“Hayata dair ne varsa sanat da oradan beslenir. Sanatçının halkla doğrudan ilişkisi ise farklı bir şey. Gelişen sosyal medya kanallarıyla sanatçının halkla ne kadar ortak dertler çektiğinin görülmesi aralarındaki bağı sağlamlaştırdı” diyor BKM CEO’su Zümrüt Arol Bekçe. Dünyanın içinden geçtiği zor günleri ve koşulları ise sanat ve sanatçı için bir motivasyon ve ilham kaynağı olarak görmekten vazgeçmiyor.
Yaşanan ekonomik sorunlar ve enflasyon ortamında halkın sanatla, sanatçının ise halkla doğrudan ilişkisi nasıl etkileniyor?
Hayata dair ne varsa sanat da oradan beslenir. Yaşananlar zor şeyler ise sanat bununla birebir uğraşarak, güldürü sanatıyla, hicivle veya bunlardan kaçma aracılarıyla -konserle, sinemayla, resimle- muhakkak kendine yer bulur. Sanatçının halkla doğrudan ilişkisi ise farklı bir şey. Gelişen sosyal medya kanallarıyla sanatçının halkla ne kadar ortak dertler çektiğinin görülmesi aralarındaki bağı sağlamlaştırdı.
Şu an sanatı meslek olarak icra etmek isteyen gençler için Türkiye’de nasıl bir ortam var?
Yaratıcı işler sözkonusu olduğunda, her dönem o döneme ait sanat üreticilerini etkilemiştir. Bugünün Türkiye’si de hayatını sanatla devam ettirmek isteyen gençleri mutlaka etkiliyor, etkileyecektir. Fakat hem atlattığımız global sağlık krizi hem yaşanan global ekonomik sarsıntılar sanatın ifade alanlarını değiştirdi. Kalabalıklar artık daha dijital bir ortamda karşı karşıya gelebiliyor. Sanat sözkonusu ise şartların zorlayıcılığı sanatçılar tarafından hep bir ilham ve ileriye gidiş motivasyonu olarak kullanılmıştır. Sanatını halka ulaştırmak isteyen sanatçılar için eskiye oranla çok daha fazla imkân var. Bugün rap müziğin kendine ait bir dünyası, kendi kuralları, yeni şarkıların yayılmasında farklı aracıları var. İllüstratif sanatlar ise NFT ile dijital kanallardan ilerleyebiliyor. Ama kolay ama zor, su yolunu buluyor.
Eğitim için gerekli maddi koşulları karşılayabilen “şanslı” gençler için hem hazırlık sürecinde hem sanat okuluna/kurumuna girebildikten sonraki süreçte verilen eğitim ne kadar nitelikli? Bu eğitimin nitelikleri nasıl artırılabilir? Bu konuda kime nasıl sorumluluklar düşüyor?
Bu konuda çok nitelikli üniversitelerimiz var ama tabii ki tüm eğitim sürecini birkaç yılla sınırlamak çok da yeterli değil. Yaşam boyu süren bir devamlılık bu. Bu alanda diğer pek çok alanda olduğu gibi gençlerin dünya vatandaşı olmaları gerekiyor. Kendi kültürlerini, toplumlarının kodlarını öğrenirken dünyada ne olup bittiğini takip etmeleri gerekiyor. Bunun için hem üniversitelerin uluslararası ortaklıkları hem de bizim kurumumuz gibi kurumların gençlerle ortaklaşa yürüttükleri projeler var. Sektörün akademiyle ortak ilerlemesi çok kıymetli. Buna ek olarak Kültür Bakanlığı destekleri de devam ediyor.
Beyin göçü son zamanlarda gündemimizde önem arz eden bir konu. Kültür–sanat faaliyetlerinde bulunmak isteyen eğitimli, donanımlı genç sanatçıları ülkemizde tutabiliyor muyuz?
Bu konu her sektör için önem arz eden bir konu. Donanımlı, yetenekli gençlerimizi elbette kaybetmemeliyiz. Kendilerini ifade edebilecekleri alanları güçlendirmek, artırmak gerekiyor. Son yıllarda gittikçe globalleşen dünyada beyin göçü diye tanımlayabileceğimiz hareketlilikler de arttı. Ama bunun uzun vadede bu şekilde süreceğini düşünmüyorum. Gençlerimiz farklı kültürel ve yaşamsal deneyimler edindikten sonra yeniden ülkelerinin kültür üretimlerinde yer alacaklardır. Buna ek olarak artık uzaktan çalışmanın küresel bir fenomen haline geldiği bu dünyada kişilerin ikamet ettikleri yerlerin önemi de değişti. Dünyanın bir ucunda yaşayıp yine ülkesinde sanat üretimine devam eden sanatçılarımızın olduğunu da belirtmek isterim.
Pazarlama ve reklamcılık, kültür-sanat alanındaki yetenek yönetiminin inceliklerinden neler öğrenebilir?
Gelişen teknoloji ile artık birkaç onyıl öncesinin çok daha ilerisindeyiz. Artık satın alma davranışı çok daha net bir şekilde analiz edilebiliyor. Bunun yarattığı imkânları da müşteriye direkt bir şekilde, olabildiğince özgün içeriklerle ulaşmak için kullanabilmek gerekli. Bunun için dikkat çekici, merak uyandırıcı, karşı tarafta oluşmasının beklendiği algıya yönelik içerik üretimi yapılabilmeli.