Site icon MediaCat

Mutluluk yüz maskesinin de hakkı

Pandemiden evvel yüz maskesi çoğumuz için direkt olarak hastalıkla ilişkilendirilen bir nesneydi. Hastalık ve yüz maskesi arasındaki ilişki mevcudiyetini koruyor ancak yüz maskesini sosyal hayatta hemen her yerde, her an kullanmamızdan ötürü, ikili arasındaki bu direkt ilişki bir anlamda gevşiyor. Bizi ve diğerlerini hastalıktan koruyan yüz maskeleri, bize mutluluğun, sevincin de dahil olduğu türlü anlarda eşlik ettikçe, direkt olumsuzluğu, kederi çağrıştırması da zorlaşıyor.

Yüz maskesinin içinden geçtiği bu dönüşüm emoji klavyesine yansımış değil. Emoji klavyesine bakıldığında, karşımıza yalnızca kederli bir emoji çıkıyor. Yüz maskeli bir emojinin yalnızca kederi, mutsuzluğu çağrıştırmaya mahkûm olmasına itiraz eden TBWA\Dublin ise, emoji standartlarını belirleyen Unicode’a mutluluk dolu bir öneride bulunuyor: Gülen yüz maskeli emoji. Ajansın talebi, yarattığı pozitif emojinin tüm dünyada kullanıma sunulması.

“Yüz maskesi ve önemine işaret etmeyen bir şeylerle karşılaşmadan sosyal medyada gezinmek mümkün değil” diyen TBWA\Dublin Sosyal Medya ve İçerik Uzmanı Amy Tumelty, “Fakat fark ettik ki insanlar pozitif duygularını yansıtmayan bir emoji kullanıyor. Emoji miadını doldurmuş ve mevcut algıyı temsil edemiyor. Yalnızca kendimizi ya da çevremizdeki binlercesini korumak için değil, aynı zamanda bize güvenli hissettirdiği ve toplumda rahat hissetmemizi sağladığı için yüz maskesi kullanıyoruz. Emojiler online iletişimin vazgeçilmez bir parçası ve yeni emoji de yüz maskesini normalleştirmeye yönelik bir hamle” diyor.

“Mevcut emojiye yakından baktığınızda, açık şekilde hastalığı temsil ettiğini görürsünüz” diyen TBWA\Dublin Sosyal Medya ve İçerik Direktörü Andrew Murray de dünyanın son altı ay içerisinde değişim geçirdiğini ve yüz maskesi kullanımının olumsuzlukla ilişkilendirilme zorunluluğunun kırılması gerektiğini vurguluyor.

Exit mobile version