‘O hayali hiç bırakmam’

Daha 16 yaşındayken yıldızı parlayan Hazar Ergüçlü’nün oyunculuk aşkı onu Kıbrıs’tan Türkiye’ye getirecek kadar büyüktü. Bu aşkla pek çok dizi, reklam ve sinema yapımında etkileyici rollerle yer alan Ergüçlü için sinema ayrıcalıklı bir yere sahip. Bu heyecanını sinemanın gerçeklikle olan bağlarına dayandıran Ergüçlü’nün en önemli ölçütü ise hikâyenin tutarlılığı.

Kamera karşısındaki başarınızın temelinde sahne performansınızın olduğundan haberdarız. Birçok meslektaşınızın aksine de profesyonel oyunculuğa bir sinema filmiyle adım atarak hızlı bir başlangıç yaptınız. Bu fark edilişi siz neye bağlıyorsunuz?

Tamamen tesadüf olduğunu düşünüyorum. Bu soruyu Derviş Zaim’e sormak lazım. Ben o zaman 16 yaşındaydım ve ne yaptığımı, neyin içinde olduğumu ancak galaya gittiğimde anlayabilmiştim.

Gerek dizi gerekse sinema filmlerindeki başrollerinizin yanı sıra reklam filmlerinde de oynadınız. Şu anda da Nuri Bilge Ceylan’ın yeni filmiyle sinemaseverlerin karşısına çıkmaya hazırlanıyorsunuz. Bu üç alandaki oyunculuk arasında ne gibi farklar var? Hangisi sizi daha çok heyecanlandırıyor?

Üçünün de ayrı ayrı eğlenceli tarafları var. Ama oyunculukta eğlenebilmek için zamana ve denemeye ihtiyaç olduğunu düşünüyorum. Sinema bu koşulların bazen kolay sağlandığı bir yer. Ayrıca kusurların, pürüzlerin ve gerçeğin kıymetli olduğu bir yer sinema. O yüzden beni çok heyecanlandırır.

Herhangi bir dizi ya da film teklifi geldiğinde ilk dikkat ettiğiniz ne oluyor? Örneğin sizi daha çok sarsıcı sahneler oynarken görüyoruz. Bu, bir kriter midir sizin için?

Kesinlikle hikâye tutarlılığı. Çok düşük enerjili ve sessiz bir karakteri de oynamayı çok isterim açıkçası. Yeter ki hikâyenin bütünü beni sürüklesin.

Rolünüze nasıl hazırlanıyorsunuz? Çalışma disiplininizden bahseder misiniz?

Bir senaryoyu ilk okuduğumda hemen bir hayal oluşur ve ben hemen ona yapışırım, hiç bırakmam. O hayali dinlerim, gece gündüz onu düşünürüm. Senaryoyu tekrar tekrar okurum.

Henüz kariyerinizin başındasınız. Bu anlamda Hazar Ergüçlü denildiğinde akıllarda nasıl bir profil oluşmasını arzuluyorsunuz? Bunun için neler yapıyorsunuz?

Herkes iyi şekilde anılmak ister ama bir profil tasarlayıp kendime sınırlar koymaktansa kontrol etme isteğimi bir kenara bırakıp olduğum gibi olmaya çalışıyorum. Herkes istediğini düşünebilir.