Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun 2020 raporu, geçtiğimiz yıl ülkemizde 300 kadın öldürüldüğünü, 171 şüpheli kadın ölümünün kayıtlara geçtiğini ortaya koyuyor. Covid-19 salgının insanları evlere hapsettiği günlerde yaşanan ev içi şiddet vakalarının sayısı ise tam olarak ölçülemiyor. Bütün bu tabloya rağmen, önceki yıllarda olduğu gibi geçen yıl da bazı kadına şiddet ve kadın cinayeti vakalarında anlaşılması güç ceza indirimleri uygulandı.
Toplumsal cinsiyet eşitliğinin yalnızca kadın-erkek meselesi olmadığına, tüm toplumun huzur, güven ve refahını etkileyen bir demokrasi ve haklar meselesi olduğuna inanan Boyner Grup, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde yayınladığı filmiyle devam eden kadın cinayetlerine, kadına karşı işlenen suçlardaki ceza indirimlerine ve İstanbul Sözleşmesi’nin önemine dikkat çekiyor.
Kadın cinayetlerinde zaman zaman uygulanan ceza indirimlerine farklı bir “indirim” ile dikkat çeken kampanya aRthuR İstanbul imzası taşıyor.
Tüm kadınların ve eşitlikten yana tavır alan herkesin Dünya Kadınlar Günü’nü kutlayan Boyner Group Yönetim Kurulu Üyesi Ümit Boyner, 8 Mart vesilesiyle paylaştığı mesajında, “Kadın haklarını bir ülkenin ekonomik ve sosyal gelişmişliğinin hem temel göstergesi hem de temel kaynağı olarak görüyorum. Ekonomide ve hayatın her alanda nüfusunun yarısına diğer yarısından farklı fırsatlar ve haklar veren ülke ve toplumların gerçek anlamda gelişmesinden bahsedemeyiz. Unutmayalım ki tek kanatlı kuşların uçması mümkün değil. Bu nedenle toplumsal cinsiyet eşitliğinin kadın-erkek ayırt etmeksizin tüm toplumun mutluluk ve refahını etkileyen bir demokrasi ve haklar meselesi olduğuna inanıyorum” dedi.
Kadınların sosyal, siyasal ve ekonomik haklarının ve fırsat eşitliğinin önemini vurgulayan Boyner, sözlerini şöyle sürdürdü: “Öte yandan en temel hak olan yaşam hakkı konusunun hâlâ gündemimizde olmasını kabul edilemez buluyorum. Artan toplumsal farkındalığa ve toplumsal duyarlılığa rağmen kadına karşı şiddet vakaları artmaya devam ediyor. Bu nedenle Boyner Group olarak kadına karşı şiddet vakaları ve kadın cinayetlerinde zaman zaman uygulanan ceza indirimleri konusunu bu yılki 8 Mart iletişim kampanyamızın temeli yaptık. Umarım kadınları ve çocukları şiddete, baskıya karşı koruyan yasalarımız ve İstanbul Sözleşmesi gibi uluslararası metinler harfiyen uygulanır. İstanbul Sözleşmesine hepimiz kulak verelim çünkü kadın cinayetlerinin bir an önce önlenmesi gerekiyor. Görüyorum ki kadınlar kadın cinayetlerini ve kadına karşı şiddeti durdurmakta kararlı ve elde ettikleri haklardan da toplumsal cinsiyet eşitliğinden de vazgeçmeye niyetleri yok. Tüm olumsuzluklara rağmen bu mücadele hepimize umut veriyor. Umarım ki gelecek 8 Mart’larda yaşam hakkı gibi en temel hakları dile getirmek yerine kadınların eşitliğini ve özgürlüğünü kutlarız. Tüm kadınların ve eşitlikten yana tavır alan herkesin 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutluyorum. ”