma, “phone-free” akımına liderlik etmeye başladı.
Tıpkı Ghost ve Dave Chapelle gibi, Anderson .Paak ve Bruno Mars’ın bir araya gelerek oluşturduğu Amerikalı R&B süper ikilisi Silk Sonic de bu örneklerden biri. 1970’lerin ruhunu canlandırdıkları Las Vegas Park MGM’deki konserlerinde uyguladıkları telefon yasağını şüphesiz hayranlarıyla daha içten bağ kurmanın bir yolu olarak görüyorlardı ki Bruno Mars The Times’a verdiği bir demeçte, “Seremoniye liderlik etmek ve odadaki atmosferi okuyabilmek -bu odanın nasıl bir duyguya ihtiyacı olduğunu anlamak- telefonlardan oluşan bir duvara baktığınızda mümkün olmuyor. Kameralarla birlikte, ‘Bu gece bu dans hareketini denemek ister miyim bilmiyorum’ diye düşünüyorsunuz” diyor.
Madonna, The Lumineers, Alicia Keys, John Mayer, Bob Dylan, Jack White, Chris Rock, Michael Che gibi isimlerin de dahil olduğu bu akımın büyümesinde etkili bir faktör de biraz önce değindiğimiz, Chapelle’in yatırımcısı olduğu teknoloji. Gösteri sırasında insanlar telefonlarını kilitli kılıf içerisinde yanında taşıyabiliyor ancak kullanacaksa özel olarak oluşturulmuş alanlarda kilidi açtırıp yalnızca orada kullanabiliyor.