Umumi tuvalete gitmeyi iple çeken kimse yoktur herhalde. Hijyen etrafında dönen soru işaretleri, kabin kapısının altından sızan gölgeleri takip etme çabası, kapının her an çalınma ihtimali, o an neden orada olmak zorunda kalındığıyla filizlenip tuvalet kağıdına uzanan sorgulamalar ve diğer birçok etken, kişinin ihtiyaç giderme seansını durmaksızın kuşatır.
Çoğunlukla bir zorunluluk hali olan umumi tuvalet kullanımında kabinin kapısını aralar aralamaz akıllara gelen sorulardan biri de -faili görmediğimizi kabul edersek- o tuvaleti en son kimin, nasıl kullandığına dairdir. Kolay mıdır henüz boşalmış bir kabini kullanmak zorunda kalmak, hayata ne kadar tutundurabilir sizi? Oturulan yerin sıcak olması mı daha çok yaralar insanı, yoksa buz gibi soğuk mu daha çok iç karartır?
Ön koltuklarında ısıtma sistemi bulunan Fiat 500X için hazırlanan reklam filminde tanık olduğumuz kısa ihtiyaç molası, tüm bu dert yanmaları bir süreliğine sessize alıyor ve bize tuvalete değil ama konfora dair bambaşka bir perspektif kazandırıyor.
