Kafa biraz sağa, dudaklar dışarı, müsait olan parmaklar ise zafer hareketi yapmak için havaya… İşte bir selfie pozu için hazırsınız. Oxford tarafından 2013’ün kelimesi seçilen ‘selfie’ bir trendden bilimsel bir gerçekliğe doğru yol alıyor. Şimdi ise sıra selfie’lerin kültürel farklılıklara göre nasıl ayrıştığını anlamaya geldi.
Ad Age’in medya eleştirisi yazılarıyla tanınan Media Guy lakaplı köşe yazarı Simon Dumenco, bir fenomene dönüşen selfie’lerin kadın ve erkekler arasında hangi özellikleriyle ayrıştığını yazdı. Yazıya konu olan araştırma ise, City University of New York’taki The Graduate Center profesörlerinden Lev Manovich’in bir danışman eşliğinde, ‘teorik, artistik ve niceliksel yöntemlerle selfie’yi keşfetmek’ üzere gerçekleştirdikleri ‘Selfecity’ adlı proje. Sosyal medya şirketi Gnip ile işbirliği sonucu gerçekleşen Selfiecity; New York, Sao Paulo, Berlin, Bangkok ve Moskova’da çekilmiş ve rastgele seçilmiş 120 bin Instagram fotoğrafının detaylı bir mikro analiz gerçekleştirdi. Analizlerin temelinde ise cinsiyet kırılımı ve selfie’lere özgü kafa eğme hareketi vardı. Ortaya çıkan enteresan bulgulardan bazıları şöyle:
- Genel kanının aksine incelenen şehirlerde selfie çekenlerin sayısı beklentinin altında. Şehir farklılıklarına bağlı olarak, incelenen fotoğrafların yalnızca yüzde 3-5’ini gerçek selfie olarak değerlendirmek mümkün.
- İncelenen şehirlerde kadınların erkeklerden daha fazla selfie çektiği görüldü. Örneğin, Bangkok’ta kadınlar erkeklerden 1,3; Berlin’de 1,9; Moskova’da ise 4,6 kat daha fazla selfie çekiyor.
- Selfie sahiplerinin yaş ortalaması 23,7. Bu değerlendirmeye göre, Bangok 21 yaş ortalaması ile en genç şehir olma özelliğini taşıyor. Bangkok’u 25,3 ile New York izliyor. Enteresan bir şekilde tüm şehirlerde, selfie çeken erkeklerin yaş ortalamasının daha yüksek olduğu görülüyor.
- Kadınların selfie’lerinde mimikler ve pozlar daha belirgin. Örneğin kadınlarda, selfie’ye özgü meşhur kafa eğme hareketi, erkeklerden yüzde 150 daha yaygın.
Kaynak: Advertising Age