Site icon MediaCat

“Sorun teknolojide değil, insan zihninde”

"Sorun teknolojide değil, insan zihninde"

Digital Age Summit her yıl olduğu gibi bu yıl da Serdar Kuzuloğlu moderatörlüğünde, Future 4 All teması altında UNIQ İstanbul’da start aldı. Kuzuloğlu’nun açılış konuşmasının ardından etkinliğin ilk konuşmacısı olarak “uçakları hack’leyen adam” Chris Roberts sahnedeki yerini aldı.

İstihbarat ve güvenlik açığı alanındaki araştırmacılar arasında önde gelen isimlerden Chris Roberts, önümüzdeki beş yılda bizi ilgilendiren güvenlik açıklarından bahsederek teknolojinin tsunamisinin yaklaştığı konusunda katılımcılara uyarıda bulundu. Teknolojiyi sundukları kişilerin bilgi güvenliği hakkında bilgi sahibi olmadıklarını, hatta geliştiricilerin teknoloji sunarken sorunu çözecekleri vaadinde bulunduklarını ancak tam tersi daha çok sorun yarattıklarını ve kaosun daha da büyüdüğünü ifade eden Roberts, ne yazık ki yeni teknolojilerin de sorunlarını çözemeyeceğini ekledi. Roberts, yıllar öncesinde teknoloji dünyasının lideri kadınlarken erkeklerin teknoloji dâhisi olarak ortaya çıkmalarını bir problem olarak gördüğünü ve o andan itibaren hayatımıza “bilgi güçtür” bakış açısının yerleştiğini belirterek gidilmesi gereken noktayı şöyle özetledi: “Sorun teknolojide değil, insan zihninde.”

Roberts’ın dikkat çektiği bir diğer önemli nokta da teknolojinin emniyet ve güvenlikle birlikte anılmasına karşılık temelde tam tersine güvenlik konusunda karışıklık yaşandığı oldu. Bu noktada sorunu yalnızca bilgi güvenliği özelinde görmeyen zira teknolojinin tsunamisinin yaklaşmasına karşı kullanıcıların hâlâ hesaplarından 12345 gibi kolayca tahmin edilebilecek şifreler kullanmaya devam ettiklerini belirten Roberts’ın önerisi, geliştiricilerin ve IT’cilerin insan kaynaklarından pazarlamaya kadar tüm departmanlarla işbirliği içinde çalışması gerektiği: Teknoloji insanın karşısında değil, dolayısıyla teknoloji ve insan birlikte nasıl verimli çalışabileceğini öğrenmeli.

“Bireylerin özgüvenini paramparça eden sosyal medya”

Wunderman Thompson İnovasyon Grubu Dünya Başkanı Lucie Greene, “Sırada Ne Var: 2019’da İzlemeniz Gereken Tüketici Elektroniği ve Dijital Trendleri” başlıklı oturumda Digital Age Summit ana sahnesinde katılımcılarla buluştu. Wunderman Thompson’un Future 100 raporunu hazırlayan ekibin başında görev alan Greene, raporun bazı çıktılarını da katılımcılarla paylaştı.

Bireylerin tüketimlerinin artık “eğlence” üzerinden şekillendiğinin altını çizen Greene, niş güzellik trendlerinin ve “Instagrammable” alanların artık tüketicilerin tercihlerinde başat rol oynadığından bahsetti. Markaların artık özellikle influencer’lar için kiralanabilir “Instagrammable” alanlar yarattığını söyleyen Greene, Instagram’a özel pozların yaratılabileceği mekânların ve dairelerin bireyler tarafından kiralanmasının günümüzdeki popülaritesini anlattı.

Greene’e göre, dijital dönüşümün önümüze çıkardığı önemli ana başlıklardan biri de dijital şiddet. Mart 2018 tarihli bir araştırmanın sonuçlarına göre Z Kuşağı’nın yüzde 34’ünün sosyal medyayı bir daha dönmemek üzere terk ettiğini belirten Greene, “Z Kuşağı’nın yüzde 36’sı sosyal medyanın çok fazla negatiflik barındırdığını ve yüzde 29’u özgüvenlerini paramparça ettiğini söylüyor” dedi. Dünyanın hissettiği çeşitlilik eksikliği boşluğunu doldurmada da etik internet kavramının karşımıza çıktığını anlatan Greene, feminist internet oluşumunun manifestosunu da katılımcılarla paylaştı. Greene; herkes için, her yere eşit internet götürmeyi hedefleyen feminist internetin toplumdaki çeşitlilik eksikliğine karşı bir çözüm ürettiğini söyledi.

Uzakdoğu’dan bir dönüşüm hikâyesi

Standart Chartered CEO ve Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Güven ve BKM Genel Müdürü Soner Canko “Meydan Okuyan Bankaların Oyun Kitabı” panelinde bir araya geldi. Sohbet boyunca Güven, Hong Kong’ta hizmet satmaya dayanan yeni bir operasyon modeli yarattığı Standart Chartered’ın Hong Kong’ta yaşadığı dönüşümü anlattı.

“Asya’da Türk bankacılara bakış ve dijitalleşme öykümüzün yansımaları nasıl?” sorusuna Güven, dünyanın neresine giderse gitsin bu konuda büyük gurur duyduğunu ve Türk bankacılara büyük ilgi olduğunu söyleyerek yanıt verdi. Son bir senede ekibini üç kişiden 100 kişiye çıkaran ve Standart Chartered için Hong Kong gibi yepyeni bir pazarda dijital bankacılık lisansı alan Güven, yaşadığı zorlukların başında Hong Kong’ta teknoloji ve bankacılık alanındaki iş gücü problemi geldiğini söyledi. Güven yeni bir pazarda sürdürülebilir başarı sağlamanın gerekliliğini ise ekosistemi doğru kullanmak olarak verdi.

Daha iyi bir dünya tasarlamak

Digital Age Summit 2019’da Deniz Güven ve Soner Canko’nun ardından sahne sırası kullanıcı deneyimi tasarımı uzmanı ve FatDuX Group CEO’su Eric Reiss’taydı.

Reiss, Bilgi 4.0: Başarıya Götüren Bilgi Mimarisi başlıklı -ilk etapta ürkütücü olduğunu bizzat itiraf ettiği- konuşmasına Parlak Fikir Oyunu’yla başladı. Elinde hayalî bir ampul tuttuğunu söyleyen Reiss, katılımcılardan bu hayalî ampulün görsel niteliklerine dair tahminlerde bulunmalarını istedi ve adını “ortak referans çerçevesi noksanlığı” koyduğu tasarım problemini net biçimde örneklendirmiş oldu: Beyaz, sarı, 110 volt, 220 volt…

“Her birimizin ayrı ayrı olağan bulduğu şeyler, özünde öyle olmayabilir veya başkaları için olağan olmayabilir. Ampul dediğimde akıllara gelen şeyin aynı olmaması tasarım açısından ciddi bir sorundur.”

Tasarım konusunda bağlamın önemine vurgu yapan Reiss, dillere pelesenk olan “content is the king” (içerik kraldır) alıntısının, kendi dünyasının kurallarına göre güncellenmiş halini de paylaştı: “If content is the king, context is the kingdom!” (İçerik kralsa, bağlam kraliyettir.) Reiss, “çalışan” tasarımın olmazsa olmazlarını da paylaşmayı ihmal etmedi: ortak görsel referanslar, geri bildirim, uluslararası bir topluluğa hitap ettiğiniz bilinci.

Uzun yıllar boyunca tasarım konusunda insanlar ve makineler üzerinden düşündüğümüzü ancak bu denklemde etiğin de önemli bir rolü olduğunu fark etmemiz gerektiğini ifade eden Reiss sözlerini şöyle tamamladı: “Deneyim tasarımcıları olarak bu konuya ciddi şekilde kafa yormamız gerekiyor, aksi halde asla daha iyi bir dünya tasarlamamız mümkün olmayacak.”

Dönüşüme yön verenler

Serdar Kuzuloğlu moderatörlüğünde gerçekleştirilen ve Bahçeşehir Koleji Genel Müdürü Özlem Dağ, Arçelik Dijital Strateji ve Pazarlama Yönetcisi Metin Cherasi, Vakıfbank Bilgi Teknolojilerinden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Abdi Serdar Üstünsalih, Aksigorta Strateji ve Transformasyondan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Esra Öge ve Turkcell Müşteri Deneyimi ve Bilgi Teknolojilerinden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Serkan Öztürk’ün katıldıkları Dönüşüme Yön Verenler başlıklı panelde, Türkiye’nin dijital dönüşüm yolculuğu şirketlerin politikaları ve izledikleri stratejiler üzerinden tartışmaya açıldı.

“Teknolojiyi sadece kullanacak değil aynı zamanda üretebilecek bireyler yetiştiriyoruz.” diyen Özlem Dağ, okulların yaklaşımlarının ve yöntemlerinin dijital dönüşüme ayak uydurmak için değiştiğini belirtti. Eğitimin dijitalleşmeyle köklü bir değişikliğe uğradığını, bu dönüşümü yönetmedeki altın anahtarın merak ve doğru yönlendirme olduğunu söyleyen Dağ; çocukların hep merak ve yaratıcılıkla doğduğunu ancak siz bunları köreltmedikçe onların her daim üretmek istediğini belirtti.

Beş yılı aşkın süredir dijitalleşmeye yatırım yaptıklarını belirten Esra Öge ise bireyler ve kurumlar olarak değişime adaptasyonumuzun bu teknolojiyi yakalayacak düzeyde olmadığının altını çizdi. Teknolojiden değer yaratabilmek için beş yeni yetkinlik geliştirdik diyen Öge, bu yetkinlikleri şu şekilde sıralıyor: tedarikçi bakış açısından müşteri bakış açısına geçmek; iyi tanımlanmış işleri makinelere yaptırmak; veriyle karar verebilmek; müşteri tarafında dijitalleşme ve birlikte çalışabilme kültürü.

Türkiye’nin dijital dönüşüm yolculuğunda çıktığı basamakları ayrıntılarıyla katılımcılarla paylaşan Abdi Serdar Üstünsalih çok hızlı ve inişli çıkışlı bir eğriyle ilerleyen dijital dönüşüme özellikle de finans sektöründe çok hızlı ayak uydurmanın gerekliliğinden bahsetti.

Serkan Öztürk ise 5G’ye geçişin 3G’ye geçiş kadar radikal olmayacağından ancak şu an Türkiye’de üç ilde şu an denemede olan 5G’nin en büyük iki özelliğinin hız ve gecikme süresindeki düşüklük olduğunu belirtti.

Exit mobile version