Kentli nüfus için mevsimin yavaştan yaza döndüğünün en belirgin göstergeleri arasında, toplu taşıma araçlarında bir parça denge sağlayabilmek adına yukarılara uzanmış kolların eteklerinden yayılan amansız ter kokusu da yer alır. Bu koku, insanı hiç gitmek istemediği işine vaktinde yetişebilmek için yakalanan otobüste kentin “hoş geldin” mesajı olarak karşılayabildiği gibi, bir metro hattında, birkaç durak sonra ulaşılacak mutluluğun heves kırıcısı rolünü de oynayabilir.
Burunların selameti ve daha nicesi için harekete geçen Rexona da yeni yayınladığı reklam filminde elçilik görevini Orhan Gencebay’a emanet ediyor. Elinde istanbulkart’ı ve arka planda işe duygu katan sazlar eşliğinde giriş yaptığı otobüste dikkatleri bir anda üzerine çeken Gencebay, “koltuk altını kamuya açan” gence tüm kalbiyle yaklaşıyor, sözlerini “Batsın bu dünya” diye bitirmek yerine de gereken mesajı gencin kulağına fısıldayıveriyor.
