İletişim Danışmanlığı Şirketleri Derneği’nin (İDA) Türkiye temsilciliğini üstlendiği Uluslararası İletişim Danışmanlığı Birliği (ICCO), 2012 yılı çeyrek Trends Barometer sonuçlarını açıkladı. PR sektörünün nabzını tutan dönemsel araştırmaya göre PR firmaları aldıkları danışmanlık ücretlerinden memnun olmasalar da bu çeyrekte yüksek iş potansiyeli görüyorlar.
Uluslararası İletişim Danışmanlığı Birliği (ICCO)’nin 2012 yılı 2. çeyrek sonuçlarını kapsayan Trends Barometer anketine göre, PR ve iletişim sektörü hizmetinin karşılığında aldığı ücretten memnun değil fakat 2012 yılından umutlu. Bu umutlu yaklaşıma rağmen danışmanlık hizmeti karşılığında alınan düşük ücretlerde yaşanması beklenen artış çeşitli nedenlerden dolayı bir türlü gerçek olmuyor.
Trends Barometer araştırmasına katılan iletişim danışmanlarının büyük bir çoğunluğu gelecek çeyrekte de sektörün büyüyeceğini düşünüyorlar. Anketin sonuçları Ocak ayında sonuçları açıklanan ilk çeyrek Trends Barometer öngörülerini doğrular nitelikte. Anketi yanıtlayanların yüzde 94’ü gelecek çeyrekte iletişim danışmanlığının büyüyeceğine veya aynı kalacağına inanıyor. Yalnızca yüzde 6’sı gelirlerde düşüş bekliyor.
Sektörün en büyük sorunlarından biri ücretler gibi görünüyor. Verilen hizmet karşılığında firmalardan alınan ücretler düşük bulunuyor. Anketi yanıtlayanların yüzde 42’si bu durumu büyük bir sorun olarak belirtirken, yüzde 10’u ücretlendirmeyi endüstrinin en büyük zorluğu olarak tanımlıyor. Katılımcıların yüzde 36’sı düşük ücretleri orta dereceli bir sorun, yüzde 10’u küçük bir sorun olarak görürken yalnızca yüzde 3’ü işlerine herhangi bir sorun olarak yansımadığını belirtiyorlar.
Ölçülemeyen hizmetin karşılığı yok
Anket katılımcılarına müşterilerinden ücretlendirme ile ilgili sürekli bir baskı yaşayıp yaşamadıkları sorulduğunda yüzde 69’u “evet” cevabını veriyor. Bu baskının kaynakları sorulduğunda ise yanıtlar aşağıdaki gibi sıralanıyor:
– Müşteriler tarafından aynı bütçeler karşılığında daha fazla talep geliyor (yüzde 84)
– Daha düşük kalitede hizmet veren rakipler fiyatları düşürüyor (yüzde 56)
– Müşterilerin toplam pazarlama bütçeleri azalıyor (yüzde 50)
– Bireysel hizmet veren uzmanlar ve PR dışındaki firmaları da içeren rakipler artıyor (yüzde 48)
– Diğer iletişim disiplinleri ile karşılaştırıldığında PR’a ayrılan bütçeler azalıyor (yüzde 30)
– Ekonominin seyrindeki olumsuzluk nedeniyle hizmet sektöründeki ücretler genel olarak düşüyor (yüzde 28)
– Kamudan yeni iş talebi gelmiyor (yüzde 12)
– Özel sektörden daha az yeni iş talebi geliyor (yüzde 12)
Ölçümleme yöntemlerindeki eksiklik de ücretlerin düşük olmasının nedenlerinden biri olarak görülüyor. Çünkü verdikleri hizmeti yeterince ölçemeyen ajanslar, verdikleri hizmetin karşılığını firmalardan talep edemiyorlar.
Araştırmadan çıkan olumlu sonuçlar da var. Bunlardan biri katılımcıların yüzde 61’nin stratejik PR hizmetlerinin karşılığını alabilmeleri. Bu konuda müşteri tarafının tutumu da olumlu. Şirketlerin çoğunluğu stratejik hizmetlerin değerini biliyor ve bunun karşılığını verme konusunda istekli davranıyor.