Pazarlamaya Ries ailesinin soktuğu kavramlardan biri ‘görsel çekiç’. Marketing Day’in öğleden sonraki oturumu bu kavramın yaratıcılarından, pazarlama stratejisti Laura Ries ile başladı. Görsel çekiç kavramı üzerine detaylı bir sunum hazırlayan Ries, “Bizler aslında tek değil iki beyne sahibiz. Yani iki zihnimiz var. Beynimizin sol tarafı sözleri, işittiklerimizi, sağ tarafı ise görselleri işliyor. Sağ beynin başka fonksiyonları da var. Duygularımızı uyandırıyor” sözleriyle sunumuna başladı.
Sözlerin etkisinin yadsınamayacağını fakat görsel bir destek olmaksızın markaların tüketici zihninde tam olarak yer edemeyeceklerini vurgulayan Laura Ries, Marlboro reklamlarındaki kovboy örneğinden bahsetti. Bu kovboy sayesinde Marlboro’nun tükecisi zihninde ‘gerçek erkeğin sigarası’ şeklinde konumlandığını söyleyen Ries, “Aslında bütün odak noktasını tek bir sözcüğe indirgiyorsunuz ve bu tek sözcük tüketicinin zihnine yerleşiyor. Bunu tamamlamak için bir görsele de ihtiyaç var. Duyguları devreye sokabilmek ve tüketiciyle tamamen bütünleşmek için” dedi.
Çeşitli markalardan örnekler veren Ries’in anlattığı ilginç örneklerden biri de Corona idi. Meksikalı ucuz bir bira markası olarak hayatına başlayan Corona’nın ABD pazarındaki rakiplerinden farklı bir şey yaparak bu pazara girdiğini ve kısa sürede Pazar lideri konumuna yükselişini şu sözlerle anlattı Ries: “Öncelikle birçok popüler Amerikan bira markasına (Budweiser, Miller ve Coors) göre daha yüksek bir fiyattan sattı Corona. Ve restoranlarla Corona’yı şişenin ağzında misket limonu ile satmaları için anlaşmalar yaptı. Misket limonu, Corona’nın otantikliği üzerinden iletişim yapan bir görsel çekiç oldu. Meksika, misket limonu ile özdeşleşen bir ülkeyken ABD limonla özdeşleşen bir ülke. Bugün Corona ABD’de en çok satan ithal bira markası. Ayrıca en değerli global markalar arasında da 86′ıncı sırada. Yani misket limonu corona için olmazsa olmaz.”
Neden Türk halılarının markası yok?
Görsel çekiç örnekleriyle sunumuna devam eden Ries, Türkiye’den de belki de hiçbirimizin bugüne kadar düşünmediği bir konuya değindi: “Türkiye neyi ile ünlüdür? Halılarıyla. Elde dokunmuş, saf ipekten yapılma muhteşem halılarınız var. Fakat bu halıların bir markası olduğunu duymadım şimdiye kadar. Hep Kayseri halısı, Hereke halısı diye satılıyorlar. Neden bu kadar değerli bir ürünün markası yok? Ries, sunumunu Türk halıları için marka ismi önerisi yaparak tamamladı: “Sizce bu halılar için güzel bir isim seçsek nasıl olur? Örneğin, Anadolu’yu yansıtan bu yüzde 100 saf ipekten halılara ‘Anatolia’ markasını versek sizce nasıl olur? Sonra da Anatolia’yı küresel bir marka yapsak?”