Son günlerde Türkiye’deki reyting ölçümleme sisteminin televizyon izlenme oranlarını doğru yansıtmadığına ilişkin tereddütler gündemden düşmüyor. Tartışma Zaman Gazetesi’nde Nuriye Akman’ın geçtiğimiz hafta sonu Prof Dr. Veysel Batmaz’la yaptığı söyleşi üzerine hareketlendi. Reyting ölçümlerinin bazı kanalların eline geçtiği, bu nedenle ölçümlerde hep aynı kanalların yüksek görüldüğüne ilişkin iddiaları üzerine Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Zahid Akman konuya ilişkin görüşünü belirtti.
Akman, RTÜK’ün 2002 yılındaki değişiklikle reytingleri ölçme yetkisini aldığını, ancak şu anda ölçümlerin özel firmalar tarafından gerçekleştirildiğini anlattı. Akman, bu özel firmaların belirledikleri örneklemelerin Türkiye genelini ne kadar yansıtıp yansıtmadığının hep tartışıldığını da dikkati çekerek, özellikle reytingi az olan kuruluşların bu konuyu gündeme getirerek tartıştığını söyledi. “Türkiye’deki reyting ölçümleme sisteminin televizyon izlenme oranlarını doğru ve sıhhatli yansıttığı konusunda biz de tereddütlere sahibiz.” diyen Akman, bunun giderilmesi amacıyla da zaman zaman bu ölçümleri yapan şirketlerle görüştüklerini dile getirdi. RTÜK Başkanı Akman, ölçümlerin Türkiye’de şu anda 2 milyar doları aşkın reklam pastasının dağıtılmasında da son derece etkin olduğunu belirterek, bu ölçümlerin hiçbir tartışmaya neden olmayacak tarzda ve herkesi tatmin edecek nitelikte yapılması zorunluluğunun bulunduğunu anlattı.
Yeni Şafak yazarı Taha Kıvanç ise 12 Kasım tarihli ‘Reyting duvarına dokunalım’ başlıklı yazısında, bu konuda yapılan itirazlar gündeme geldiğinde ertesi günkü reyting ölçümlerinin oldukça farkı geldiğini yani kim sesini yükseltiyorsa, mevcut sisteme itiraz ediyorsa ölçümlerdeki yerin bir süreliğine yükseliverdiğini dile getiriyor.