Eski bir reklam yazarı olan Gökhan Özgün, 21 Ağustos tarihli köşe yazısında şöyle diyor: “Metin yazarının ingilizcesi ‘copy writer’dır. Copy, en temel anlamında taklit edilecek, çoğaltılacak model anlamına gelir. Copy writer da bu çoğalmaya elverişli modelin üreticisidir. Aslında restoratördür, ama kendine yaratıcı demeyi pek sever. Kendine yaratıcılığının bedelinin ödendiğini düşünür. Oysa, hiçbir zaman hiçbir şey yaratmayacak olmasının tazminatıdır ona ödenen.
Sanmayın ki derdim reklamcıyı küçümsemek. Reklamcıyı küçümsemem. Hatta bu memlekette reklamcıyı takdir ederim. Reklamcı en azından bu tazminatı iyi kötü tahsil edebilen kişidir.
Sizce de reklam yazarı veya genel olarak reklamcı böyle trajik bir varlık mı? Gerçek bir yaratıcı mı, yoksa yalnızca bir restoratör mü?